Geltir Üyelerinin En Beğendiği Kokular / Parfümler
Guerlain-Vetiver her zamanın - tüm zamanların kokusu benim için, 10 yılı aşkın bir zamandır severek kullanıyorum. Onun dışında evde hep Dior-Eau Sauvage bulundururum. Bu ikisi dışında ara ara daha hafif ve generik bir şey olarak Armani - Acqua Di Gio alırdım ama artık sıkıldım. Yaşım ilerledi belki ondandır. Foruma bakınca koku seven ve anlayan komşularım olması çok sevinidiri, Lord u blog için tebrik etmek isterim. Bu forumdan önce keşfettim ve aslında Geltir e ulaşmamı Lord un bloğuna borçluyum. O bakımdan tekrar teşekkürler.
Cevapla
Christian Dior - Dune ( Klasik bir Parfumdur Her zaman bulundururum bulması zor olsada )
Dior Sport Homme

YSL - Jazz, - Kouros (White) , La nuit Homme ,

Paco Rabanne - Black XS , One Million

givenchy pi fraiche + Bulması çok zor olsada çok severim özellikle yazın


Gucci By Gucci

Armani Code , Emporio Armani Classic

Geri kalan bütün parfümleride denemiş ve parfum meraklısı biri olarak bunları severek kullanıyorum

Hali Hazırda 20 den fazla parfümüm var

Kenzo'da güzeldir Smile
Cevapla
Arkadaşlar enterasan bir makale geldi bir arkadaştan...bakalım beğenecekmisiniz,sanırım konu başlığı olarak en uygun yer burası...

Vücut Frekansınızı biliyor musunuz ?
Biofotonik alanında öncü bir biyofizikçi olan Alman doktor Fritz Albert Popp, bütün canlı hücrelerin ışık saçtığı ve ışığın kaynağının DNA olduğuna dair araştırmasını yayınladı.

Araştırma sonuçlarına göre DNA sadece tek frekans değil, birden çok frekans yayınlayabilir, hem organizmanın içinde hem de organizmalar arasında foton alışverişi oluyor. Yani kelimenin tam anlamıyla her birimiz birer ışık parçasıyız.

Daha önce de bütün canlıların yaydığı enerjiyi ortaya koyan ve bu enerjiyi kullanmanın yollarını arayan birçok araştırma yapılmıştı.

- 1920 yılında Dr. Raymond Rife belli frekansları kullanarak virüsleri ve bakterileri yok edebildiğini buldu.

- Nikolas Tesla insan vücudunun yaydığı frekanslarla karışan dış frekansları yalıtabildiğimiz vakit hastalıklara karşı büyük bir direnç geliştireceğimizi savundu.

- İsveçli radyolog Bjorn Nordenstrom 1980’li yıllarda bir tümörün içine bir elektrot yerleştirilip doğru akım verilirse tümörün eridiğini bulguladı.

Dr. Robert O. Becker “The Body Electric” adlı kitabında insan vücudunun elektriksel frekanslarını belgeledi.

İnsanların Frekansları :

Araştırmalar her canlının bir frekansa sahip olduğunu (megahertz olarak ölçülüyor) ve dahası hepimizin çevremizdeki frekanslardan etkilendiğini gösteriyor. Geçen yüzyılın başında Amerikalı doktor Bruce Tainio insanların ve gıdaların biyofrekanslarını ölçen bir alet geliştirdi. Esans yağlar uzmanı D. Gary Young’un da yardımıyla araştırma frekanslar ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi incelemeye yöneldi. Bu ekip aynı zamanda esans yağların insan vücudunun frekansları üzerine etkisini de inceledi. Keşifleri çok ilginçtir.

