Hazırlıksız tıraş olmak.

[dikdik_s]

İArtisan tıraş sabunlarına çok uçuk meblağlar ödeniyor ancak şunu unutmayın Arko, Williams gibi eski tıraş sabunları görevini iyi yapacak şekilde formülüze edildiği için başarılı oluyorlar. Çünkü tıraşta erkek cildinin ihtiyacı olan tek şey bu. Tıraş sonrası kişiye kalmış birşey. Kısacası az hazırlık aslında öz hazırlık demektir!

Kesinlikle katilmiyorum. Iyi bir sabun korumasiyla nemlendirmasiyle farkettirmiyorsa o zaman kapayalim dukkani. Herkes alsin arkosunu konusmaya gerek yok gencler. Incelemeleri bosuna yapiyoruz demek ki.

Iyi urun size bir ekstra puandir, tirasinizin tahrisli gecmesine karsi bir onlemdir can yelegidir. Tabiki en onemli etken sizin kendi yuzunuze gore tiras tekniginizdir. Ama yardimci elemanlar ne kadar iyiyse, tirasinizda o kadar rahat gecer.

Bir Saponificio ile Arko arasinda tiras esnasinda yada sonrasinda bir fark goremiyorsaniz saygi duyarim. Ama keske gorseniz. Asil o zaman is cok zevkli oluyor iste.
Saygilar

Gereksiz bilgiler
Ayakkabi no: 45
Sevdigi renk: mavi

[Tahir]

İyi hazırlık denilen şey sıcak suyu ve kozmetik ürünlerini fazla kullanmaktan başka birşey değildir. Sıcak su yüzdeki epidermik dokuyu kazıyor ve cilt "çıplak" kalıyor sonrası zaten tahriş. Herşeyden önce yüzün derisinin vücudumuzun diğer bölgesindeki derilere nazaran farklı bir yapısı vardır. Deriler diyorum çünkü tek bir deriye sahipmişiz gibi görünsek de her bölgemiz farklı bir yapıda deriye sahip. Yüz ve göz altı en en hassas bölgedir. Ayrıca görüyorum ki bu forumdaki çoğu kişide tıraş sabununun ne işe yaradığını, sakalda ve ciltte nasıl çalıştığını bilmeyenler de var. Kısaca açıklarsam tıraş sabunun gerçek görevi sakalları yumuşatmak değil aksine sakalları ciltteki yağdan ayırıp kaldırmak ve sakalın daha iyi kesilmesini sağlamaktır. Ağırlaşan sakal yatar, yattıkça kesim zorlaşır, jilet körleşir, baskıyla yüz zimparalanir. Artisan tıraş sabunlarına çok uçuk meblağlar ödeniyor ancak şunu unutmayın Arko, Williams gibi eski tıraş sabunları görevini iyi yapacak şekilde formülüze edildiği için başarılı oluyorlar. Çünkü tıraşta erkek cildinin ihtiyacı olan tek şey bu. Tıraş sonrası kişiye kalmış birşey. Kısacası az hazırlık aslında öz hazırlık demektir!

Komşum AZ ve ÖZ herzaman iyidir Az al öz al, az konuş öz konuş çok doğru..
Tıraş işinde ”az hazırlık aslında öz hazırlık” bu yorumunuza kesinlikle katılmıyorum. Sanırım bu size uyan özel bir durum, kişisel tecrübe ve tercihiniz. Yanlış hatırlamıyorsam yakın zamanda bir askeri hizmet döneminiz vardı? Bizde iyi biliriz komşum o şartlarda az hazırlık doğaldır ama geçici olmalı
Marka model tercihinize saygı duyarım. Bunlar bence giyim kuşam yemek gibi ilgi ve yaşam tarzı ile rafineleşen yelpazelerdir.
Forumumuza hem bu konularda emek harcayıp paylaşımlarda bulunan komşularımıza saygıdan hemde genellemelerle özellikle yeni komşularımızı yanlş yönlendirmeyelim derim..

