24/09/2017, Saat: 18:28
Yorumların hepsi çok değerli, kimisi duygusal kimisi pazarlama iletişimi mesajlar barındırıyor. Bir zamanlar ben de düşünürdüm bu konuyu. Ama sanırım şöyle bir durum var;
1- Satılan 100 ürünün 70'i kullan at (disposable), 20'si kartuşlu (system) 10'u da Çift taraflı jilet (DE) + Tek taraflı ustura jileti (SE)
2- Para sistem kullanıcılarında çünkü paket başına 50 hatta 70 lira ödenmesi gerekiyor (kartuş+alet+jel) sonra kullan atçılar var en sonda da DE ve SE'ciler yani biz ve berberler.
3- Sistem ürünlerini tercih edenler gelir seviyesi yüksek ve jel, losyon gibi ürünlere para harcıyorlar özellikle Gillette logolu olanlara. Firmalar da rekabeti bu alana taşımak zorunda kalıyorlar yeni ürünlerle. DE kullanıcıları olan bizler ile SE kullanıcıları olan berberler yüzde 10'u eşit bölüşürlerse yüzde 5 eder. Biz değişiklik ve yeni formülasyonlar isterken, berberler tıraş başına maliyet hesabı içindeler Arko zam yapsa Hacı Şakir alacak berberler var.
4- Pazardaki payımız yüzde 5, cirodaki payımız bunun bile yarısıdır eminim. Ben ayda 7 veya 8 jilet tüketiyorum jilet üreticisine katkım 5 lira. Bir sabun aldım plastik kutulu Arko 5 ay oldu hala kullanıyorum o da 5 lira. Hal böyle iken daha çabuk tükenen ve birim fiyatı 15 - 20 lira olan ürünlerin gelişimi daha mümkün. Arko ve Derby'ye 1 ayda toplam 6 lira sağlayan 20.000 kişinin sesini duyurması çok zor, bunun 100 katı (tahmin) diğer ürünleri tercih ediyorken özellikle de.
5- Sanırım şunu kabul etmeye alışmak gerekiyor. Tıraş olmak için kullandığımız ürünler pazarın önemli ve lider üreticileri tarafından üretilmiyor bile. Dünyanın 1 numarası olan firma artık Çift Taraflı Jilet için makine üretmiyor, artık genç erkekler tıraş fırçası için nostalji diyor (çoğunlukla) artık tıraş olmak bir keyif olmaktan öte mecburiyet çorabını giymekten daha fazla zaman ayırmak istemiyorlar malesef. Ürün üreticileri de buna yatırım yapıyor. Bu nedenle Arko'dan Derby'den, sandal ağacı özlü sabun beklemek, otobüs durağında vapur bekleyip neden geç kaldı diye hayıflanmak demektir. Bu yüzden jilet stoğu yapıyoruz, sabun stoğu yapıyoruz. Şahsen benim 2.000 adet (artı, eksi) jiletim mevcut. Pek çok Arko hiç açılmadan bekliyor. Aman ne olur ne olmaz her istediğinde ulaşamıyorsun zira.
Sürçil lisan varsa özür dilerim,
Dilim döndüğünce düşüncelerimi dile getirdim.
Saygılarımla...
1- Satılan 100 ürünün 70'i kullan at (disposable), 20'si kartuşlu (system) 10'u da Çift taraflı jilet (DE) + Tek taraflı ustura jileti (SE)
2- Para sistem kullanıcılarında çünkü paket başına 50 hatta 70 lira ödenmesi gerekiyor (kartuş+alet+jel) sonra kullan atçılar var en sonda da DE ve SE'ciler yani biz ve berberler.
3- Sistem ürünlerini tercih edenler gelir seviyesi yüksek ve jel, losyon gibi ürünlere para harcıyorlar özellikle Gillette logolu olanlara. Firmalar da rekabeti bu alana taşımak zorunda kalıyorlar yeni ürünlerle. DE kullanıcıları olan bizler ile SE kullanıcıları olan berberler yüzde 10'u eşit bölüşürlerse yüzde 5 eder. Biz değişiklik ve yeni formülasyonlar isterken, berberler tıraş başına maliyet hesabı içindeler Arko zam yapsa Hacı Şakir alacak berberler var.
4- Pazardaki payımız yüzde 5, cirodaki payımız bunun bile yarısıdır eminim. Ben ayda 7 veya 8 jilet tüketiyorum jilet üreticisine katkım 5 lira. Bir sabun aldım plastik kutulu Arko 5 ay oldu hala kullanıyorum o da 5 lira. Hal böyle iken daha çabuk tükenen ve birim fiyatı 15 - 20 lira olan ürünlerin gelişimi daha mümkün. Arko ve Derby'ye 1 ayda toplam 6 lira sağlayan 20.000 kişinin sesini duyurması çok zor, bunun 100 katı (tahmin) diğer ürünleri tercih ediyorken özellikle de.
5- Sanırım şunu kabul etmeye alışmak gerekiyor. Tıraş olmak için kullandığımız ürünler pazarın önemli ve lider üreticileri tarafından üretilmiyor bile. Dünyanın 1 numarası olan firma artık Çift Taraflı Jilet için makine üretmiyor, artık genç erkekler tıraş fırçası için nostalji diyor (çoğunlukla) artık tıraş olmak bir keyif olmaktan öte mecburiyet çorabını giymekten daha fazla zaman ayırmak istemiyorlar malesef. Ürün üreticileri de buna yatırım yapıyor. Bu nedenle Arko'dan Derby'den, sandal ağacı özlü sabun beklemek, otobüs durağında vapur bekleyip neden geç kaldı diye hayıflanmak demektir. Bu yüzden jilet stoğu yapıyoruz, sabun stoğu yapıyoruz. Şahsen benim 2.000 adet (artı, eksi) jiletim mevcut. Pek çok Arko hiç açılmadan bekliyor. Aman ne olur ne olmaz her istediğinde ulaşamıyorsun zira.
Sürçil lisan varsa özür dilerim,
Dilim döndüğünce düşüncelerimi dile getirdim.
Saygılarımla...