CANLILARIN FREKANSLARI

İnsan Beyni
72-90 MHz

İnsan Bedeni (Gündüz)

62-68 MHz

Soğuk algınlığı belirtileri

58 MHz

Grip belirtileri

57 MHz

Kandida

55 MHz

Epstein-Barr

52 MHz

Kanser

42 MHz

Ölüm başlangıcı

25 MHz

İşlenmiş/Konserve yiyecekler

0 MHz

Kuru otlar

12-22 MHz

Taze otlar

20-27 MHz

Esans yağlar

52-320 MHz

Sağlıklı bir insan vücudunun 62-68 MHz’lik bir frekans aralığı var. Hastalık ve rahatsızlıklar 58 MHz’de baş göstermeye başlıyor. Esans yağlar insan tarafından kullanılan doğal maddeler arasında en yüksek frekansa sahip olan şey. Yukarıdaki frekans tablosunda bir uçta işlenmiş/konserve yiyecekler dururken (0 MHz) öteki uçta en yüksek frekans ile gül yağı (320 MHz) bulunmaktadır. Gül’ün aşkla ilişkilendirilmiş olması belki de bir rastlantı değildir.



Esans Yağların Frekansları :


Gül
320 MHz

Herdemtaze

181 MHz

Günlük

147 MHz

Lavanta

118 MHz

Alman papatyası

105 MHz

Mür

105 MHz

Melissa

102 MHz

Ardıç

98 MHz

Sandalağacı

96 MHz

Melekotu

85 MHz

Nane

78 MHz

Galbanum

56 MHz

Fesleğen

52 MHz



Tainio ile Young’ın yaptığı testlerden biri de her ikisi de 66 MHz vücut frekansına sahip olan iki erkek üzerine yapılmıştır. İlk erkek eline bir bardak kahve almış ve o daha kahveyi içmeden 3 saniye içinde frekansı 58 MHz’e düşmüştür.

Daha sonra bir esans yağını koklamış ve frekansı tekrar 66 MHz’e çıkmıştır. İkinci kişi kahveden bir yumud almış ve frekansı 3 saniye içinde 52 MHz’e düşmüştür. Fakat esans yağını kokladığı anda frekansı tekrar yükselmemiştir. Frekansının tekrar 66 MHz’e çıkması üç gün sürmüştür. Demek ki frekanslarımız başka maddelerin ciddi bir biçimde etkisi altında.

Araştırmada ayrıca olumsuz ve olumlu düşüncelerin frekanslarımız üzerideki etkisi de incelenmiştir.

Olumsuz düşüncelerin insan frekansını 12 MHz kadar düşürdüğü, oysa olumlu düşüncelerin frekansı 10 MHz kadar yükselttiği bulgulanmıştır. Meditasyon ve dua gibi çalışmalar frekansı 15 MHz kadar yükseltmektedir. Bu durumda klinik çalışma göstermektedir ki ciddi bir hastalık engeli olmayan kişiler sağlıklı kalmak için şu ya da bu şekilde bir ruhani uygulamaya ihtiyaç duymaktadır.

Kanıtlar gösteriyor ki esans yağlar da kişinin frekansını yükseltmede önemli bir rol oynayabilmektedir. 78 MHz’in altında olan esans yağlar vücudun fiziksel yapısını dengelerken, yüksek frekanslı yağlar Gül ve Günlük duygusal ve ruhsal seviyelerde denge getirmektedir. Bir esansı kokladığınız zaman beynimizin amigdala denilen bölümü etkilenir ki burası hafızanın ve duyguların saklanıp serbest bırakıldığı yerdir.

Bizi etkiliyor olabilecek olumsuz frekansların farkında olmalıyız. Birçoğumuz bitkiler üzerindeki klasik müzik ve hard rock müzikleriyle yapılan deneyi biliyordur. Klasik müzikle birlikte bitkiler serpilirken, hard rock onları öldürmüştür. İnsanlar da farklı değil.

Beslenmemizden, fiziksel çevremizden gelen karmaşık ve olumsuz frekanslar eninde sonunda hücresel yıkıma ve parçalanmaya neden olacaktır. Bununla birlikte aramızda çok az insan dağlara, köylere kaçabilir. Kentsel yaşam birçoğumuz için kaçınılmaz bir ortamdır. Ana neyse ki esans yağlar, meditasyon gibi şeyler var. Bunlar sayesinde frekansımızı tekrar yükseltebiliriz.

Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/vucut-frekan...gNo=371169
insan sorunlarını anlatmak ile onlara çözüm bulmanın aynı şey olmadığını anladığında artık büyümüş demektir
Cevapla
kaynak site açılmıyor
Cevapla
(08/01/2016, Saat: 21:11)emre-sti Adlı Kullanıcıdan Alıntı: kaynak site açılmıyor
düzelttim Miliyetin haberiydi..kaynak da orda yazıyordu
insan sorunlarını anlatmak ile onlara çözüm bulmanın aynı şey olmadığını anladığında artık büyümüş demektir
Cevapla
(08/01/2016, Saat: 20:44)neoromancer Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Arkadaşlar enterasan bir makale geldi bir arkadaştan...bakalım beğenecekmisiniz,sanırım konu başlığı olarak en uygun yer burası...

Vücut Frekansınızı biliyor musunuz ?
Biofotonik alanında öncü bir biyofizikçi olan Alman doktor Fritz Albert Popp, bütün canlı hücrelerin ışık saçtığı ve ışığın kaynağının DNA olduğuna dair araştırmasını yayınladı.

Araştırma sonuçlarına göre DNA sadece tek frekans değil, birden çok frekans yayınlayabilir, hem organizmanın içinde hem de organizmalar arasında foton alışverişi oluyor. Yani kelimenin tam anlamıyla her birimiz birer ışık parçasıyız.

Daha önce de bütün canlıların yaydığı enerjiyi ortaya koyan ve bu enerjiyi kullanmanın yollarını arayan birçok araştırma yapılmıştı.

- 1920 yılında Dr. Raymond Rife belli frekansları kullanarak virüsleri ve bakterileri yok edebildiğini buldu.

- Nikolas Tesla insan vücudunun yaydığı frekanslarla karışan dış frekansları yalıtabildiğimiz vakit hastalıklara karşı büyük bir direnç geliştireceğimizi savundu.

- İsveçli radyolog Bjorn Nordenstrom 1980’li yıllarda bir tümörün içine bir elektrot yerleştirilip doğru akım verilirse tümörün eridiğini bulguladı.

Dr. Robert O. Becker “The Body Electric” adlı kitabında insan vücudunun elektriksel frekanslarını belgeledi.

İnsanların Frekansları :

Araştırmalar her canlının bir frekansa sahip olduğunu (megahertz olarak ölçülüyor) ve dahası hepimizin çevremizdeki frekanslardan etkilendiğini gösteriyor. Geçen yüzyılın başında Amerikalı doktor Bruce Tainio insanların ve gıdaların biyofrekanslarını ölçen bir alet geliştirdi. Esans yağlar uzmanı D. Gary Young’un da yardımıyla araştırma frekanslar ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi incelemeye yöneldi. Bu ekip aynı zamanda esans yağların insan vücudunun frekansları üzerine etkisini de inceledi. Keşifleri çok ilginçtir.

CANLILARIN FREKANSLARI

İnsan Beyni
72-90 MHz

İnsan Bedeni (Gündüz)

62-68 MHz

Soğuk algınlığı belirtileri

58 MHz

Grip belirtileri

57 MHz

Kandida

55 MHz

Epstein-Barr

52 MHz

Kanser

42 MHz

Ölüm başlangıcı

25 MHz

İşlenmiş/Konserve yiyecekler

0 MHz

Kuru otlar

12-22 MHz

Taze otlar

20-27 MHz

Esans yağlar

52-320 MHz

Sağlıklı bir insan vücudunun 62-68 MHz’lik bir frekans aralığı var. Hastalık ve rahatsızlıklar 58 MHz’de baş göstermeye başlıyor. Esans yağlar insan tarafından kullanılan doğal maddeler arasında en yüksek frekansa sahip olan şey. Yukarıdaki frekans tablosunda bir uçta işlenmiş/konserve yiyecekler dururken (0 MHz) öteki uçta en yüksek frekans ile gül yağı (320 MHz) bulunmaktadır. Gül’ün aşkla ilişkilendirilmiş olması belki de bir rastlantı değildir.



