Evet, nihayet oldu! Ben de ilk "geleneksel ıslak tıraşımı" oldum.
Bu tıraşta neler kullandım:
Alet: Mühle R89 Twist
Krem: Proraso Sandalağacı tüp
Jilet: Derby Usta
Fırça: Semogue 1800
Aftershave olarak EST'nin No:3 tıraş kolonyası ve Essens'in aloe vera'lı balsam'ını kullandım.
Deneyim:
Plastik proraso tıraş kasem ve Semogue fırçamla şimdilik çok mutluyum. Gene güzel, yoğun, kıvamlı ve 3 perde tıraşı rahat çıkartacak miktar bir köpük elde ettim. Semogue 1800 her geçen gün biraz daha yumuşuyor ve kullanması keyifli hale geliyor.
Şimdi gelelim ilk tek jiletli çift taraflı tıraş aletiyle tecrübeme.
R89'unun kafasına malumunuz mild deniyor. Bu ne demek tıraş olurken anladım. Elime aldım R89'u ışıl ışıl parlıyor. Ağırlığını bir tartım, elimde "hissettim", iyice heyecanlandım, biraz da tedirginim. Bıçağı ucundan tuttum, favori altı bölgesine ilk hafifçe ve kendi ağırlığıyla çektim, pamuk gibi bir geçiş oldu. Allah allah, acaba açıyı mı doğru tutturamadım, almadı mı falan derken elimle yokladım, yoo, gayet de sakallar alınmış.
O anki sevincimi size anlatamam, ne çekme, ne acı, ne başka bir şey. Yav dedim bu ıslak tıraş ne harika bir şeymiş. Tedirginliğim yerini biraz da şımarıklığa bıraktı. En önemli hatamı o zaman yapmışım.
Pata küte giriştim suratıma, gene bastırmıyorum, gene açıya dikkat ediyorum ama intizamı bıraktım, ordan geçiyorum, bir daha geçiyorum, öncesinde kendi kendime söz verdiğim "wtg->xtg>atg sıralamasına göre git" kuralından uzaklaştım, aynı yeri bir kaç kere geçtim ve galiba bazı yerlerde biraz bastırdım.
Sonuç: 2. perdeden sonra resimlerde görebileceğiniz boyunda noktasal kanamalar ve burunda tahriş.
(Tıraşı dün oldum, fotolar bugüne ait o yüzden biraz uzama var. Ama boyun bölgemi daha fazla tahriş etmemek için durduğumdan orda sakal daha fazla kalmış)
Dediğim gibi bunu görünce daha fazla kazımamak için 3. perdeyi yapmamaya karar verdim. Boyun bölgesindeki tahriş ve kanama biraz canımı sıktı. Burundaki tahriş muhtemelen atopik dermatitim yüzünden oldu, o yüzden o kısma fazla takılmadım.
Sakallarım biraz antika. Seyrek, yavaş uzuyor, ama sertler. Bu yüzden genel kurallara bağlı kalıp, kendi tarzımı biraz da kendim deneye deneye yerleştireceğim gibi görünüyor.
Ama tabii herkesin önerisine de açığım.
Bu tıraşta neler kullandım:
Alet: Mühle R89 Twist
Krem: Proraso Sandalağacı tüp
Jilet: Derby Usta
Fırça: Semogue 1800
Aftershave olarak EST'nin No:3 tıraş kolonyası ve Essens'in aloe vera'lı balsam'ını kullandım.
Deneyim:
Plastik proraso tıraş kasem ve Semogue fırçamla şimdilik çok mutluyum. Gene güzel, yoğun, kıvamlı ve 3 perde tıraşı rahat çıkartacak miktar bir köpük elde ettim. Semogue 1800 her geçen gün biraz daha yumuşuyor ve kullanması keyifli hale geliyor.
Şimdi gelelim ilk tek jiletli çift taraflı tıraş aletiyle tecrübeme.
R89'unun kafasına malumunuz mild deniyor. Bu ne demek tıraş olurken anladım. Elime aldım R89'u ışıl ışıl parlıyor. Ağırlığını bir tartım, elimde "hissettim", iyice heyecanlandım, biraz da tedirginim. Bıçağı ucundan tuttum, favori altı bölgesine ilk hafifçe ve kendi ağırlığıyla çektim, pamuk gibi bir geçiş oldu. Allah allah, acaba açıyı mı doğru tutturamadım, almadı mı falan derken elimle yokladım, yoo, gayet de sakallar alınmış.
O anki sevincimi size anlatamam, ne çekme, ne acı, ne başka bir şey. Yav dedim bu ıslak tıraş ne harika bir şeymiş. Tedirginliğim yerini biraz da şımarıklığa bıraktı. En önemli hatamı o zaman yapmışım.
Pata küte giriştim suratıma, gene bastırmıyorum, gene açıya dikkat ediyorum ama intizamı bıraktım, ordan geçiyorum, bir daha geçiyorum, öncesinde kendi kendime söz verdiğim "wtg->xtg>atg sıralamasına göre git" kuralından uzaklaştım, aynı yeri bir kaç kere geçtim ve galiba bazı yerlerde biraz bastırdım.
Sonuç: 2. perdeden sonra resimlerde görebileceğiniz boyunda noktasal kanamalar ve burunda tahriş.
(Tıraşı dün oldum, fotolar bugüne ait o yüzden biraz uzama var. Ama boyun bölgemi daha fazla tahriş etmemek için durduğumdan orda sakal daha fazla kalmış)
Dediğim gibi bunu görünce daha fazla kazımamak için 3. perdeyi yapmamaya karar verdim. Boyun bölgesindeki tahriş ve kanama biraz canımı sıktı. Burundaki tahriş muhtemelen atopik dermatitim yüzünden oldu, o yüzden o kısma fazla takılmadım.
Sakallarım biraz antika. Seyrek, yavaş uzuyor, ama sertler. Bu yüzden genel kurallara bağlı kalıp, kendi tarzımı biraz da kendim deneye deneye yerleştireceğim gibi görünüyor.
Ama tabii herkesin önerisine de açığım.