kayışlama tekniği

[Lord Sparhawk]

lord' un da değindiği üzere, uzun süre bekleyecek usturayı yağlamadan saklamayın (paslanmaz çelik yahut dayanıklı bir çelik değil ise). yağı açarken de ben bir kayış geçiyorum. bununla birlikte 3-4 tıraş çıkarıyorum iki kayışlama arasında. her seferinde kayış kullanmıyorum.

Ohtararan komşum en azından her tıraş öncesinde temel kayışlama yap. Bunun sebebi keskinleştirmek değil, önceki tıraş sonrasında ağızda oluşmuş olabilecek mikro korozyonu ve deri/sabun artıklarını temizlemektir.

[ohtararan]

onu denemedim hiç. farketmedim de daha doğrusu artıkların tıraştaki etkisini, o yüzden aklıma gelmedi. az tekrar ile kayışlama değil mi kastettiğin, keçe falan kullanmadan?

Ohtararan komşum en azından her tıraş öncesinde temel kayışlama yap. Bunun sebebi keskinleştirmek değil, önceki tıraş sonrasında ağızda oluşmuş olabilecek mikro korozyonu ve deri/sabun artıklarını temizlemektir.

[Lord Sparhawk]

onu denemedim hiç. farketmedim de daha doğrusu artıkların tıraştaki etkisini, o yüzden aklıma gelmedi. az tekrar ile kayışlama değil mi kastettiğin, keçe falan kullanmadan?

Kayış keçe fark etmez, hafif bir sürtünme etkisi olsun ki ağız temizlensin. Ağaç kestiğiniz baltayı düşünün misal, Yeni ağaç keisp kurulasak bile 3-5 gün sonra ağzı kararır, belki mikro düzeyde pas olur. Yeniden bir ağaca 2-3 vurunca sürtünmeden dolayı ağız tekrar temizlenir ya hani, o mantık. Cildimize değmeden tozunu almak gibi düşünün.

Her tıraş öncesi ve sonrası kayışlamanın ağza etkisi ise, kasapların bıçaklarını sürekli masatla düzelemeleri gibi. Bu sayede bıçaklarının ağızları çentiklenmeden, körelmeden kısacık ama sık yenilenmelerle uzun süre iyi durumda kalır. Öbür türlü boşverseler, gün sonunda o bıçağı toptan elden geçirmeleri gerekir. Usturadada aynı mantık. Ağzı taşa sürmeden, uzun süre, iyi durumda tutmanın basit yolu; her tıraş öncesi ve sonrası kayışlama. Böylece her tıraş sonrası ağızdaki mini bozulmaların büyüyüp soruna yol açmadan düzeltilmeleri sağlanmış oluyor.

Özetle;


üşenmeyelim azizim.

[ohtararan]

tamamdır, mesaj alındı

Kayış keçe fark etmez, hafif bir sürtünme etkisi olsun ki ağız temizlensin. Ağaç kestiğiniz baltayı düşünün misal, Yeni ağaç keisp kurulasak bile 3-5 gün sonra ağzı kararır, belki mikro düzeyde pas olur. Yeniden bir ağaca 2-3 vurunca sürtünmeden dolayı ağız tekrar temizlenir ya hani, o mantık. Cildimize değmeden tozunu almak gibi düşünün.

Her tıraş öncesi ve sonrası kayışlamanın ağza etkisi ise, kasapların bıçaklarını sürekli masatla düzelemeleri gibi. Bu sayede bıçaklarının ağızları çentiklenmeden, körelmeden kısacık ama sık yenilenmelerle uzun süre iyi durumda kalır. Öbür türlü boşverseler, gün sonunda o bıçağı toptan elden geçirmeleri gerekir. Usturadada aynı mantık. Ağzı taşa sürmeden, uzun süre, iyi durumda tutmanın basit yolu; her tıraş öncesi ve sonrası kayışlama. Böylece her tıraş sonrası ağızdaki mini bozulmaların büyüyüp soruna yol açmadan düzeltilmeleri sağlanmış oluyor.

Özetle;


üşenmeyelim azizim.

[ohtararan]

@lord' un tavsiyesi üzerine ek; 40 tekrar kayışla optimum seviyeye ulaşan usturayı, ısıtmadan 10 tekrar deriden geçerek kaldırmayı denedim. lord' un da bahsettiği üzere tıraşa fazla bir etkisi yok ancak esas kayışlamalar arasındaki mesafeye katkısı büyük. dolayısı ile taşa gitme süresini de uzatacak bu. daha önce aklıma gelmemiş yahut biryerde okumamış olmam ilginç. uzun süre esas kayış gerektirmeyen usturaları bu şekilde kullanmak gerekiyormuş. ayılar arasındaki oran kayış ve çeliğe bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. yeni başlayanlara tecrübe ve ibret olsun diye de yazıyorum

[bekvural]

O kadar okudum ama kayışı kullanmaya gelince 40 yıllık ustura kullanıcısı gibi hızlı yapmaya çalıştım.

