Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - Baskı Önizleme +- Geleneksel Tıraş Forumları (http://www.geltir.com) +-- Forum: BEYİN FIRTINASI (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=35) +--- Forum: Tıraş (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=36) +--- Konu Başlığı: Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar (/showthread.php?tid=8245) |
Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 Büyük İskender ve Günlük Tıraş --------------------------------- Merhaba, Önce bir giriş yapayım: "İskender, sadece 12 yıl içinde Adriyatik ve Tuna'dan Indüs'e kadar uzanan ilk dünya imparatorluğunu kurdu. Onun piyadeleriyle aştığı mesafeyi Moğollar ancak 1500 yıl sonra atlarla, İngilizler de 2000 yıl sonra donanmayla aştılar." "İskender'in başarısının 3 temeli: 1) Eylemlerinin politik sonuçlarına eylemin kendisinden daha fazla önem vermesi. 2) Mükemmel bir askeri mekanizma oluşturması. 3) Lojistik ve iletişim kanalları ile ekonomiye önem vermesi, fethedilen yerlerdeki dini inançlara ve geleneklere büyük saygı göstermesi." Şimdi İskender'in o dönemin insanları arasında sıyrıldığı bir özelliğini belirteyim: İskender her gün tıraş olan birisiydi. Savaşlarla geçen ömründe o savaşların olduğu sabahları bile her gün tıraş olduğunu söylüyor antik tarihin kayıtları. Bu sakallı erkek yüzünün tek norm olduğu o dönem için çok aykırı bir durumdu. Babası büyük Makedon İmparatoru Filip ve çevresindeki tüm erkekler sakallıyken, İskender günlük tıraş ritüelini hayatına sokmuştu. Bir çok İskender araştırmacısı bunu kendine duyduğu saygıya ve özene bağlarlar. Kimi yakın zaman tarihçileri de etrafındaki sakallı erkekler gibi değil, günlük traş olan birisi olmasını o coğrafyada heykellerini gördüğü eski Yunan tanrılarındaki gibi sakalsız, tıraşlı bir yüze özenmesi ile başladığını iddia ederler. Ben, yukarıda başarısının sırlarından biri olarak bahsedilen fethedilen yerlerdeki kültürlere, dini inançlara ve geleneklere büyük saygısını da düşündüğümde (bu konuda ilk örnekti tarihte) bu empatisi yüksek liderin, öz saygı ve kendine özen ile bu gündelik tıraş işini bir adet haline getirdiğini düşünüyorum (antik dünyada sadece Mısır'daki soylular arasında tıraş olma alışkanlığı olduğunu söylüyor tarihi kayıtlar ve jilet benzeri ilk kesici metaller de orada gündelik yaşamın bir parçasıydı saraylarda...İskender henüz oraları görmeden edinmişti çok genç yaşında bu günlük tıraş alışkanlığını...ve kimsenin tıraş olmadığı bir coğrafyada). Bir de anektod vardır, ondan da bahsedeyim: Pers İmparatorluğunun muazzam ordusu ile ilk savaşa başlamadan önce ordusundaki tüm askerlerin tıraş olmasını istediğini kaydetmiştir tarihi kayıtlar. Bunu savaş sırasında düşman tarafından sakallarından tutulmasını engelleyerek, askerlerinin savaş gücünü arttırmak için yaptığını iddia edenler olduysa da , Askeri Tarih uzmanları savaş sırasında sakalın düşman tarafından kavranarak askerin öldürücü darbeye maruz bırakılmasının sadece aslı olmayan bir efsane olduğunu söylüyor. Bir grup tarihçi ise benim de katıldığım şu yargıda birleşmiş durumda son yıllarda: bu öz saygısı büyük lider, her gün tıraş olarak kendisiyle savaş günleri de dahil bir yenilenme zamanı yaşıyordu ve bu özeni askerlerinde de görmek istedi. Kendi yüzü gibi günlük tıraş olmuş bir yüze sahip askerlerin oluşturduğu ordusuyla arasındaki bağın daha da güçleneceğini biliyordu. Sonuçta dünya tarihinin en büyük strateji dehalarından birinden bahsediyoruz, eylemlerinin sonuçlarını iyice hesaplamadan ilerleyecek biri değil söz konusu olan. İskender üzerine okumalar yaparken, bu gündelik tıraş ritüelinin kayıtlarını görmek hoşuma giderdi hep, yıllardır haftasonu da