[gökbörü]

Bahsettiginiz hazirliksiz tiras olayinda, cildin kendi yagi ve olu cilt hucreleri koruyucu gorevi goruyor bence.
2-3gun aralikla olunan tirasta da benzer sonuclar elde ediliyor komsum.
Tiraslariniz oncesinde sabunla yuze masaj olayini bu yuzden ben pek uygulamiyorum. Banyo sonrasi preshave koruyucu kremle yada preshavesiz direk tirasa basliyorum. 2 perdede wtg,xtg yapilan tiras cildi hic yormayan harika bir deneyim oluyor. Tirasinizi daha basit kisa ama duzenli olursaniz uzun vadede cok daha rahat edeceginizi dusunuyodum komsum.
Saygilar

Ben de böyle düşünüyorum hocam. Zaten bu maceraya sizin vesilenizle girmiş oldum. polsilver başlığında yaptığınız yorumlar bana ''adam haklı bugün kullandığımız ürünleri belki yarın bulamaya biliriz'' dedirtti. Sonuç olarak dediğiniz gibi olmasa da oluyormuş. Bir de ben xtg alamıyorum sakallarımı, cildim reaksiyon gösteriyor. o yüzden 3 perde wtg daha konforlu şuan.

@gökbörü, normalde sizinki kadar olmasa da yakın bir ön hazırlık yaparak tıraş olurum. Fakat geçen sene memlekete gittiğimde ön hazırlıksız ve biraz acele tıraş olmak zorunda kaldım birkaç kez. Hayatımın en konforlu tıraşlarındandı diyebilirim. Tıraş sonrası yüzüme kolonya sürmeme rağmen en ufak bir yanma olmadı.


@dikdik_s üstadım, bu tespitiniz çok mantıklı geldi bana. Tıraş öncesi hazırlık ne kadar fazla olursa cilt o kadar hassaslaşıyor ve tahrişe açık oluyor bence. Bu yüzden son 1,5 yıldır ön hazırlık yapmadan sadece yüzümü ıslatıp, kasede köpük yapıp yüzüme uyguluyorum. Böylece daha az tahriş yaşıyorum.

Hocam tıraştan önce cildi fazla kurcalayıp daha hassas hale getirmemek lazımmış demek ki. Benim cildim hassas olduğu için sıcak su yaramıyor diye düşünüyorum.

Özellikle hassas ciltlerde ben de fazla ön hazırlığın iyi sonuç vermeyeceğini düşünüyorum. Ben hatta duş sonrası değil, duş öncesi tıraşımı olurum.

hocam ben öyle de denedim, kestiğim yerler tekrar kanıyor o zaman.

[Samet]

O vakit yüzümüzün derisini gereğinden fazla inceltmeyecek kadar ön hazırlık gayet yeterli olur gibi bir genelleme yapabilir miyiz üstadlarım ? Bunuda kişi kendisi tecrübe edecek, ister yarım saat duşa girer, ister iki dakka soğuk suyla yıkar tıraşa başlar. Şunu da söylemeden geçmeyeyim, berberde kaç defa tıraş olduysam hiç birisi yüzümü yıkamazdı bile direk arkoyu köpürtüp sürmüştü yüzüme ve her seferindede yüzüm kupkuru ve dokunsan çatlayacakmış gibi rahatsız edici bir gerginlik olurdu. Lüks kabul edilen bir berber salonuna hiç gitmedim, bahsettiğim mahalle berberleri. Yani kalite bir sabunun farkıda burda ortaya çıkıyor sanırsam, "sen kendini o kadar yorma ben işimi yapar yüzünüde yıpratmam" diyor.
Ha birde asıl merak ettiğim iklimin etkisi. Forumumuzun çoğunluğu bende dahil nemli bölgede yaşıyor ve ona göre tecrübe ediyoruz, iç Anadolu daki doğudaki dostlarımızın tecrübesi nedir ?
Gerekli bilgi; sigara kullanıyorum.

[Fallschirmjäger]

@tahir üstadım askerliğimi yaparken yüzümüze yeterli ihtimamı hiç gösteremiyoruz ki bir hazırlıktan bahsedelim ancak hafta sonları evimdeymiş gibi sakal fırçamla, jiletimle üç perde tıraş olur nöbetime giderdim bu benim için optimum tıraş hazırlığı ve süresi içinde 20 dakikama mal olurdu ve bence hala tıraş süresi 20 dakikayı geçiyorsa gereksiz zaman kayıpları söz konusudur. Yazdıklarımın şahsi düşüncelerim olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

@dikdik pahalı kozmetik ürünler size hoş ve çekici geliyorsa övmek en doğal hakkınızdır. Müsadenizle size hoş görünen bazı şeyleri de bazen yermek bize de düşsün böylece size daha çok söz hakkı doğar dükkanda açık kalmış olur.

