17/07/2020, Saat: 12:59
Benim arada tek tük keyif sigarası şeklinde içmemin nedeni şöyle ki; sigarayı bıraktıktan sonra onsuz yaşamaya alışıyorsunuz ama bir şekilde arada kendini hatırlatıyor ve bazı durumlarda acaba bir tane yaksam ne olur, yine başlar mıyım, ya bir gün yine başlarsam, zaten şuan masadaki herkes içiyor ben içmesem de dumandan zararını alıyorum vb sorular nedeniyle o içeceğiniz tek sigaranın verdiği zarardan fazlasını bu stresten alıyorsunuz. Özellikle güzel bir yemek sonrası arkadaşlarla oturup çay sohbet yaparken insan psikolojik olarak içmek istiyor. Ben bıraktıktan sonra sürekli strese girmedim ama arada böyle oluyordu. Bana göre ortalama günde bir teki aşmayacak şekilde sigara içmek hiç içmemekten daha bile zor sayılabilir. Avantajı ise strese girmiyorsunuz. Eğer yeniden başlayacak gibi o bir tek ikiye üçe çıksa tekrar anında bırakmak gerekir ki bu ayrı bir durum. Bir de bazıları şöyle diyor; bir tek de içsen bir pakette aynı zararı alırsın. Kesinlikle katılmıyorum. Ciğerler kendini temizliyor ama kapasitesi var. İyi kötü spor da yapıyorsanız daha hızlı atarsınız. Sigara içen çok futbolcu vardır mesela ama tiryaki gibi paket paket içeni göremezsiniz. Genç birisi ile yaşlı birisi de aynı bünyede olmaz tabiki zaten sigaranın verdiği hasar hemen çıkmıyor. Zamanında çok fazla içen ve genetik yatkınlığı olan insanlar bıraktıktan sonra bile akciğer kanserine yakalanabiliyor. Bu nedenle hiç başlamamak ve içmemek en iyisi ama ben içtikten sonra bırakanlar veya tekrar başlayanları kastediyorum. Bir kere bir sigara ile daha fazla sigaranın verdiği zararın aynı olması durumu mantığa ters. Sonuçta bir temizlikçiden bir gün içerisinde 1 apartmanı temizlemesini istemek ile 10 apartmanı temizlemesini istemek aynı değil. Ayrıca, ciğerlere zarar veren sadece sigara da değil. Hava kirliliği, kimyasallar vs. her şeye dikkat etmek lazım. İleride yaşanabilecek hastalıklar için genetik çok önemli. Eğer babanız akciğer kanserinden vefat etmiş ise sizin sigaraya hiç yaklaşmamanız en iyisi. Yoksa ölüme neden olacak bir sürü hastalık veya durum var. Olaya genel açıdan bakıp kendi vücudunu ve genetik yapını bilerek yaşamaya çalışmak en güzeli. Bir gün bir sebepten öleceğimiz muhakkak ama böyle deyip boş vermek de doğru değil. Sigara konusunda sanırım Haluk Bilginer'in oynadığı bir film vardı orada bir sahne aklıma geliyor. Ölümcül bir hastalığı vardı. Doktor buna diyor sigarayı bırakman lazım, o da diyor bırakırsam daha mı fazla yaşayacağım, doktor da hayır, daha az acı çekeceksin diyor en sonunda. Olay budur. Tüm hayat için geçerli bu. Belki kaderimizde ne kadar yaşayacağımız bellidir ama hangi kalitede yaşayacağımız bize bağlı. 60 yaşında kamburu çıkmış, zor yürüyen, tuvalet ihtiyacını bile yardım almadan karşılayamamak var, yine aynı yaşta turlara katılıp gezebilmek, araç kullanabilmek, dik yürüyebilmek hatta cinsel performansı halen devam ettirebilmek var. Sadece sigara içip içmemek bunu belirlemiyor maalesef. Yaşam tarzı ve spor yapmak daha önemli.
TemeT NoscE