26/04/2018, Saat: 21:56
2015 mart ayından beri foruma üyeyim ve her gün mutlaka forumdayım. Çok kişi geldi geçti. Çok şükür forumumuzda öyle büyük kavgalar vs. yaşanmadı. Olacağı varsa da hep sağduyulu mesajlarla bertaraf edildi.
Bizim hobi biraz farklı, herkese hitap etmiyor. Buna ek olarak ilgilenen grubun yaş ortalaması da biraz yüksek. Huni gibi düşünün; bu hobinin her bir aşamasında, huninin ağzı diğer hobilere nazaran çok daha çabuk daralıyor.
Şöyle açayım; Örneğin saat, bıçak, akvaryum gibi diğer butik hobi forumlarını ele alırsak, onlar her yaşa ve kesime hitap ediyor. Kişiler evde ailesiyle, işte iş arkadaşlarıyla veya sosyal çevresiyle de paylaşabiliyor. Diğer araba ve teknoloji forumlarını veya hobilerini zaten hiç örnek vermiyorum. Vaktini daha çok bilgisayar başında geçirebilen genç kitleye daha çok hitap ediyor, doğal olarak oralar çok daha aktif. Geltir'in yaş ortalaması muhtemelen 30-35 arasıdır. E haliyle çalışan insanlarız, çoğumuz evli ve çocukludur. Bu da doğal olarak bilgisayar başında daha az vakit geçirmemize, yani foruma daha az uğramaya sebep olabiliyor. Tüm bunların yanı sıra, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde bir sakal bırakma modası olduğu için, hitap ettiği kesim de ciddi manada daralıyor.
Bir de bu işin süreklilik konusu yine herkese hitap etmiyor. Örneğin yeni birisi üye oluyor. Forumu okuyor, işi öğreniyor, tanışma başlığında kendini tanıtıyor, eksikleri varsa onları tamamlıyor, bir müddet sonra tekniğini geliştiriyor, 300 500 artık neyse bir yatırım yapıp artık yeni öğrendiği bu tıraş metodunu kendine katıp hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Biz işi hobiye çevirenler, doğal olarak ortamdan kolay kolay kopmuyoruz. Çünkü yeni aletleri, sabunları, fırçaları, jiletleri vs. takip etmek, satın almak ve denemek istiyoruz. En olmadı incelemesini okumak istiyoruz. İşte bu yaklaşım da bizim açımızdan süreklilik doğuruyor. E doğal olarak zamanla insanlar bundan da sıkılmaya başlıyor. İtiraf edelim, ciddi paralar harcıyoruz. Bir de üstüne dolar da yükseldi, gümrük limiti düşürüldü ve vergiler getirildi derken, eski alım hevesimiz zannediyorum artık kalmadı. Yeni başlayanlar da bir zaman sonra bu doygunluğa ulaşacaktır.
Bizim hobinin şöyle bir handikabı da var ki bu da çok önemli bir nokta. Aldığımız ürünlerin güzellikleri ve yaşattığı hissiyatı sadece biz biliyoruz. Yani koleksiyonumuzdaki ürünleri aksesuar gibi örneğin saat gibi yanımızda taşımıyoruz, insanlara gösterebileceğimiz görselliği yok. Onlarla tıraş oluyoruz ve kimse de kimsenin tıraşını güzel olmuş mu, ne kadar yakın olmuş diye incelemez. Yani o güzelim çelik tıraş aletlerini, usturaları, fırçaları, saat gibi çakı gibi veya kıyafet gibi dışarıya sergileyemiyoruz. Taa Amerikalardan gelen sabunumuzun kabiliyetlerini, evcil hayvanımız gibi yanımızda gezdirip gösteremiyoruz. Yüzlerce dolar verip aldığımız japon taşlarını ve onlarla bilenen çelik usturalarımızın konforunu, yanımıza birini alıp yeni aldığımız araba gibi bindirip başkasına hissettiremiyoruz. Hal böyle olunca biraz yanlız kalıyoruz. Örneğin güzel bir saat alsak insanlar sorar, eve akvaryum kursak gelen giden herkes sorar, bakar. Maket yapsak, evimizde veya iş yerimizde sergileyebilme ve hakkında konuşmaya imkan sağlar. Amma velakin kimse kimseye tıraşını sormaz.
Özetleyecek olursak; sakal tıraş olanlar, sakal bırakanlardan daha az. En büyük kayıp zaten bu noktada yaşanıyor bence. Sakalını kesenler zaten market ürünlerinden ne kadar memnun, zevk alınabilecek olduğunu bilmiyor. Hasbelkader burayı buldu, sadece gereken bilgiyi alıp, bütçesine göre ürün edinip daha sonra uğramıyor. Hobi edinenler ise, doğal olarak zevkini sadece kendi yaşadığı için yanlızlık hissedip, zamanla artık yeterli deyip başka şeylere yönelebiliyor. Gördüğümüz üzere huni daraldıkça daralıyor ve geriye sadece biz kalıyoruz
İlk başta dediğim gibi, zamanla çok insan üye oldu, aktif olarak katıldı hatta her gün mesaj yazdı, paylaşımda ve incelemelerde bulundu. Ancak anladığım kadarıyla artık belli bir doygunluğa ulaştılar ve artık foruma ilgileri ya azaldı ya da hiç kalmadı. Öyle büyük kavgalar veya farklı şeylerden dolayı gidenler inanın buna kıyasla çok çok azdır.