Ben kendi düşüncelerimi tekrar edecek olursam günlük tıraş olan bir normal ciltli bir erkek, tıraşta yüzünü fazlaca sıcak suya maruz bırakıyorsa, fırça ile yüzünde köpürtme yapıyorsa ve toplamda tıraş süresi 20 dakikayı geçiyorsa cildine iyilik etmiyordur. Kozmetik ürün tercihi kişiden kişiye değişir. 1.5 liralık tıraş sabunu ile tıraş olan da 150 liralık artisan tıraş sabunu kullanan da aftershave kullanmalıdır. Kuruluk problemi tıraş sabunun kötü olduğu için değil, tıraş sabunun kimyası gereğidir. Başarılı tıraş tercihleri görecelidir. Ben 7 senedir forumun bir naçizane üyesi olarak kişisel tecrübelerimi paylaşmak istedim galiba buna da hakkım vardır.

[kral arthur]

Tıraşta iyi ön hazırlık hep gereklidir diye düşünüyorum.Her gün de tıraş olunsa yine de gerekli bence.
Selamlar...

[astroid]

Biraz da ben sallayayım, her 2 uca da gitsin.

Tıraş öncesi ılık suyla yüz yıkamak dışında yaptığım her şey bende problem yaratıyor. Sıcak su görmüş ve kendini salmış bir cilt hem ekstra hassas, hem de çok savunmasız. Her türlü tahrişe yatkın. Preshave sürmek filan hepsi hikaye. Duş sonrası tıraş olmak bana her zaman ızdırap verici sonuçlar veriyor, en koruyucu sabunda bile. Ilık suyla ovuşturup yüzde uzunca bir köpürtme (1,5 bazen 2 dk filan) bende en fazla fayda sağlıyor. Sakallar nispeten suyu-köpüğü yemiş, cilt ise gergin. Mis... Hatta soğuk suyla tıraş öncesi hazırlık yapıp cildi gererek daha iyi sonuçlar aldığını söyleyenlerin sayısı hiç az değil, araştırın. Ben sakalın kendini salıp cildin nispeten sabit kalmasını istediğim için ılık su kullanıyorum.

Duştan çıkınca cilt kendini iyice saldığından ve bütün yağdan arındığından (bi de karma cildin varsa) en ufak müdahalede tahriş oluyor ve sürekli elime sakal geliyor. Atg xtg tıraş olup da yüzüm sakallarla birlikte soğuyup geri çekildiğinde de mermer gibi kalıyor, batık kaçınılmaz. Hiç denenmemesi gereken xtg ise boyun altı sıfır açılı sakallar için gerekiyor.

Sabun koruyuculuk açısından çok ama çok önemli. Sabuna yatırım yapın, bir de en uygun fırçaya. Geri kalanı cildinize göre karar vereceksiniz... sakalı da fırça dışında bir şey adam etmez. Sakalın altına köpüğü sokan tek şey fırçadır. Yoksa suyla sakal kaldırmak diye bir şey yok. O sebeple bol kimyasallı jeller daha güzelmiş gibi gelir.

Yani, tıraş koşullarını cildinize göre hazırlayın. Doğrusu yok bu işin. Fırça ve sabun en büyük arkadaşınız, geri kalanı sizin ustalığınız...

Ben 7 senedir forumun bir naçizane üyesi olarak kişisel tecrübelerimi paylaşmak istedim galiba buna da hakkım vardır.

