13/07/2018, Saat: 18:50
Merhaba Mehmet Bey, (@mehmetgonen )
Hakikaten iyi işkence etmişsiniz garibana
. Bu arada Semogue firmasıyla bu break-in konusunu da uzun uzun konuşmuştuk. Firma, bu konuda da hiç bizimle aynı fikirde değil. Onlar bu tip işlemlerin fırçanın ömründen yediğini ve kılları zayıflattığını; bu işlemlere hiç girilmeden fırçaların kendi halinde break-in olması gerektiğini söylerler. Haklı da olabilirler ama şimdiye kadar kendi fırçalarımı hiç kendi haline bırakmadığımdan bir yorum yapamıyorum doğrusu.
Fırça seçiminde domuz – porsuk ikilemi yaşayan üyelerimize farkı anlatırken genellikle bez ve sünger alegorisini kullanıyorum. Domuz kılı kuruyken oldukça serttir ama ıslanınca bez gibi, suyu çeker; yumuşar. Bez kadar olmasa da açılmaya daha meyillidir. Porsuk ise sünger gibidir. Porsuğun şanı da budur zaten ya; suyla yüklüyken bile formunu bozmaz, dik durur. Tabi kururken de öyle. Bezi sıkıp asarsınız; ertesi güne ancak kurur. Süngeri sıkıp bırakırsınız; birkaç saate kupkurudur. Bu nedenle domuz fırçalara kuruması için mutlaka zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mümkünse 48 saat. Kurusun, zorlansın, çatlasın, çatallaşsın...
Mutlaka karşıt fikirler olacaktır ama ben bu nedenle porsuk fırçaların kılın yapısı gereği daha omurgalı olduğu kanısındayım. Tabi domuzda da, porsukta da loft kısaldıkça omurga güçleniyor. Kısa loftundan dolayı porsuktan daha omurgalı fırçalar mutlaka vardır. Ancak bu sefer de köpük miktarı ve kalitesinden feragat etmek gerekiyor.
Fırçanız en omurgalı olmasa da, tıraş keyfi bakımından olabilecek en keyifli ve karakterli fırçalar arasında. Sizin de kendisine zamanla bağlanacağınızı düşünüyorum. Hani demişsiniz ya; “aradığım bu değildi ama sevdim” diye. İşte Semogue fırçalar tam böyle Akdeniz karakterlidir. Başta tam aradığınız değildir ama tatlıdır, sevdirir. Zamanla kendisine bağlar, yokluğunda özletir; gün olur rotasyonda hile yaptırır, sıra bile bozdurur
Şimdiden keyifli tıraşlar dilerim
Noyan
Hakikaten iyi işkence etmişsiniz garibana
. Bu arada Semogue firmasıyla bu break-in konusunu da uzun uzun konuşmuştuk. Firma, bu konuda da hiç bizimle aynı fikirde değil. Onlar bu tip işlemlerin fırçanın ömründen yediğini ve kılları zayıflattığını; bu işlemlere hiç girilmeden fırçaların kendi halinde break-in olması gerektiğini söylerler. Haklı da olabilirler ama şimdiye kadar kendi fırçalarımı hiç kendi haline bırakmadığımdan bir yorum yapamıyorum doğrusu.Fırça seçiminde domuz – porsuk ikilemi yaşayan üyelerimize farkı anlatırken genellikle bez ve sünger alegorisini kullanıyorum. Domuz kılı kuruyken oldukça serttir ama ıslanınca bez gibi, suyu çeker; yumuşar. Bez kadar olmasa da açılmaya daha meyillidir. Porsuk ise sünger gibidir. Porsuğun şanı da budur zaten ya; suyla yüklüyken bile formunu bozmaz, dik durur. Tabi kururken de öyle. Bezi sıkıp asarsınız; ertesi güne ancak kurur. Süngeri sıkıp bırakırsınız; birkaç saate kupkurudur. Bu nedenle domuz fırçalara kuruması için mutlaka zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mümkünse 48 saat. Kurusun, zorlansın, çatlasın, çatallaşsın...
Mutlaka karşıt fikirler olacaktır ama ben bu nedenle porsuk fırçaların kılın yapısı gereği daha omurgalı olduğu kanısındayım. Tabi domuzda da, porsukta da loft kısaldıkça omurga güçleniyor. Kısa loftundan dolayı porsuktan daha omurgalı fırçalar mutlaka vardır. Ancak bu sefer de köpük miktarı ve kalitesinden feragat etmek gerekiyor.
Fırçanız en omurgalı olmasa da, tıraş keyfi bakımından olabilecek en keyifli ve karakterli fırçalar arasında. Sizin de kendisine zamanla bağlanacağınızı düşünüyorum. Hani demişsiniz ya; “aradığım bu değildi ama sevdim” diye. İşte Semogue fırçalar tam böyle Akdeniz karakterlidir. Başta tam aradığınız değildir ama tatlıdır, sevdirir. Zamanla kendisine bağlar, yokluğunda özletir; gün olur rotasyonda hile yaptırır, sıra bile bozdurur
Şimdiden keyifli tıraşlar dilerim
Noyan
