22/12/2011, Saat: 13:20
Klasik tıraş olayında henüz yeni olsam da, ilk hevesle bir çok jilet denedim. Dilimin döndüğü ve anladığım kadarıyla kullandığım jiletlerin bir karşılaştırmasını yapmak isterim bu başlık altında.
Öncelikle ilk kullandığım jilet olan Wilkinson'dan başlayayım. aldığım Wilkinson tıraş makinesi ile birlikte elime geçmişti. İlk kullandığım jilet olduğu için o zamanlar hoşuma gitse de, farklı farklı jiletler kullandıkça aslında o kadar da iyi olmadığını hatta fiyatına göre oldukça vasat olduğunu fark ettim. Keskin değil, zaman zaman takılmalar yapıyor ve konforsuz bir jilet.
Yeşil Astra ikinci kullandığım jiletti diyebilirim. Açıkçası ben Wilkinson'dan çok farklı bir şey hissetmedim. Aynı dezavantajları bu jiletin de vardı ve hoşuma gitmedi.
Benim cilt yapıma uygun olmayan ya da bana kötü bir tanesinin denk geldiği Rapira ise tıraşımı tamalayamadığım bir jilet olarak bendeki yerini aldı. Bazı arkadaşlarımız Rapira'yı oldukça beğeniyor. Dediğim gibi ya bana uygun değildi, ya da bendeki sahte falandı. Çünkü acayip derecede takılma yapan, yolarak tıraş eden bir jiletti. Rapira benim için en kötü deneyim olsa da Shark ile olduğum tıraş da bundan çok farklı değildi. İki kez kullanmaya çalıştım ama ikisinde de tıraşımı tamalayamadım ve farklı bir jiletle tıraşa devam etmek zorunda kaldım. Yolan, bir türlü suratımda akmayan, çekme yapan ve konforsuz bir jilet olarak bendeki yerini aldı Shark da. Bunlara benzeyen Durasharp da yine hoşuma gitmeyen bir jilet olarak kayıtlara geçti. Denemek için aldığım Cerrus marka jilet ise ilk tıraşı yukarıda saydığım jiletlere oranla çok daha iyi çıkartırken, 2 gün içinde, şu ana dek paslanan tek jiletim olarak beni hayrete düşürdü. Bütün jiletlerimi tıraştan sonra nasıl bırakıyorsam, Cerrus'u da öyle bıraktım ve 2 gün içinde oldukça paslandığını hayretler içinde gördüm. Ama tıraş kalitesi olarak ilk tıraşı yukarıda saydığım diğer tüm jiletlerden daha iyiydi benim için.
Gelelim daha orta halli ve beğendiğim jiletlere. Papazeriği arkadaşımızın bana gönderdiği Gillette Goal. Günlük kullanıma uygun, çok fazla keskin olmayan ancak yeteri kadar keskin, 2-3 tıraşı rahat çıkartabilen, görece konforlu tıraş sağlayan bir jilet bana göre. Ortalama sakalı olan ve aman şöyle keskin olsun, aman böyle konforlu olsun diye çok büyük beklentileri olmayan kullanıcılar için oldukça güzel bir jilet.
Sırada BIC var. Kimi arkadaşlarımızın yüzümü mahfetti dediği jilet benim açıkçası oldukça hoşuma gitti. Temiz, pürüzsüz ve rahat bir tıraş oldum. Buradan da jiletlerin oldukça kişisel malzemeler olduğu ve kişiden kişiye her açıdan çok değiştiği gayet net belli oluyor. Ama bana göre, Astra, Rapira, Shark, Wilkinson, Cerrus ve Durasharp'a nazaran BIC'in çok çok daha iyi bir jilet olduğu.
Hepimizin sevdiği Permasharp benim de sevdiğim jiletlerden biri. Oldukça keskin, yakın tıraş verebilen, konforlu ve görece ucuz. Yurtdışı jiletlerden aşağı kalmayan günlük olarak kullanılabilecek, güzel bir jilet. O muydu, bu muydu diye düşünmektense, Türkiye'de bulup alabileceğimiz en mantıklı jilet diyebilirim bence.