Esans Yağların Frekansları :


Gül
320 MHz

Herdemtaze

181 MHz

Günlük

147 MHz

Lavanta

118 MHz

Alman papatyası

105 MHz

Mür

105 MHz

Melissa

102 MHz

Ardıç

98 MHz

Sandalağacı

96 MHz

Melekotu

85 MHz

Nane

78 MHz

Galbanum

56 MHz

Fesleğen

52 MHz



Tainio ile Young’ın yaptığı testlerden biri de her ikisi de 66 MHz vücut frekansına sahip olan iki erkek üzerine yapılmıştır. İlk erkek eline bir bardak kahve almış ve o daha kahveyi içmeden 3 saniye içinde frekansı 58 MHz’e düşmüştür.

Daha sonra bir esans yağını koklamış ve frekansı tekrar 66 MHz’e çıkmıştır. İkinci kişi kahveden bir yumud almış ve frekansı 3 saniye içinde 52 MHz’e düşmüştür. Fakat esans yağını kokladığı anda frekansı tekrar yükselmemiştir. Frekansının tekrar 66 MHz’e çıkması üç gün sürmüştür. Demek ki frekanslarımız başka maddelerin ciddi bir biçimde etkisi altında.

Araştırmada ayrıca olumsuz ve olumlu düşüncelerin frekanslarımız üzerideki etkisi de incelenmiştir.

Olumsuz düşüncelerin insan frekansını 12 MHz kadar düşürdüğü, oysa olumlu düşüncelerin frekansı 10 MHz kadar yükselttiği bulgulanmıştır. Meditasyon ve dua gibi çalışmalar frekansı 15 MHz kadar yükseltmektedir. Bu durumda klinik çalışma göstermektedir ki ciddi bir hastalık engeli olmayan kişiler sağlıklı kalmak için şu ya da bu şekilde bir ruhani uygulamaya ihtiyaç duymaktadır.

Kanıtlar gösteriyor ki esans yağlar da kişinin frekansını yükseltmede önemli bir rol oynayabilmektedir. 78 MHz’in altında olan esans yağlar vücudun fiziksel yapısını dengelerken, yüksek frekanslı yağlar Gül ve Günlük duygusal ve ruhsal seviyelerde denge getirmektedir. Bir esansı kokladığınız zaman beynimizin amigdala denilen bölümü etkilenir ki burası hafızanın ve duyguların saklanıp serbest bırakıldığı yerdir.

Bizi etkiliyor olabilecek olumsuz frekansların farkında olmalıyız. Birçoğumuz bitkiler üzerindeki klasik müzik ve hard rock müzikleriyle yapılan deneyi biliyordur. Klasik müzikle birlikte bitkiler serpilirken, hard rock onları öldürmüştür. İnsanlar da farklı değil.

Beslenmemizden, fiziksel çevremizden gelen karmaşık ve olumsuz frekanslar eninde sonunda hücresel yıkıma ve parçalanmaya neden olacaktır. Bununla birlikte aramızda çok az insan dağlara, köylere kaçabilir. Kentsel yaşam birçoğumuz için kaçınılmaz bir ortamdır. Ana neyse ki esans yağlar, meditasyon gibi şeyler var. Bunlar sayesinde frekansımızı tekrar yükseltebiliriz.

Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/vucut-frekan...gNo=371169

Ah abim bizlere unuttrulmus olan insan tarihi olayları bunlar. Hep saklıyorlar. Bizlerin canlıların hepimizin bir frekansı oldugunu. Bitkilerin hayvanların bizlerin heyecanını duygularını hissedip etkilenebildikleri.
Cok onemli bir konuya parmak basmıssın ama, dizilerle yarısmalarla, para gibi bir kagıt parcası ile kısıtlandırılan, vucut beyin ve ruh butunlugu dagılmıs bir nesil yaratıldı insanlar icin.
"Thrive" Belgeselini youtube da bulabilirsiniz türkçe olarak, oradan bu konulara bir girişi tüm komşulara tavsiye ederim.
Ek not: Kedinin mır mırıda sifalı bir frekanstır.
Cevapla
Sn @dikdik_s sık kullanılanlara ekledim.Müsait zamanımda izleyeceğim mutlaka.
Cevapla
(08/01/2016, Saat: 20:44)neoromancer Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Arkadaşlar enterasan bir makale geldi bir arkadaştan...bakalım beğenecekmisiniz,sanırım konu başlığı olarak en uygun yer burası...

Vücut Frekansınızı biliyor musunuz ?
Biofotonik alanında öncü bir biyofizikçi olan Alman doktor Fritz Albert Popp, bütün canlı hücrelerin ışık saçtığı ve ışığın kaynağının DNA olduğuna dair araştırmasını yayınladı.

Araştırma sonuçlarına göre DNA sadece tek frekans değil, birden çok frekans yayınlayabilir, hem organizmanın içinde hem de organizmalar arasında foton alışverişi oluyor. Yani kelimenin tam anlamıyla her birimiz birer ışık parçasıyız.

Daha önce de bütün canlıların yaydığı enerjiyi ortaya koyan ve bu enerjiyi kullanmanın yollarını arayan birçok araştırma yapılmıştı.

- 1920 yılında Dr. Raymond Rife belli frekansları kullanarak virüsleri ve bakterileri yok edebildiğini buldu.

- Nikolas Tesla insan vücudunun yaydığı frekanslarla karışan dış frekansları yalıtabildiğimiz vakit hastalıklara karşı büyük bir direnç geliştireceğimizi savundu.

- İsveçli radyolog Bjorn Nordenstrom 1980’li yıllarda bir tümörün içine bir elektrot yerleştirilip doğru akım verilirse tümörün eridiğini bulguladı.

Dr. Robert O. Becker “The Body Electric” adlı kitabında insan vücudunun elektriksel frekanslarını belgeledi.

İnsanların Frekansları :

Araştırmalar her canlının bir frekansa sahip olduğunu (megahertz olarak ölçülüyor) ve dahası hepimizin çevremizdeki frekanslardan etkilendiğini gösteriyor. Geçen yüzyılın başında Amerikalı doktor Bruce Tainio insanların ve gıdaların biyofrekanslarını ölçen bir alet geliştirdi. Esans yağlar uzmanı D. Gary Young’un da yardımıyla araştırma frekanslar ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi incelemeye yöneldi. Bu ekip aynı zamanda esans yağların insan vücudunun frekansları üzerine etkisini de inceledi. Keşifleri çok ilginçtir.

CANLILARIN FREKANSLARI

İnsan Beyni
72-90 MHz

İnsan Bedeni (Gündüz)

62-68 MHz

Soğuk algınlığı belirtileri

58 MHz

Grip belirtileri

57 MHz

Kandida

55 MHz

Epstein-Barr

52 MHz

Kanser

42 MHz

Ölüm başlangıcı

25 MHz

İşlenmiş/Konserve yiyecekler

0 MHz

Kuru otlar

12-22 MHz

Taze otlar

20-27 MHz

Esans yağlar

52-320 MHz

Sağlıklı bir insan vücudunun 62-68 MHz’lik bir frekans aralığı var. Hastalık ve rahatsızlıklar 58 MHz’de baş göstermeye başlıyor. Esans yağlar insan tarafından kullanılan doğal maddeler arasında en yüksek frekansa sahip olan şey. Yukarıdaki frekans tablosunda bir uçta işlenmiş/konserve yiyecekler dururken (0 MHz) öteki uçta en yüksek frekans ile gül yağı (320 MHz) bulunmaktadır. Gül’ün aşkla ilişkilendirilmiş olması belki de bir rastlantı değildir.



