30/06/2017, Saat: 12:32
Evet arkadaşlar sonunda bende kendim Mühle R41 edindim. Önce kutusuyla başlamak istiyorum. Kutusundaki gri renk ve tasarımı harika. Tam ortasında Mühle'nin logosu mükemmel konumlandırılmış. Böylelikle çok elit ve kendine güvenen bir ürün havası katmış. Kibar kutusunun içinden agresif bir makinayı çıkarmak beni çok heyecanlandırdı. İçinde yine çok kaliteli kağıda basılmış kullanma talimatı ve Mühle ürünlerinin yer aldığı mini broşürün olması çok hoş. Makinayı elime aldığımda her tarafı, her karesi, her noktası resmen mükemmelliği hissettiriyordu. Bu kadar hatasız ve bu kadar hisli bir makina yapılabilir miydi? Evet Mühle bunu yapmış. Burda Mühleyi tebrik etmek düşer bize. Size açık söyleyeyim. Ben Mühle makinelerin resimlerine bakarken sapını hiç ama hiç beğenmemiştim. Hatta bunu Forumda da daha önce dile getirdim. Resimlerde sapı bana böyle eski yani antika havası veriyordu. Ama gerçekte öyle değilmiş. Sapına dokunduğumda hiç de öyle olmadığını gördüm. Çok elit bir havası ve hissiyatı vardı. Hatta resimlerde sapı gerçeğinden daha ince görünüyordu. Ama sapın kalınlığı gerçekten olması gereken kalınlıktaymış. Yani bu makine görünüş olarak beni büyüledi diyebilirim. Görünüş herşey demek değildir. Tıraş performansı acaba nasıldı?
Cuma günü makinayı teslim aldıktan sonra hemen ilk tıraşımı, Cumartesi ve Pazar günü de ikinci ile üçüncü tıraşlarımı Mühle R41 ile oldum. Tek bir tıraş, makinenin karakterini göstermeyebilir. O yüzden yazacaklarımın tutarlı olabilmesi için en az 3 kez tıraş olduktan sonra size yazmayı uygun gördüm.
İlk tıraşımı Rapira markalı çok keskin olmayan bir jiletle yaptım. 2,5 Perde ile tıraşımı pürüzsüz olarak tamamladım. İlk tıraş olduğu için çok dikkatli bir şekilde tıraş oldum. Tıraş esnasında sakallardan gelen çatır çutur kesim sesleri ve tıraş sonrası bıraktığı hissiyat çok iyiydi. Makineden kaynaklı ekstra bir tahriş yaşamadım agresif olmasına rağmen.
İkinci tıraşımı bu sefer Perma-Sharp markalı keskin bir jiletle oldum. İlk perdeden sonra birde ne göreyim. Resmen sinekkaydı tıraş olmuşum. Ne yani tıraş bitti mi dedim kendi kendime. Oysa alışmıştım her zaman üç perdede tıraş olmayı. Tabi durumu kabullenemeyip ikinci perde tıraşımı da oldum. Yine dikkatli bir tıraş gerçekleştirdim.
Üçüncü tıraşımı yine Perma-Sharp ile gerçkleştirdim. Ama bu sefer özensiz ve hızlı olarak tıraş oldum. 1,5 perdede tıraşımı tamamlamama rağmen hızlı tıraş olduğum için boyun bölgesinde noktasal kanama ve tahriş yaşadım. Tabi agresif bir makine olduğu için olacak o kadar. Bende açıkcası sınırlarını görmek istedim. Tecrübe edindiğim sonuç makineyi keskin bir jiletle 1-2 perde ile ve orta dereceli dikkat ve hızda tıraş olunduğunda en iyi sonucu veriyor. Bundan sonrada bu şekilde tıraş olmayı planlıyorum. Makinenin performası beni oldukça çok memnun etti.
