18/04/2012, Saat: 19:21
(18/04/2012, Saat: 18:08)uataman Adlı Kullanıcıdan Alıntı: geleneksel tıraş iyidir, çünkü gelenekseldir... Dikkat ederseniz insanın yaşamından kendisine ayırdığı vakit giderek azalıyor. Hızlı yemek yemek için güzelim zeytinyağlıları unuttuk hamburgerler yiyoruz mesela... yada arada sırada bile olsa sağlam bir hama sefası yapamıyoruz, temizlik anlayışımız maksimum beş dakika süren duş seanslarından ibaret oldu...artık buruşmayan kumaşlardan yapılan gömlekler takım elbiseler var, petrol esaslı kumaşlar bunlar, yünün sıcaklığını, ketenin serinliğini unuttuk.
Örnekler çoğalır da çoğalır... İnsanların genel anlamda eskiyi araması, nostaljiye duyulan özlem hep bu yüzden. Sürekli olarak iki buyruk var yaşamımızı yöneten, ilki hızlı ol, diğeri tüket... Ve bu buyruklara uymak için hep güzel olan şeylerden kendimizi mahrum ediyor, sonra da o güzellikleri unutuyoruz.
Tıraş meselesinde de gelişim bu yönde olmuş... hızlı ama pürüzsüz tıraş, kullan at kartuşlar...İnsan belirli yaşlarında yaşamına yukarıdan bakmayı becerebiliyor... Çok keyifli bir ritüel haline gelebilecek bir mevzuyu neden on dakika içinde halletmek ve günün kalanında bunun tahrişi sıkıntısı ile uğraşmak zorunda kalıyoruz ? Üstelik memnun olmadığımız bir sonuca rağmen avuç avuç para döküyoruz kartuşa, köpüğe, jele... Oysa hiçbirisi porsuk fırçanın ve sıcak köpüğün verdiği keyfi vermiyor. hiçbirinde futurun sakal keserken çıkardığı o tatlı çıtır çıtır sesi yok... arkonun kokusunun verdiği temizlik hissi, tobs sandalwoodun muhteşem kokusu, yenilerden fümenin lavanta kokusu, tıraş sonrası cildimizdeki yumuşaklık, hepsinden önemlisi kendimiz için ayırdığımız keyifli 20 dakika...
Ve tıpkı babamızdan bize kalan adjustableler gibi oğlumuza bizden kalacak olan slantlar, futurlar, 89lar... Bir delikanlının adam olmaya adım attığı yola, bizden kalan bir şeyler ile çıkması...
Bir takım objeler var, babalardan evlatlara geçiyor. Bunları eline alıp baktığında, rutininde unuttuğun pek çok anıyı tetikliyor. Bir saat, sigara ağızlığı, tabaka, çakı, tesbih... ama şimdi saatler quartz, sigaralar filtreli, çakılar çinden, tıraş aletleri ucuna kartuş takılan nikel kaplı çubuklar halinde...
Çokta uzatmak istemiyorum, ama geleneksel tıraş benim için kendim için bir şeyler yapma meselesi, oğluma kendisi için bir şeyler yapması gerektiğini öğretmenin yollarından biri, vaktim gelip göçüp gittiğimde oğlumun yanında durabilmenin çözümü, ona hayat adına doğru şeyler öğretebilme yöntemim...
Eskiden kopmamaız, çocuklarımıza eskiyi öğretmemiz gerekli, eskinin neden güzel olduğunu bilmeliler. Geleneksel tıraşta bunun en basit yöntemi bence...
Çok mu fazla anlam yüklüyorum bilmiyorum. En sevdiğim tıraş makinem olan slanttan hiç kullanmadığım bir adet daha var kutusunda, yakın zamanda bir kuyumcuya gidip üzerine bir ufacık kelime ile tarih yazdıracağım. Zamanı gelince gerçek sahibine hediye edilmek üzere bir kenarda duruyor...
Selamlar...
Okumaya doyamadım! Ellerinize sağlık, ne güzel yazmışsınız.