07/08/2017, Saat: 23:59
(Son Düzenleme: 08/08/2017, Saat: 00:02, Düzenleyen: Dr.Fahrenheit.
Sebep: Ekleme
)
Değerli komşularım Merkür Progress ile devam etmekte olduğum geleneksel tıraş keyfinde, son zamanlarda bir ustura deneyimi yaşama meraki başlamıştı. Bugün annemle Eminönü'ne gitmişken fırsattan istifade bir İmpa'ya gideyim dedim. Aslında aklımda Dovo vardı ama Mustafa Bey deneme amaçlı Dovo yerine Ali Bıyıklı ya da Sedef alabileceğimi söyledi, ben de kendisini dinleyerek bir Ali Bıyıklı aldım.
Eve geldiğimde önce sakalımı yıkayıp temizledim. Aslında riskli bir işe giriştim çünkü yaz rehaveti ile 1 haftadır tıraş olmamıştım ve sakallarım uzamıştı. Normal rutinde 2-3 günlük sakalla tıraş olsam daha rahat edebilirdim. Güzel bir temizliğin ardından bol köpük oluşturup yüzüme uygulama öncesi jileti usturaya taktım. Taktım dediğime bakmayın gerçi, takabilmek için epey uğraştım. Önce kulakları ile takmaya çalıştım, derken kulaklardan biri kırıldı, öyle olunca diğer kulağı da kırıp tuvalet kağıdı ile bastır, fayansta it vs. derken yerine oturttum. Bu arada kullandığım jilet Progress'te de severek kullandığım jiletlerden yeşil Astra'ydı. Fırçama yüklediğim köpüğü bol bol yüzüme masaj yaparak sürdüm ve tıraşa geçtim.
Açıkçası stres olmadım desem yalan olur. Çok dikkatli ve yavaş hareketlerle, yüzümün her iki tarafında da sağ elimi kullanarak (sola hevesliydim ama 'yemedi') açıyı koruyarak WTG iki perde tıraş oldum. Zorlandığım yerler sol yanağın favori kısmı görmekte zorlandığım için ve çene oldu tabi şekil itibarıyla. Bunun dışında Progress ile de iki perde olurdum ama ilki agresif ayarda WTG, mild ayarda ATG şeklinde olurdu ve çok daha sinek kaydı sonuç alırdım. Ustura ile kesik korkusundan çok fazla oynamadan yerçekimine uymak durumunda kaldım diyebilirim.
Kesik konusuna gelmişken 2 nazarlıkla tıraşı tamamladım. Biri sol burun altı, biri de çenenin sol tarafı. Ama hani jilet kestiği gibi yakar ya, öyle derin kesikler değil neyseki, 2 tane nokta şeklinde, kan birikince farkedilecek cinsten. Tıraş sonrası klasik 1 dk.'lık şap seansı ve nemlendirici ile keyfimi noktaladım. Tabi acemilikten biraz cildime zarar vermişim, şap sürünce ilk DE deneyim zamanında olduğu gibi yanma hissettim.
Sonuç olarak keyif aldım, stresli geçse de ben bu strese 10 ay önce geleneksel tıraşa başlarkenden aşinayım. Sonrasında vazgeçemeyeceğim bir zevke dönüştü. Ustura da öyle olacak mı deneyerek göreceğim. Şimdilik Ali Bıyıklı ile devam. Ama misal Perşembe akşamı bir konuşmam olacak, muhtemelen öncesinde onun gerginliği ve zaman kısıtı ile usturayı değil Progressi tercih edeceğim. Progress gibi bir makineden sonra çok hafif geldi, Progress'in ağırlığını seviyordum. Ayrıca sapının oynaması vs. de çok hoşuma gitmedi diyebilirim. Biraz alıştıktan sonra DE makineye tamamen dönmeyeceksem biraz daha ağır birşey almak isterim. Tabi gene böyle bir shavette mi almak yoksa girdik bir yola diyerek gerçek bir ustura mı almak lazım ona da karar verebilmiş değilim.
Eve geldiğimde önce sakalımı yıkayıp temizledim. Aslında riskli bir işe giriştim çünkü yaz rehaveti ile 1 haftadır tıraş olmamıştım ve sakallarım uzamıştı. Normal rutinde 2-3 günlük sakalla tıraş olsam daha rahat edebilirdim. Güzel bir temizliğin ardından bol köpük oluşturup yüzüme uygulama öncesi jileti usturaya taktım. Taktım dediğime bakmayın gerçi, takabilmek için epey uğraştım. Önce kulakları ile takmaya çalıştım, derken kulaklardan biri kırıldı, öyle olunca diğer kulağı da kırıp tuvalet kağıdı ile bastır, fayansta it vs. derken yerine oturttum. Bu arada kullandığım jilet Progress'te de severek kullandığım jiletlerden yeşil Astra'ydı. Fırçama yüklediğim köpüğü bol bol yüzüme masaj yaparak sürdüm ve tıraşa geçtim.
Açıkçası stres olmadım desem yalan olur. Çok dikkatli ve yavaş hareketlerle, yüzümün her iki tarafında da sağ elimi kullanarak (sola hevesliydim ama 'yemedi') açıyı koruyarak WTG iki perde tıraş oldum. Zorlandığım yerler sol yanağın favori kısmı görmekte zorlandığım için ve çene oldu tabi şekil itibarıyla. Bunun dışında Progress ile de iki perde olurdum ama ilki agresif ayarda WTG, mild ayarda ATG şeklinde olurdu ve çok daha sinek kaydı sonuç alırdım. Ustura ile kesik korkusundan çok fazla oynamadan yerçekimine uymak durumunda kaldım diyebilirim.
Kesik konusuna gelmişken 2 nazarlıkla tıraşı tamamladım. Biri sol burun altı, biri de çenenin sol tarafı. Ama hani jilet kestiği gibi yakar ya, öyle derin kesikler değil neyseki, 2 tane nokta şeklinde, kan birikince farkedilecek cinsten. Tıraş sonrası klasik 1 dk.'lık şap seansı ve nemlendirici ile keyfimi noktaladım. Tabi acemilikten biraz cildime zarar vermişim, şap sürünce ilk DE deneyim zamanında olduğu gibi yanma hissettim.
Sonuç olarak keyif aldım, stresli geçse de ben bu strese 10 ay önce geleneksel tıraşa başlarkenden aşinayım. Sonrasında vazgeçemeyeceğim bir zevke dönüştü. Ustura da öyle olacak mı deneyerek göreceğim. Şimdilik Ali Bıyıklı ile devam. Ama misal Perşembe akşamı bir konuşmam olacak, muhtemelen öncesinde onun gerginliği ve zaman kısıtı ile usturayı değil Progressi tercih edeceğim. Progress gibi bir makineden sonra çok hafif geldi, Progress'in ağırlığını seviyordum. Ayrıca sapının oynaması vs. de çok hoşuma gitmedi diyebilirim. Biraz alıştıktan sonra DE makineye tamamen dönmeyeceksem biraz daha ağır birşey almak isterim. Tabi gene böyle bir shavette mi almak yoksa girdik bir yola diyerek gerçek bir ustura mı almak lazım ona da karar verebilmiş değilim.