Gillette Black Ninja; bence, Permasharp'tan çok da üstün olmayan, Perma ayarında tıraş veren ve peşinden çok koşmaya gerek olmayan bir jilet. Perma varken, bunun için yurtdışına sipariş vermeye gerek yok diye düşünüyorum. Konforlu, güzel, tahriş etmeyen, keskinliği yeterli bir jilet ama dediğim gibi şahsi fikrim Perma varken, gerek olmadığı yönünde.
Gelelim efsanevi Feather'a. Evet, piyasadaki en keskin jilet ama ben bir türlü bu jilete alışamadım, ısınamadım. İlk bu tip tıraş olmaya başladığımda 10 tane denemek için almıştım, arkadaşlarıma da birer tane denemek üzere vermeme rağmen, hala elimde 3-4 tane olması ne demek istediğimi anlatmıştır sanırım. Çok keskin ancak o derece konforlu değil benim için. Benim cildimi çok tahriş ediyor. Evet pürüzsüz ve çok yakın bir tıraş veriyor ama bende yaptığı tahrişe değmiyor açıkçası.
Geriye kullandığım 3 tane jilet kaldı. Crystal, Gillette 7 o'clock sarı ve Bolzano.
Crystal'den başlayalım. benim için, günlük kullanıma en uygun jilet diyebilirim. Yeteri kadar keskin ve en önemlisi çok çok konforlu. Crystal ile olduğum hiç bir tıraştan sonra tahriş yaşamadım. Hataları affeden bir jilet. Bir jiletle 3-4 tıraşı rahat olabiliyorsunuz. Fiyatı ve bulunabilirliği uygun. Ben 100 tanesini 14 dolar gibi bir fiyata almıştım. Yumuşak, keyif veren bir jilet. Elbette kişiden kişiye çok değişir ama ortalamaya bakarsak, günlük kullanım için en uygun jilet diyebilirim. En azından şuna kadar kullandıklarımın içinde.
Sarı Gillette'i ancak bir kez deneme fırsatım oldu. Hoşuma gitti. Temiz, pürüzsüz, yakın ve konforlu bir tıraş veriyor. Kaç tıraş gideceğini bilemiyorum. Bir kez kullandığım için de çok yorum yapmak istemiyorum ama ilk izlenim olarak Perma'dan çok daha üstün olmadığı yönünde. Yine bence, Perma varken, buna, o kadar para vermeye değmez diye düşünüyorum.
Ve uzun yazının sonu; son olarak Bolzano. Açıkçası bu jileti çok düşünerek bir arkadaşımla deneme amaçlı aldık. Kutusu, şekli falan çok karizmatik. Acaba diye aldığım jiletin, şu ana dek kullandığım ve en çok hoşuma giden jilet olacağını hiç düşünemezdim. Feather ya da sarı Gillette kadar keskin değil ama yeterince keskin. Her ikisinde de çok çok daha konforlu bir tıraş veriyor. Tıraş olurken anlamıyorsunuz ama tıraş sonrası yüzünüzün rahatlığından ne kadar güzel bir tıraş olduğunuzu daha iyi farkediyorsunuz. Biraz pahalı. Yanlış hatırlamıyorsam kargosu dahil 30 tanesini 25 dolar gibi bir fiyata almıştık. Ama kullandıkça bu paraya değdiğine karar verdim. Çok uzun ömürlü. Bende, 6 tıraşı çok konforlu bir şekilde çıkardı. 7. tıraşımda hafif zorlanma belirtileri verdiği için daha fazla zorlamadım ve değiştirdim ama daha 2 tıraşı bir çok sıfır jiletten çok daha konforlu bir şekilde tamalayacağına eminim. Kullandığım ve en çok hoşuma giden jilet olarak bendeki yerini alan Bolzano'yu uzun yıllar kullanacağımı düşünüyorum.
Evet, belki biraz uzun bir yazı olduğu ama bu işi başladığım günden beri kullandığım jiletleri dilimin döndüğünce ve bu işi bildiğim kadarıyla anlatmaya çalıştım. Şunu tekrar hatırlatmak isterim ki, bunlar benim şahsi görüşlerim. Bana çok güzel gelen bir jilet bir diğerine o derece güzel gelmeyebilir. Ya da bana çok kötü gelen, bir diğer arkadaşımıza çok iyi gelebilir. Sadece fikir vermek adına yazılmış bir yazı.