Bizim hobi biraz farklı, herkese hitap etmiyor. Buna ek olarak ilgilenen grubun yaş ortalaması da biraz yüksek. Huni gibi düşünün; bu hobinin her bir aşamasında, huninin ağzı diğer hobilere nazaran çok daha çabuk daralıyor.
Şöyle açayım; Örneğin saat, bıçak, akvaryum gibi diğer butik hobi forumlarını ele alırsak, onlar her yaşa ve kesime hitap ediyor. Kişiler evde ailesiyle, işte iş arkadaşlarıyla veya sosyal çevresiyle de paylaşabiliyor. Diğer araba ve teknoloji forumlarını veya hobilerini zaten hiç örnek vermiyorum. Vaktini daha çok bilgisayar başında geçirebilen genç kitleye daha çok hitap ediyor, doğal olarak oralar çok daha aktif. Geltir'in yaş ortalaması muhtemelen 30-35 arasıdır. E haliyle çalışan insanlarız, çoğumuz evli ve çocukludur. Bu da doğal olarak bilgisayar başında daha az vakit geçirmemize, yani foruma daha az uğramaya sebep olabiliyor. Tüm bunların yanı sıra, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde bir sakal bırakma modası olduğu için, hitap ettiği kesim de ciddi manada daralıyor.
Bir de bu işin süreklilik konusu yine herkese hitap etmiyor. Örneğin yeni birisi üye oluyor. Forumu okuyor, işi öğreniyor, tanışma başlığında kendini tanıtıyor, eksikleri varsa onları tamamlıyor, bir müddet sonra tekniğini geliştiriyor, 300 500 artık neyse bir yatırım yapıp artık yeni öğrendiği bu tıraş metodunu kendine katıp hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Biz işi hobiye çevirenler, doğal olarak ortamdan kolay kolay kopmuyoruz. Çünkü yeni aletleri, sabunları, fırçaları, jiletleri vs. takip etmek, satın almak ve denemek istiyoruz. En olmadı incelemesini okumak istiyoruz. İşte bu yaklaşım da bizim açımızdan süreklilik doğuruyor. E doğal olarak zamanla insanlar bundan da sıkılmaya başlıyor. İtiraf edelim, ciddi paralar harcıyoruz. Bir de üstüne dolar da yükseldi, gümrük limiti düşürüldü ve vergiler getirildi derken, eski alım hevesimiz zannediyorum artık kalmadı. Yeni başlayanlar da bir zaman sonra bu doygunluğa ulaşacaktır.
Bizim hobinin şöyle bir handikabı da var ki bu da çok önemli bir nokta. Aldığımız ürünlerin güzellikleri ve yaşattığı hissiyatı sadece biz biliyoruz. Yani koleksiyonumuzdaki ürünleri aksesuar gibi örneğin saat gibi yanımızda taşımıyoruz, insanlara gösterebileceğimiz görselliği yok. Onlarla tıraş oluyoruz ve kimse de kimsenin tıraşını güzel olmuş mu, ne kadar yakın olmuş diye incelemez. Yani o güzelim çelik tıraş aletlerini, usturaları, fırçaları, saat gibi çakı gibi veya kıyafet gibi dışarıya sergileyemiyoruz. Taa Amerikalardan gelen sabunumuzun kabiliyetlerini, evcil hayvanımız gibi yanımızda gezdirip gösteremiyoruz. Yüzlerce dolar verip aldığımız japon taşlarını ve onlarla bilenen çelik usturalarımızın konforunu, yanımıza birini alıp yeni aldığımız araba gibi bindirip başkasına hissettiremiyoruz. Hal böyle olunca biraz yanlız kalıyoruz. Örneğin güzel bir saat alsak insanlar sorar, eve akvaryum kursak gelen giden herkes sorar, bakar. Maket yapsak, evimizde veya iş yerimizde sergileyebilme ve hakkında konuşmaya imkan sağlar. Amma velakin kimse kimseye tıraşını sormaz.
Özetleyecek olursak; sakal tıraş olanlar, sakal bırakanlardan daha az. En büyük kayıp zaten bu noktada yaşanıyor bence. Sakalını kesenler zaten market ürünlerinden ne kadar memnun, zevk alınabilecek olduğunu bilmiyor. Hasbelkader burayı buldu, sadece gereken bilgiyi alıp, bütçesine göre ürün edinip daha sonra uğramıyor. Hobi edinenler ise, doğal olarak zevkini sadece kendi yaşadığı için yanlızlık hissedip, zamanla artık yeterli deyip başka şeylere yönelebiliyor. Gördüğümüz üzere huni daraldıkça daralıyor ve geriye sadece biz kalıyoruz
İlk başta dediğim gibi, zamanla çok insan üye oldu, aktif olarak katıldı hatta her gün mesaj yazdı, paylaşımda ve incelemelerde bulundu. Ancak anladığım kadarıyla artık belli bir doygunluğa ulaştılar ve artık foruma ilgileri ya azaldı ya da hiç kalmadı. Öyle büyük kavgalar veya farklı şeylerden dolayı gidenler inanın buna kıyasla çok çok azdır.
I'd Lather be Shaving, 'Cos Shave Must Go On!