23/05/2015, Saat: 00:29
Herkese merhaba!
Yaşım 41.
Bugüne dek kullanmadığım kartuşlu makine ve marka kalmadı. Derby'den gillette fusion proglide'a, wilkinson quattro titaniumdan bic'e.
Bugüne dek kullanmadığım folyo yapılı(braun modelleri) veya döner 3 başlıklı(philishave) makine(en gelişmiş versiyonları) kalmadı.
Yaklaşık 1 ay'dır sıcak su, fırça, sabun ve ej de89 ile ve çeşitli tıraş bıçakları kullanarak tıraş olmaya çalışıyorum. Neden bu yaşıma kadar denemediğimi kendime sorup duruyorum. Keyif faktörü subjektif bir değerlendirme olduğu için bu konuya girmiyorum ve bahsetmek istediğim de bu değil. Tıraş kalitesinden söz etmek istiyorum. Öncelikle doğru tıraş bıçağını bulursanız ve yeterli özveri ve dikkati sarfederseniz emin olun hiçbir kartuşlu makine ya da elektrikli makinenin ulaşamayacağı yakınlıkta bir tıraş sizi bekliyor. Bakın şimdi söyleyeceğim şey asıl tuhaf olan: Bu süper close up tıraşımı olduğumda ise en ufak bir kızarıklık ya da hassasiyet yaşamıyorum ve hatta after shave dahi kullanmıyorum. Yani çok yakın tıraş ama paradoksal olarak az ya da hiç tahriş. Yüzümde gün boyunca elimi gezdirdiğimdeki hissiyatım 41 yılın en iyisi.
Sanıyorum başlıktaki konu içeriğinden sapılmış, çünkü bu başlığa göre hangisinin yavaş-hızlı, uğraştırıcı-pratik, ucuz-pahalı, zor-kolay ulaşılabilir olduğu değil; daha iyi-daha yakın tıraş ettiği tartışılmalı.
23 yıllık tecrübemle tereddütsüz DE safety razor cevabını veriyorum konu başlığına.
Herkese geleneksel traşın tazeleme ve mükemmellik hissi ile evinden çıkıp topluma dahil olduğu ve kendini ekstra iyi hissettiği günler dilerim!
Saygılarımla
Yaşım 41.
Bugüne dek kullanmadığım kartuşlu makine ve marka kalmadı. Derby'den gillette fusion proglide'a, wilkinson quattro titaniumdan bic'e.
Bugüne dek kullanmadığım folyo yapılı(braun modelleri) veya döner 3 başlıklı(philishave) makine(en gelişmiş versiyonları) kalmadı.
Yaklaşık 1 ay'dır sıcak su, fırça, sabun ve ej de89 ile ve çeşitli tıraş bıçakları kullanarak tıraş olmaya çalışıyorum. Neden bu yaşıma kadar denemediğimi kendime sorup duruyorum. Keyif faktörü subjektif bir değerlendirme olduğu için bu konuya girmiyorum ve bahsetmek istediğim de bu değil. Tıraş kalitesinden söz etmek istiyorum. Öncelikle doğru tıraş bıçağını bulursanız ve yeterli özveri ve dikkati sarfederseniz emin olun hiçbir kartuşlu makine ya da elektrikli makinenin ulaşamayacağı yakınlıkta bir tıraş sizi bekliyor. Bakın şimdi söyleyeceğim şey asıl tuhaf olan: Bu süper close up tıraşımı olduğumda ise en ufak bir kızarıklık ya da hassasiyet yaşamıyorum ve hatta after shave dahi kullanmıyorum. Yani çok yakın tıraş ama paradoksal olarak az ya da hiç tahriş. Yüzümde gün boyunca elimi gezdirdiğimdeki hissiyatım 41 yılın en iyisi.
Sanıyorum başlıktaki konu içeriğinden sapılmış, çünkü bu başlığa göre hangisinin yavaş-hızlı, uğraştırıcı-pratik, ucuz-pahalı, zor-kolay ulaşılabilir olduğu değil; daha iyi-daha yakın tıraş ettiği tartışılmalı.
23 yıllık tecrübemle tereddütsüz DE safety razor cevabını veriyorum konu başlığına.
Herkese geleneksel traşın tazeleme ve mükemmellik hissi ile evinden çıkıp topluma dahil olduğu ve kendini ekstra iyi hissettiği günler dilerim!
Saygılarımla