Öncelikle ilk kullandığım jilet olan Wilkinson'dan başlayayım. aldığım Wilkinson tıraş makinesi ile birlikte elime geçmişti. İlk kullandığım jilet olduğu için o zamanlar hoşuma gitse de, farklı farklı jiletler kullandıkça aslında o kadar da iyi olmadığını hatta fiyatına göre oldukça vasat olduğunu fark ettim. Keskin değil, zaman zaman takılmalar yapıyor ve konforsuz bir jilet.
Yeşil Astra ikinci kullandığım jiletti diyebilirim. Açıkçası ben Wilkinson'dan çok farklı bir şey hissetmedim. Aynı dezavantajları bu jiletin de vardı ve hoşuma gitmedi.
Benim cilt yapıma uygun olmayan ya da bana kötü bir tanesinin denk geldiği Rapira ise tıraşımı tamalayamadığım bir jilet olarak bendeki yerini aldı. Bazı arkadaşlarımız Rapira'yı oldukça beğeniyor. Dediğim gibi ya bana uygun değildi, ya da bendeki sahte falandı. Çünkü acayip derecede takılma yapan, yolarak tıraş eden bir jiletti. Rapira benim için en kötü deneyim olsa da Shark ile olduğum tıraş da bundan çok farklı değildi. İki kez kullanmaya çalıştım ama ikisinde de tıraşımı tamalayamadım ve farklı bir jiletle tıraşa devam etmek zorunda kaldım. Yolan, bir türlü suratımda akmayan, çekme yapan ve konforsuz bir jilet olarak bendeki yerini aldı Shark da. Bunlara benzeyen Durasharp da yine hoşuma gitmeyen bir jilet olarak kayıtlara geçti. Denemek için aldığım Cerrus marka jilet ise ilk tıraşı yukarıda saydığım jiletlere oranla çok daha iyi çıkartırken, 2 gün içinde, şu ana dek paslanan tek jiletim olarak beni hayrete düşürdü. Bütün jiletlerimi tıraştan sonra nasıl bırakıyorsam, Cerrus'u da öyle bıraktım ve 2 gün içinde oldukça paslandığını hayretler içinde gördüm. Ama tıraş kalitesi olarak ilk tıraşı yukarıda saydığım diğer tüm jiletlerden daha iyiydi benim için.
Gelelim daha orta halli ve beğendiğim jiletlere. Papazeriği arkadaşımızın bana gönderdiği Gillette Goal. Günlük kullanıma uygun, çok fazla keskin olmayan ancak yeteri kadar keskin, 2-3 tıraşı rahat çıkartabilen, görece konforlu tıraş sağlayan bir jilet bana göre. Ortalama sakalı olan ve aman şöyle keskin olsun, aman böyle konforlu olsun diye çok büyük beklentileri olmayan kullanıcılar için oldukça güzel bir jilet.
Sırada BIC var. Kimi arkadaşlarımızın yüzümü mahfetti dediği jilet benim açıkçası oldukça hoşuma gitti. Temiz, pürüzsüz ve rahat bir tıraş oldum. Buradan da jiletlerin oldukça kişisel malzemeler olduğu ve kişiden kişiye her açıdan çok değiştiği gayet net belli oluyor. Ama bana göre, Astra, Rapira, Shark, Wilkinson, Cerrus ve Durasharp'a nazaran BIC'in çok çok daha iyi bir jilet olduğu.
Hepimizin sevdiği Permasharp benim de sevdiğim jiletlerden biri. Oldukça keskin, yakın tıraş verebilen, konforlu ve görece ucuz. Yurtdışı jiletlerden aşağı kalmayan günlük olarak kullanılabilecek, güzel bir jilet. O muydu, bu muydu diye düşünmektense, Türkiye'de bulup alabileceğimiz en mantıklı jilet diyebilirim bence.