Şimdi sorum şu bu çizikler ve alttaki küçük kenarda oluşan zedelenme usturaya zarar verir mi?



SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[taskind]

Eğer takılmıyorsa birşey olmaz, eğer takılacak kadar derin ve keskin ise de 400 kum bir zımpara kağıdı ile biraz kenarlarını yumuşatırsın kullanmaya devam edersin

[bekvural]

@taskind teşekkür ederim yarın alıp deneyim

SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[yunusso]

..ustura kayışlamada tekniklerle alakalı verilen bilgilerde genel olarak tavsiye edilen bastırmamak, hafif kuvvetle usturayı deri üzerinde tutmak ve çekmek...burada bir de deri kayışın ne derece gergin olacağı ile ilgili de ; genellikle aşırı gergin tutlmaması ve cok gevşek bırakılmaması yönünde bilgi veriliyor... Özellikle acemiler ki ben de dahilim, tüm bu hususlarda bu çekme- çevirme - baskı uygulama- usturayı tutma ...vs işlemlerde mutlaka zorlanıyor ve tam tekniği de uygulayamayabiliyor.haliyle yapılan hataların ağzı geriye götüreceği uyarısı sıklıkla tekrarlanıyor...
Burada bir sorum - anlamaya calıstıgım bir hususu da hem sormuş hem danışmış olayım :
Usturayı deri kayış üzerinde tutarken ve baskıyı uygularken dikkat edilecek bir püf noktasi olarak; usturanın ağzı yerine sırtına baskıyı uygulamak en doğrusu mudur ? Bir de haliyle deri kayış uzerindeki baskının etkisiyle bir eğim olusması normal midir? Nasıl ayarlanmalıdır ? Eklediğim resimlerin de yorumlarınızın da bu hususların anlasılmasını kolaylastıracagını düsünüyorum.yanlış ve tartışılacak hususlarda da bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.....
Keyifli tıraslar dilerim...



Mi Note 3 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[manuple]

..ustura kayışlamada tekniklerle alakalı verilen bilgilerde genel olarak tavsiye edilen bastırmamak, hafif kuvvetle usturayı deri üzerinde tutmak ve çekmek...burada bir de deri kayışın ne derece gergin olacağı ile ilgili de ; genellikle aşırı gergin tutlmaması ve cok gevşek bırakılmaması yönünde bilgi veriliyor... Özellikle acemiler ki ben de dahilim, tüm bu hususlarda bu çekme- çevirme - baskı uygulama- usturayı tutma ...vs işlemlerde mutlaka zorlanıyor ve tam tekniği de uygulayamayabiliyor.haliyle yapılan hataların ağzı geriye götüreceği uyarısı sıklıkla tekrarlanıyor...
Burada bir sorum - anlamaya calıstıgım bir hususu da hem sormuş hem danışmış olayım :
Usturayı deri kayış üzerinde tutarken ve baskıyı uygularken dikkat edilecek bir püf noktasi olarak; usturanın ağzı yerine sırtına baskıyı uygulamak en doğrusu mudur ? Bir de haliyle deri kayış uzerindeki baskının etkisiyle bir eğim olusması normal midir? Nasıl ayarlanmalıdır ? Eklediğim resimlerin de yorumlarınızın da bu hususların anlasılmasını kolaylastıracagını düsünüyorum.yanlış ve tartışılacak hususlarda da bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.....
Keyifli tıraslar dilerim...

Noyan Bey'i Eskişehir'de ziyaret ettiğimde sağolsun epey sohbet imkanımız olmuştu.
Hatta öyle ki bir ara kayışlama konusunda da düşüncelerini örnek ile anlatmıştı.
Aklımda kaldığı kadarıyla Ne A ne de B sanıyorum ikisinin ortası bir şey..
Çünkü, aşağıya doğru fazla eğim olması usturanın ağzını bozabiliyor, dümdüz olması da ustarı'nın ağzına etki etmeyebilir.
Sert bir şekilde kayışlama yapmak tutuş olarak eğimsiz olarak yapılsa bile usturanın ömrünü bile etkileyebilir.
Çok hafif bir eğim tercih edilmeli.
Kayış aşırı bir sertlikte de tutulmamalı,
Kayış yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarıya büyük bir eğimle de tutulmamalı, bel hizasında olmalı.

Ve tabi kullandıkça usturaya yaptığı etki ile doğru veya hatalı sonuçlarını da görerek öğrenmiş oluyoruz.

Bunlar doğrudur iddiasında da değilim.
Ustalara göre farklı düşünceler ortaya çıkabilir, internette seyrettiğim zaman da bana çok ters gelen uygulamaları da görmüyor değilim, ama sonuçta onlarda doğru ve olumlu sonuca ulaşıyorlarsa mesele yok.

İşte bu nedenlerle kimi kullanıcılar sıfır olarak aldıkları bir usturayı sadece kayışlama ile 2-3 yıl başka hiç bir şeye gerek kalmadan kullanabiliyor.
Kimi kullanıcılar ise belki 1 ay belki de 4-5 ay sonra kullanım dışı bırakabiliyor.