Eski bir üye olarak ben de forumun fazlasıyla değişmiş olduğunu söyleyebilirim. Denemekten çok tüketime yönelmiş bir hava hakim... (Kimseye dokundurmuyorum)

[dikdik_s]

Bence biraz kavram karmasasi olmus. Forumda degisen birsey yok arkadaslar.
Son 5 senedir geleneksel tiras dunyasinda buyuk gelisme ve ilerleme var.
Artisian incelemesi yapiyoruz. Sanirsin adam 100senelik marka, halbuki adam atiyorum 2014 den beri uretiyor. Ahraz komsuma 2-3kisi gonderdik elinde dunyanin her yerinden 18 artisian sabun oldu incelemesini yapacak. Daha istese bir o kadar daha cikaririz. Sabunu birakin sadece makinalara bakalim Att, Rocnel, timeless, phoenix, mangoose, asylum daha aklima gelmeyen onlarcasi. Bunlarin hepsi yeni marka ve yeni model uretimler. 3-5 sene oncesini hatirlayin. Merkur muhle haric vintage gillette ler haric piyasada ne vardi dogru durust. Tedarik olarak yurt disi gonderim yapan kac site vardi. Son seneleredeki degisim ve gelisimler geleneksel tiras severler icin umut verici yenilikler ve imkanlardir.
Marka model cogalinca cesit artti kullanici artti incelemesi artti. Artik haftada bir ortalama ile oyle yada boyle bir inceleme goruyoruz, forumumuzda degerli komsularimiz sayesinde. "Denemekten cok tuketim" argumani ile bence karistirdiginiz bu cesit coklugu ve kullanici artisi.

Degerli komsuma bir cevap vermek istiyorum. Komsum hep forumun eski uyesi oldugunuzu ehemmiyetle belirtiyorsunuz, bir iki laf soylemeye hakkim var diyorsunuz dikkatimi cekiyor. Komsum bu forumda bir as ust iliskisi yok. Bu forumda eski yeni yok. Gecen gun anlasilmayan ahraz komsumun degerli bir yazisi vardi "ustad" konusunu irdeleyen. Biz saygi sevgi cercevesinde birbirimize kidemlimiz ustadimiz diyoruz. O konuda bilgisi vardir diye oneriyoruz. Ustura sorusu oldumu bilgim dahilinde cevapliyorum ama taskin ustad bilir diye yonlendiriyorum zira tecrubesi bilgisi fazladir diye. Demem o ki, laf soylemek bir konu hakkinda gorus belirtmek icin eski olmaniz yeni olmaniz hic farketmiyor. 1 aylik uyemiz konu aciyor bir bilgi veriyor tesekkur ediyoruz. Katilmadigimiz yerde cevap  veririz ama karsit gorusede her zaman saygimiz vardir. Genelleme yapma konusunda biraz hepimiz dikkatli olmaliyiz zira benim begendigim urunu siz begenmeyebilir, baskasinin yontemi bana ters gelebilir ama o yontemi veya urunu sahsi olarak belirtmek paylasmak herkesin hakki ve diger uyelerin kazancidir. Umarim dusuncelerimi sozlere dokebilmis, seyehatte oldugumdan bu dolma parmaklarla su kucuk telefon ekranindan yazabilmisimdir. Saygilar

[Men-Sup]

Son bir aydır işgünü sabahları zamansızlıktan soğuk suda bir dakika beklemiş fırça ile yükleme yapıp hızlıca 2 veya 3 perde tıraş oluyorum, toplam 10dakika. Haftasonları ise eskiden yaptığım gibi sıcak suda 5-6 dakika beklemiş fırça ile yükleme +preshave vs. toplam 30 dakika.
İki tıraşın sinekkaydı katsayılarında bir fark göremedim, tahriş durumlarında da bir fark olmadı ama sıcak su ile tıraştan çok daha fazla keyif aldım.

SM-A520F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[kokopelli]

Benim tespitim de soğuk suyla olduğum tıraşta cildimin daha az eskidiği yönünde. Bununla birlikte, yüzümü soğuk veya ılık suyla yıkamak sakallarımın tam olarak yumuşamasına yetmediği için, iki dakika köpürtsem de genellikle ilk geçişte sakallarım hafiften çekiyor. İkinci ve üçüncüde geçişlerde rahatlıyor. DE jiletli makinalarda jilet ne bulsa uçurduğu için sorun değil de hafiften daha az keskin olan usturalarda bu çekme ızdırap verici olabiliyor. Muhtemelen usturayı da daha çabuk köreltiyor.

Olsun varsın, ben DE kullanıyorsam, her sabah 10 dk'da üç geçiş yapabiliyorum. Pazar günü özeniyorum desem de yarım saati geçmez. Zaten bir yerden sonra fırça fazla yumuşuyor, cilt sarkıyor veya çok uğraşınca da tahriş oluyor.