Gillette Black Ninja; bence, Permasharp'tan çok da üstün olmayan, Perma ayarında tıraş veren ve peşinden çok koşmaya gerek olmayan bir jilet. Perma varken, bunun için yurtdışına sipariş vermeye gerek yok diye düşünüyorum. Konforlu, güzel, tahriş etmeyen, keskinliği yeterli bir jilet ama dediğim gibi şahsi fikrim Perma varken, gerek olmadığı yönünde.
Gelelim efsanevi Feather'a. Evet, piyasadaki en keskin jilet ama ben bir türlü bu jilete alışamadım, ısınamadım. İlk bu tip tıraş olmaya başladığımda 10 tane denemek için almıştım, arkadaşlarıma da birer tane denemek üzere vermeme rağmen, hala elimde 3-4 tane olması ne demek istediğimi anlatmıştır sanırım. Çok keskin ancak o derece konforlu değil benim için. Benim cildimi çok tahriş ediyor. Evet pürüzsüz ve çok yakın bir tıraş veriyor ama bende yaptığı tahrişe değmiyor açıkçası.
Geriye kullandığım 3 tane jilet kaldı. Crystal, Gillette 7 o'clock sarı ve Bolzano.
Crystal'den başlayalım. benim için, günlük kullanıma en uygun jilet diyebilirim. Yeteri kadar keskin ve en önemlisi çok çok konforlu. Crystal ile olduğum hiç bir tıraştan sonra tahriş yaşamadım. Hataları affeden bir jilet. Bir jiletle 3-4 tıraşı rahat olabiliyorsunuz. Fiyatı ve bulunabilirliği uygun. Ben 100 tanesini 14 dolar gibi bir fiyata almıştım. Yumuşak, keyif veren bir jilet. Elbette kişiden kişiye çok değişir ama ortalamaya bakarsak, günlük kullanım için en uygun jilet diyebilirim. En azından şuna kadar kullandıklarımın içinde.
Sarı Gillette'i ancak bir kez deneme fırsatım oldu. Hoşuma gitti. Temiz, pürüzsüz, yakın ve konforlu bir tıraş veriyor. Kaç tıraş gideceğini bilemiyorum. Bir kez kullandığım için de çok yorum yapmak istemiyorum ama ilk izlenim olarak Perma'dan çok daha üstün olmadığı yönünde. Yine bence, Perma varken, buna, o kadar para vermeye değmez diye düşünüyorum.
Ve uzun yazının sonu; son olarak Bolzano. Açıkçası bu jileti çok düşünerek bir arkadaşımla deneme amaçlı aldık. Kutusu, şekli falan çok karizmatik. Acaba diye aldığım jiletin, şu ana dek kullandığım ve en çok hoşuma giden jilet olacağını hiç düşünemezdim. Feather ya da sarı Gillette kadar keskin değil ama yeterince keskin. Her ikisinde de çok çok daha konforlu bir tıraş veriyor. Tıraş olurken anlamıyorsunuz ama tıraş sonrası yüzünüzün rahatlığından ne kadar güzel bir tıraş olduğunuzu daha iyi farkediyorsunuz. Biraz pahalı. Yanlış hatırlamıyorsam kargosu dahil 30 tanesini 25 dolar gibi bir fiyata almıştık. Ama kullandıkça bu paraya değdiğine karar verdim. Çok uzun ömürlü. Bende, 6 tıraşı çok konforlu bir şekilde çıkardı. 7. tıraşımda hafif zorlanma belirtileri verdiği için daha fazla zorlamadım ve değiştirdim ama daha 2 tıraşı bir çok sıfır jiletten çok daha konforlu bir şekilde tamalayacağına eminim. Kullandığım ve en çok hoşuma giden jilet olarak bendeki yerini alan Bolzano'yu uzun yıllar kullanacağımı düşünüyorum.
Evet, belki biraz uzun bir yazı olduğu ama bu işi başladığım günden beri kullandığım jiletleri dilimin döndüğünce ve bu işi bildiğim kadarıyla anlatmaya çalıştım. Şunu tekrar hatırlatmak isterim ki, bunlar benim şahsi görüşlerim. Bana çok güzel gelen bir jilet bir diğerine o derece güzel gelmeyebilir. Ya da bana çok kötü gelen, bir diğer arkadaşımıza çok iyi gelebilir. Sadece fikir vermek adına yazılmış bir yazı.