R41 ile ilgili beni rahatsız eden tek bir şey vardı. O da kafasının sağından ve solundan görünen ve hissedilen jiletin yan kenarlarıydı. 2011 üretiminde bu varmış. Ama 2013 yılından sonra üretilen R41'lerde bunun düzeltildiğini okudum. Acaba buna rağmen hala azda olsa jilet kenarlarını hissedilmesi normal mi? Mühle bunu neden yaptı acaba? Jileti daha kolay çıkarabilmek için mi?
Değerlendirmelerim bundan ibaret ve iyiki bu mainayı elde ettim. Pişman etmeyecek bir makinadır.
Bazı arkadaşlarımız günlük tıraşa uygun değil demiş. Şöyle izah edeyim. Eğer çok aceleniz var ve hızlıca tıraş olacaksanız tabi günlük tıraşa uygun değil. Bu makinayla tıraş olurken acele etmeyeceksinizki tıraşın tadını zevkini yaşayın.
Cuma günü makinayı teslim aldıktan sonra hemen ilk tıraşımı, Cumartesi ve Pazar günü de ikinci ile üçüncü tıraşlarımı Mühle R41 ile oldum. Tek bir tıraş, makinenin karakterini göstermeyebilir. O yüzden yazacaklarımın tutarlı olabilmesi için en az 3 kez tıraş olduktan sonra size yazmayı uygun gördüm.
İlk tıraşımı Rapira markalı çok keskin olmayan bir jiletle yaptım. 2,5 Perde ile tıraşımı pürüzsüz olarak tamamladım. İlk tıraş olduğu için çok dikkatli bir şekilde tıraş oldum. Tıraş esnasında sakallardan gelen çatır çutur kesim sesleri ve tıraş sonrası bıraktığı hissiyat çok iyiydi. Makineden kaynaklı ekstra bir tahriş yaşamadım agresif olmasına rağmen.
İkinci tıraşımı bu sefer Perma-Sharp markalı keskin bir jiletle oldum. İlk perdeden sonra birde ne göreyim. Resmen sinekkaydı tıraş olmuşum. Ne yani tıraş bitti mi dedim kendi kendime. Oysa alışmıştım her zaman üç perdede tıraş olmayı. Tabi durumu kabullenemeyip ikinci perde tıraşımı da oldum. Yine dikkatli bir tıraş gerçekleştirdim.
Üçüncü tıraşımı yine Perma-Sharp ile gerçkleştirdim. Ama bu sefer özensiz ve hızlı olarak tıraş oldum. 1,5 perdede tıraşımı tamamlamama rağmen hızlı tıraş olduğum için boyun bölgesinde noktasal kanama ve tahriş yaşadım. Tabi agresif bir makine olduğu için olacak o kadar. Bende açıkcası sınırlarını görmek istedim. Tecrübe edindiğim sonuç makineyi keskin bir jiletle 1-2 perde ile ve orta dereceli dikkat ve hızda tıraş olunduğunda en iyi sonucu veriyor. Bundan sonrada bu şekilde tıraş olmayı planlıyorum. Makinenin performası beni oldukça çok memnun etti.
R41 ile ilgili beni rahatsız eden tek bir şey vardı. O da kafasının sağından ve solundan görünen ve hissedilen jiletin yan kenarlarıydı. 2011 üretiminde bu varmış. Ama 2013 yılından sonra üretilen R41'lerde bunun düzeltildiğini okudum. Acaba buna rağmen hala azda olsa jilet kenarlarını hissedilmesi normal mi? Mühle bunu neden yaptı acaba? Jileti daha kolay çıkarabilmek için mi?
Değerlendirmelerim bundan ibaret ve iyiki bu mainayı elde ettim. Pişman etmeyecek bir makinadır.
Bazı arkadaşlarımız günlük tıraşa uygun değil demiş. Şöyle izah edeyim. Eğer çok aceleniz var ve hızlıca tıraş olacaksanız tabi günlük tıraşa uygun değil. Bu makinayla tıraş olurken acele etmeyeceksinizki tıraşın tadını zevkini yaşayın.