13/11/2015, Saat: 01:11
Değerli arkadaşlar, öncelikle Portekiz için markasız ürün ürettik ama durum farklı. Portekiz'de bir banka emekliye ayrılan çalışanlarına hediyelik amaçlı istedi. Hatta 12 adet istedi ancak istediği sürede yetiştirmemiz mümkün olmadığı için yetiştirebileceğimiz 8 adet için teklif ve rdik. Üzerlerine bankanın ismi ve emekli çalışanlarının ismi bulunacak. 8 adet için vergiler hariç 1.750 dolar teklif verdik. 500 dolar kapora aldık. Markalama, hijyen ve kutu maliyeti yok. Forum üyelerine özel bir uygulamanız yok demişsiniz. Ancak fark ettiyseniz web sitemizde ürünün fiyatı 295 dolar, forum üyesi arkadaşlara 200 dolar satış fiyatı uyguladık. Bu ciddi bir indirim. Bu arada burası bir forum sitesi satış noktası olarak görmüyorum. Bu sebeple herhangi bir şekilde doğrudan satışı belirtecek bir ifade kullanmak istemiyorum. Burası fikir alıp verme yeri, ben de sizlerden fikir alıyorum. Bu işin ticareti şimdilik çok önemsediğimiz bir nokta değil.
Ürünün polisajını biz yapmıyoruz. El yeteneği aparatlandırma vs. gerekiyor. Anadolu yakasında sanat atölyesi olan bir heykeltıraş var. Şimdilik ders verecek çok öğrenci bulamıyor. Ben de zamanında bu heykeltıraşın öğrencisiydim. Güzel sanatlar fakültesine hazırlanırken sınavlar için bana ders vermişti. Maddi durumu kötü olduğu için öğretmenlik faaliyetlerine ara vererek bizim işimize girdi. Onun işçiliğinde polisaj işlemleri tamamlanıyor. Çok kaliteli bir iş çıkarıyor. Bir ürün için 20 saatten fazla emek verdiğine şahit oldum. Biz makine sanayicileri olarak ancak ürünün şekillendirme işlemlerini yapıyoruz. Gerisi bizim sanatımızdan çıkıyor.
Başka markaları örnek veriyorsunuz ya da fiyatların yükseliğini anlatıyorsunuz ki haklısınız eleştirmek en doğal hakkınız. Ama ucuz bir ürün mü istiyorsunuz ?
a) Çeliğin sınıfını, kullanılan profil çeşidini mi değiştirelim ?
b) Alman çeliği yerine Çin Hindistan çeliği mi kullanalım ?
c) El ustalığı polisaj yerine cnc taşlama, ya da kimyasal polisaj mı yapalım ? ( kapı kolu gibi)
d) Tüm tasarımı düz hatlara çekerek sıradan bir ürün mü yapalım ?
e) Keskin hatlardaki radius(yarıçapları) kaldıralım mı ?
f) Kaliteli lazer markalama yerine, gravür ya da yakma lazer, ya da kaba lazer mi kullanalım ?
g) İSO 9001 denetiminden çıkalım mı ?
h) Üründe tasarım dışına çıkma durumunda makyajla kapatalım mı, fire yaparak imha etmeyelim mi ?
ı) Yüksek teknolojili makineler yerine dışarıya miladı dolmuş külüstür makinelere fason iş mi verelim ?
j) Ürünü karton sıvama kutu içine mi koyalım ?
k) Alman malı yüksek kaliteli makine takımları yerine uzak doğu makine takımlarını mı kullanalım ?
l) Paraya muhtaç kalmış insanları üç kuruşa sabaha kadar ölüm riskli makinelerin önünde nöbete mi tutturalım ?
m) Test işlemlerini yapmayalım mı ?
n) Hijyenden vaz mı geçelim ?
o) İşleri aceleye getirip gözden hata mı kaçıralım ?
Daha neler neler yaparak maliyetleri indirebiliriz. Ancak ne ben, ne Vedat usta, Ne Ümit usta ne de Sedat usta bu yukarıdakilerin hiçbirin yapmaz. Ben Türkiye'deki ticaret zekasından sıkıldım. Amacımız ucuz ürün üretmek değil, yapmaya çalıştığımız şeyin hakkını verecek ürün yapmak.
Ürün alanların büyük kısmı hediyelik olarak aldı, bazıları yakın çevremizde bilerek aldı. Alanlara hep söylüyoruz burada paylaşın diye ama utanıyorlar. Tıraş paylaşılabilecek bir şey mi diyorlar. Ne olursa olsun bir şeyler yazın diyorum. İçlerinden gelirse yazarlar zorlama yapmıyorum. Yakında birkaç ürünü, denemek amaçlı isteyen arkadaşlara verebilirim bu konuda sıkıntı yok.
Ürünün polisajını biz yapmıyoruz. El yeteneği aparatlandırma vs. gerekiyor. Anadolu yakasında sanat atölyesi olan bir heykeltıraş var. Şimdilik ders verecek çok öğrenci bulamıyor. Ben de zamanında bu heykeltıraşın öğrencisiydim. Güzel sanatlar fakültesine hazırlanırken sınavlar için bana ders vermişti. Maddi durumu kötü olduğu için öğretmenlik faaliyetlerine ara vererek bizim işimize girdi. Onun işçiliğinde polisaj işlemleri tamamlanıyor. Çok kaliteli bir iş çıkarıyor. Bir ürün için 20 saatten fazla emek verdiğine şahit oldum. Biz makine sanayicileri olarak ancak ürünün şekillendirme işlemlerini yapıyoruz. Gerisi bizim sanatımızdan çıkıyor.
Başka markaları örnek veriyorsunuz ya da fiyatların yükseliğini anlatıyorsunuz ki haklısınız eleştirmek en doğal hakkınız. Ama ucuz bir ürün mü istiyorsunuz ?
a) Çeliğin sınıfını, kullanılan profil çeşidini mi değiştirelim ?
b) Alman çeliği yerine Çin Hindistan çeliği mi kullanalım ?
c) El ustalığı polisaj yerine cnc taşlama, ya da kimyasal polisaj mı yapalım ? ( kapı kolu gibi)
d) Tüm tasarımı düz hatlara çekerek sıradan bir ürün mü yapalım ?
e) Keskin hatlardaki radius(yarıçapları) kaldıralım mı ?
f) Kaliteli lazer markalama yerine, gravür ya da yakma lazer, ya da kaba lazer mi kullanalım ?
g) İSO 9001 denetiminden çıkalım mı ?
h) Üründe tasarım dışına çıkma durumunda makyajla kapatalım mı, fire yaparak imha etmeyelim mi ?
ı) Yüksek teknolojili makineler yerine dışarıya miladı dolmuş külüstür makinelere fason iş mi verelim ?
j) Ürünü karton sıvama kutu içine mi koyalım ?
k) Alman malı yüksek kaliteli makine takımları yerine uzak doğu makine takımlarını mı kullanalım ?
l) Paraya muhtaç kalmış insanları üç kuruşa sabaha kadar ölüm riskli makinelerin önünde nöbete mi tutturalım ?
m) Test işlemlerini yapmayalım mı ?
n) Hijyenden vaz mı geçelim ?
o) İşleri aceleye getirip gözden hata mı kaçıralım ?
Daha neler neler yaparak maliyetleri indirebiliriz. Ancak ne ben, ne Vedat usta, Ne Ümit usta ne de Sedat usta bu yukarıdakilerin hiçbirin yapmaz. Ben Türkiye'deki ticaret zekasından sıkıldım. Amacımız ucuz ürün üretmek değil, yapmaya çalıştığımız şeyin hakkını verecek ürün yapmak.
Ürün alanların büyük kısmı hediyelik olarak aldı, bazıları yakın çevremizde bilerek aldı. Alanlara hep söylüyoruz burada paylaşın diye ama utanıyorlar. Tıraş paylaşılabilecek bir şey mi diyorlar. Ne olursa olsun bir şeyler yazın diyorum. İçlerinden gelirse yazarlar zorlama yapmıyorum. Yakında birkaç ürünü, denemek amaçlı isteyen arkadaşlara verebilirim bu konuda sıkıntı yok.