Esans Yağların Frekansları :


Gül
320 MHz

Herdemtaze

181 MHz

Günlük

147 MHz

Lavanta

118 MHz

Alman papatyası

105 MHz

Mür

105 MHz

Melissa

102 MHz

Ardıç

98 MHz

Sandalağacı

96 MHz

Melekotu

85 MHz

Nane

78 MHz

Galbanum

56 MHz

Fesleğen

52 MHz



Tainio ile Young’ın yaptığı testlerden biri de her ikisi de 66 MHz vücut frekansına sahip olan iki erkek üzerine yapılmıştır. İlk erkek eline bir bardak kahve almış ve o daha kahveyi içmeden 3 saniye içinde frekansı 58 MHz’e düşmüştür.

Daha sonra bir esans yağını koklamış ve frekansı tekrar 66 MHz’e çıkmıştır. İkinci kişi kahveden bir yumud almış ve frekansı 3 saniye içinde 52 MHz’e düşmüştür. Fakat esans yağını kokladığı anda frekansı tekrar yükselmemiştir. Frekansının tekrar 66 MHz’e çıkması üç gün sürmüştür. Demek ki frekanslarımız başka maddelerin ciddi bir biçimde etkisi altında.

Araştırmada ayrıca olumsuz ve olumlu düşüncelerin frekanslarımız üzerideki etkisi de incelenmiştir.

Olumsuz düşüncelerin insan frekansını 12 MHz kadar düşürdüğü, oysa olumlu düşüncelerin frekansı 10 MHz kadar yükselttiği bulgulanmıştır. Meditasyon ve dua gibi çalışmalar frekansı 15 MHz kadar yükseltmektedir. Bu durumda klinik çalışma göstermektedir ki ciddi bir hastalık engeli olmayan kişiler sağlıklı kalmak için şu ya da bu şekilde bir ruhani uygulamaya ihtiyaç duymaktadır.

Kanıtlar gösteriyor ki esans yağlar da kişinin frekansını yükseltmede önemli bir rol oynayabilmektedir. 78 MHz’in altında olan esans yağlar vücudun fiziksel yapısını dengelerken, yüksek frekanslı yağlar Gül ve Günlük duygusal ve ruhsal seviyelerde denge getirmektedir. Bir esansı kokladığınız zaman beynimizin amigdala denilen bölümü etkilenir ki burası hafızanın ve duyguların saklanıp serbest bırakıldığı yerdir.

Bizi etkiliyor olabilecek olumsuz frekansların farkında olmalıyız. Birçoğumuz bitkiler üzerindeki klasik müzik ve hard rock müzikleriyle yapılan deneyi biliyordur. Klasik müzikle birlikte bitkiler serpilirken, hard rock onları öldürmüştür. İnsanlar da farklı değil.

Beslenmemizden, fiziksel çevremizden gelen karmaşık ve olumsuz frekanslar eninde sonunda hücresel yıkıma ve parçalanmaya neden olacaktır. Bununla birlikte aramızda çok az insan dağlara, köylere kaçabilir. Kentsel yaşam birçoğumuz için kaçınılmaz bir ortamdır. Ana neyse ki esans yağlar, meditasyon gibi şeyler var. Bunlar sayesinde frekansımızı tekrar yükseltebiliriz.

Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/vucut-frekan...gNo=371169

Bu konu ilginizi çekiyorsa Adam Fawer'ın Empati kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Cevapla
Loccitane bavx
Brüt yeşil

SM-G800HQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Cevapla
Diesel Full For Life

Issey Miyake L'eau D'issey EDT
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Mucizevi Krem Zdrave şimdi Geltir'de ahraz 28 25,872 09/01/2018, Saat: 20:48
Son Yorum: Dragon

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: