25/03/2022, Saat: 11:57
(24/03/2022, Saat: 23:37)umok Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Daha önce fiyat konusunda bir eleştiri yapmıştım. Bu konuyu tekrar açmayı hiç istemiyorum. Kendimce bazı haklı sebeplerim olsa da herşeyimizle dışa bağımlı olduğumuz bir ortamda, ülkenin mevcut şartlarını önemsemeden, üretmeye çalışan bir insanı sadece fiyat yönünden eleştirmeyi bir tıraş sever olarak kendime yakıştıramadım.
Bu bakımdan site üzerinden alışveriş yaptım, Çeşitli sabunlar aldım.
Sabunları denedikce incelemelerini yapacağım. Bugün gül sabununu denedim;
Hayli's Gül
Öncelikle dış görünüşünden başlayalım, sonra ruh güzelliğine bakacağız;
Ürünü ele aldığımızda plastik bir kap ile karşılaşıyoruz, eski paylaşımlarda ki o güzel metal kaplar gitmiş. Sanıyorum bu bir mecburiyetin ürünü. İddiası kaliteli doğal içerik kullanan bir artisan sabun üreticisi için nacizane tavsiyem bu kalite iddiasının ambalaja da yansıması; örneğin İkea da satılan paslanmaz çelik " Grudtal " kaplar, 3 adeti 100 tl gibi bir fiyata parekekende satılıyor. Toplu alımlarda uygun fiyat alınabilir yada yerli çelik/emaye ureticilerinden cok daha uygun teklifler alınabilir. Bunun gibi aynı sabunun plastik kapta olanı 100 tl celik kapta olanı 130 tl gibi bir satış alternatifi olabilir. Üzerinde güzel baskılar olan bu kaplar hem müşteri aidiyetini arttırır hemde kalite hissini...
Tabac porselen ürününü herkes bilir, güncel kurla 125gr lik paketi 250 tl ye satılıyor, ayni sabunun yedek olarak kağıda sarılı satılani tam yarı fiyatı 125 tl.
Yinede hali hazırda ki kapak tasarımı/logo ve koyu seffaf plastik kap beni rahatsız etmedi. Kullanımı etkilemediği sürece bence ambalaj cokta önemli degil, 1000 tl lik sabunlar bile plastik kutuda satılabiliyor, no problem ..
Neyse sabun orta/ orta-yumusak bir kıvamda, prorasodan bir tık daha sert.
Kapağı acar açmaz yoğun bir koku banyoyu sarıyor, bu yoğunluk rahatsız edici bir yoğunluk değil. Ama yayılımı cok iyi, alttan alttan tatlı tatlı geliyor.
Peki bu nasıl bir koku;
Gül temalı unisex parfümler kullanmış birisi olarak kesinlikle baskın bir kokusu olduğunu düşünmüyorum. Gül suyu kokusu değil, Evet gül kokusu var, ama tarif edemeyeceğim pek çok esansta var, hiçbiri diğerine baskın olmayan bir çok çiçeğin kokusunu ayni anda aliyormussunuz gibi düşünün.
Chanel deuvelle kokusuna benziyor. Kesinlikle doğal bir koku, en ufak yapaylık yok. Bu açıdan parfüm yada kolonya kokusundan ayrılıyor.
Şahsen bir tıraş sabunu incelemesinde hele de artisan ise en az önem verdiğim şey kokudur. Bu yüzden bunu geçiyorum
Sentetik fırçami alıyorum, ve başlıyorum soğuk su testine. 20 sn fırçayı besleyip kopürtmeye başlıyorum.
Sunu söylemek durumundayim ki diğer artisanlar gibi endüstriyel sabunlar kadar kolay köpük elde etmek mümkün değil. Doğal hammadde kullanılan sabunların genel zayıflığı budur bence Yinede çok caba harcamadan bir miktar ekstra çaba ile oldukça güzel, kıvamlı bir köpük elde ettim. Kesinlikle suyu seven bir sabun bu. Su verdikçe dahada istiyor, verdikçe banamısın demiyor. Denediğim sabunlar içinde bu kadar su seven sabuna pek az rastladım. Kötü bir şey mi? Bence değil, hatta iyi bir şey .Sabunun çabuk bitmeyeceği anlamına gelir bir yandan
Yoğun, güzel kokan, kaygan bir köpük elde ettim. Namı diğer krem şanti. Başladım yüzüme sürmeye...
Yüze sürerken fırça ile dairesel hareketler ile başlayıp kısa süre sonra painting dediğimiz badana fırçası tekniği ile kullandığımda daha güzel bir yüz kaplaması elde ettim.
Tıraş performansı; kayganlık, koruyuculuk oldukça iyi. Hazır tıraş köpükleri gibi hacimli ama fıs bir köpük degilde daha ziyade ince ama krema gibi bir katman bırakıyor. Bu gösterişsiz ama işini iyi yapan bir köpük. suyu iyi ayarlamazsaniz kuru kalabiliyor, böyle bir durumda fırçayı bir iki damla ilave su ile zenginleştirip yüzde kopurtmeye devam ederseniz kendine geliyor. Bu anlamda bayılmasamda, beğendiğimi söylemek istiyorum.
Tıraş sonrası performansı;
Kasıtlı olarak aftershave kullanmadim ki ayrımı net yapabileyim. Yaklaşık 30 dakika boyunca nemli bir cilt bırakıyor. Kuru ve zor ciltler için ilave nemlendirici ister ama normal ciltleri kurtarır diyeyim.
Bir daha alır mıyım, evet elimdeki haylis ler biterse alırım.
Son bir eleştirim, sadece değerli yağları değil içerisindeki tüm içeriği yazarsanız cok daha iyi olur, alerjisi olan arkadaşlar , bazı maddelere çekimser yaklaşanlar olabilir.
Zahmet edip fikirlerinizi yazdığınız için teşekkür ederim.
Koku hususunda bir bilgi vermem gerekir ise sabunların kokularını bilinçli olarak belirli bir formüle bağlı kalmadan biraz el yordamı ile hazırlıyorum. Temelde kullandığım gül yağı miktarı hep aynı kalıyor ancak onun yanına eklediğim esansiyel yağları karıştırarak koklayarak deniyorum. Her seferinde yeni yağlar denemekten de çekinmiyorum.
Mesela son parti GÜL sabunun koku profilinde Limonotu da bulunuyor önceki versiyonlarda yoktu.
Bununla beraber sabunun içerisine eklediğimiz sabit yağların oranlarında ve çeşitlerinde de ufak değişiklikler yapıyorum.
Bunun sebebi birinin iyi diğerinin kötü olması değil sadece farklı deneyimi olan farklı karakteri olan yeni bir sabun yeni bir karakter oluşturma isteği.
Mesela ilk parti GÜL sabunda Jojoba yağı bulunuyordu son Parti GÜL sabunda ise Aynısefa yağı bulunuyor.
Fabrika gibi hep aynı sabunu aynı formül ile aynı koku ile yapmaktan hoşlanıyorum.
Kutu konusuna gelince, ilk kullandığım metal kaplar çok güzeldi ancak içindeki gıda lakı suya karşı pek dayanıklı değildi. Daha sonra ilk GÜL sabunun metal kapaklı plastik
kaplarını yurtdışından aldım, bu kutu MDC sabunun kutusu ile aynıydı ve çok güzeldi ancak artık artan fiyatlardan ve yeni gümrük politikalarından dolayı bu kutuyu almam pek mümkün değil. Farklı ambalajlar ile farklı miktarlarda satmak doğru bir politika olabilir ancak bizim ülkemizde maalesef herkes mecburiyetten bulabildiğinin en ucuzunu almak istiyor. Yine de seçenek sunabiliriz.
Sıhhatler Olsun.
https://beyfendi.org