dahil günlük tıraş olan birisi olarak Sent from my iPad using Tapatalk Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 Sakal, Barbarlar ve Berberler ----------------------------- bir süre önce okuduğum eğlenceli bir yazının küçücük bir bölümünden (serbest çeviri) yaptığım özetle demli bir çay keyfi sırasında çalakalem kısa bir yazı. Öncelikle şunu söyleyeyim. İnternette var olan yanlış bilgiler doğru bilgilerin kat kat ötesinde. Onun için bu serbest ortamda edilen kelamların doğruluğuna şüpheyle yaklaşıp güvenilir olduğunu düşündüğümüz diğer kaynaklardan, en azından bilimsel bir araştırma/doğrulama sürecinden geçmiş bilgi içerdiğini düşündüğümüz kaynaklardan teyit etmek önemli. Sonsuz bilgi kaynağı Internet, içerdiği uydurma, bilimsel olmayan yaklaşımların sonucu ortaya çıkmış bilgiciklerle doğruya ulaştırmakta zayıf. Kontrollu gidilmesi gereken bir mecra. Örneğin Yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanılan Barbar sözcüğünün Latince Barba'dan gelip, sakallı, tıraş olmayan ve de uygarlaşmamış kavimler için kullanıldığını söyleyen yazılar görebilirsiniz kimi sitelerde. Ben ilk gördüğümde her zamanki 'internetten şüphe etme' içgüdümle bu bilgiye pek güvenenememiş ve başka kimi kaynaklara baktığımda bunun uydurma bir bilgi olduğunu görmüştüm. Barba'nın İtalyancadan da gelme bir kökeni olduğunu kendi tarihimizden de biliyordum. Şöyle ki: Tarihimizin en büyük Amirali, Akdeniz'in batılılar tarafından 'Türk Gölü' diye anılmasına yol açmış büyük denizcimiz Hızır Reis ya da Yavuz Sultan Selim'in ona verdiği adla Hayreddin (Paşa), İtalyanlar tarafından Barba Rossa (Kızıl Sakal) olarak adlandırılmıştı. Türklerin bu tür adlandırmaları komplekssiz kabullenişinin de etkisiyle Midilli'de doğup büyük denizcilik başarıları sonrasında İstanbul'da ölen bu büyük Kaptan-ı Derya'yı (Osmanlı'nın ilk Kaptan-ı Derya'sıydı) hepimiz çocukluğumuzdan beri Barbaros Hayrettin Paşa olarak biliriz. Barba'nın İtalyanca bir kökeni de vardı gerçekten diye düşününce, geçenlerde rastladığım (konusuyla ilgili donanımlı birisinden) eğlenceli yazı sonrası (ki onu da teyit ettim başka kaynaklardan) taşlar yerine oturttu. Yazıdan: "Önce bir kaynakta bahsedilen bir tanımlamadan bahsediyor: 'Barba , Latince Sakal anlamına gelir. Romalılar yabancıları Barbarlar diye adlandırırken onları 'sakallı adamlar' şeklinde adlandırıyorlardı, tabi bir şekilde bu 'kaba, uygarlaşmamış' anlamında bir sıfata da dönüşüyordu o halklar için. Barber/Berber ise tabi ki sakal kesen anlamındadır.....' Sonra da şöyle bir düzeltme yapar yapıyor yazar (doğru olanı yazıyor): 'Bu tanımlama yanlıştır. Barbarian / Barbar sözcüğünün kökeninin Latince Barba'dan geldiği tamamen uydurma bir şeydir. Barbar sözcüğü 'kesin olarak' Yunanca kökenlidir (buradaki Barba, yoksa İtalyanca'da da Barba var) . Yunanca konuşmayan kişilerin sözleri sanki bar-bar gibi duyuluyordur ve basitçe Yunan-olmayan tanımına karşılık gelir Barbar.' Yani Barbarlar sözü 'sakallılar' anlamına gelmiyor. Lütfen sakallı arkadaşlarımıza barbar demeyelim Sent from my iPad using Tapatalk Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 Tıraş Makineleri ve Gillette ---------------------------- Geçenlerde okuduğum "An Uncommon History of Common Things" adlı kitabın bir bölümünden: (Derinlemesine değil, genel ve özet bir bilgi). Tıraş Makineleri Tarihöncesi mağara resimler ve arkeolojik kanıtlar bize insanların 30,000 yıl öncesinde keskin uçlu midye kabuklarını, çakmaktaşını, volkanik camları ve hatta köpekbalığı dişlerini kullanarak tıraş olduklarını gösteriyor. Miladın ilk bin yılında, yüzdeki kıllar / sakal kimi zaman moda oldu, kimi zaman da yüzün sakalsız, temiz olmasıydı moda olan. Antik zamanın Mısır'lıları arasında pürüzsüz yüz bir statü simgesiydi ve asiller çoğu zaman bronzdan tıraş aletleriyle / usturalarıyla gömülürlerdi. Başka kültürler tıraş aletlerini bakır ve altından yaptılar. Yunanlılar ve Romalılar demiri döverek bu iş için çok keskin aletler yapmışlardı. Romalı askerler, muhtemelen bir sağlık zorunluluğu olarak düzenli tıraş olmaya milattan sonra 6. yüzyılda başladılar ama yaygın günlük tıraşa daha yüzyıllar vardı. Romalı kadınlar da (cımbız ve ponza taşı dışında) ustura kullandılar. Yunanlılar ve Romalıların kullandığı bu erken dönem usturalar, 19. yüzyılın sonuna kadar aynı tasarımla devam etti: düz, cut-throat. Sapıyla birlikte uzun ve tek yönlü tıraş bıçağı. Çok usta berberler dışında, kullanıldığında kesik ve yaralanmalar çok olası idi. İlk Jiletli tıraş makinesi denemeleri Fransızlar tarafından 18. yüzyılda başlatıldı. Bunların ilk modelleri, deride derin kesiklere engel olmak için korumalı idi ama kesici bıçağı bilemek için bu korumanın sürekli sökülmesi gerektiğinden hiç pratik değillerdi. Bunun çözümü, kesici bıçağın ebatını küçültüp onu kullanıldıktan sonra atılabilir bir hale getirmek ve tutulan sapın yönünü değiştirip T şekline sokarak onu yüzde bir çapa gibi sürüklenebilir hale getirmekti. Bu yeniliklerin en kolayı, şekildeki bu değişiklikti, 1847'de bir İngiliz tarafından hayata geçirildi. Kullanıldıktan sonra atılabilen jiletlerin ortaya çıkması uzun yıllara yayılan çabalar sonrası oldu. İlk ürün, 1903 King Camp Gillette tarafından pazara sunuldu. Ek: Gillette 19. yüzyılın sonlarına doğru, King Camp Gillette adında yorulmak nedir bilmeyen ve egzantrik bir gezici satış temsilcisi , bir arkadaşına nasıl servet yapabileceğini sordu. Bu arkadaşı, William Painter, kullan at şişe kapağını icat etmişti ve ona 'sürekli yenisiyle değiştirilmesi gereken ' bir şey yapmasını tavsiye etti. Yıllarca 'kullan at jilet ' fikrine destek bulmaya çalıştıktan sonra Gillette bir MIT profesörünü ona ucuz, ince ve atılabilir bir çelik bıçak yapacak teknolojiyi edinme konusunda yardımcı olması için ikna etti. Gillette inatçılığı ve kararlılığının ödülünü ilk kullan at tıraş bıçakları / jiletler piyasaya çıkınca aldı. Bu ürün Birinci Dünya Savaşına kadar iyice yaygınlaştı ve Amerikan hükümeti onunla orduya tıraş makineleri sağlaması konusunda anlaştı. Sent from my iPad using Tapatalk Cvp: Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - dikdik_s - 27/03/2017 Kalemine, ayırdıgın vakite saglık komsum. Tesekkur ederiz. İleride yeni eklentiler, komsularımızdan da katılımları ile cok guzel bir baslık olacak gibi. Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 (27/03/2017, Saat: 16:54)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Kalemine, ayırdıgın vakite saglık komsum. Tesekkur ederiz. İleride yeni eklentiler, komsularımızdan da katılımları ile cok guzel bir baslık olacak gibi. Teşekkürler @dikdik_s. Sent from my iPad using Tapatalk Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - crionics - 27/03/2017 Elinize sağlık Keyifle okuyorum Sizi. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - Nani Kuş - 27/03/2017 @SumNauta komşum ellerinize sağlık güzel paylaşımlarınızın devamı da bekleriz. Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 Teşekkürler @Nani Kuş...Demli Çay keyfi sırasında (serbest) çevirdiğim bir yazıyı birazdan post edeceğim Sent from my iPad using Tapatalk Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - SumNauta - 27/03/2017 Teşekkürler @crionics. Sent from my iPad using Tapatalk Cvp: Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar - FurkanErdem - 27/03/2017 Elinize sağlık @SumNauta komşum, paylaşımlarınız çok güzel. Devamını bekliyoruz |