İMPA Ticaret
(02/06/2019, Saat: 00:15)korgunv Adlı Kullanıcıdan Alıntı: İmpa forumdan önce de faaliyet gösteren, asıl amacı Geltir üyelerine satış yapmak olmayan son derece dürüst ve güleryüzlü bir Tahtakale esnafı. Mustafa Bey firmada ikinci kuşak ve geleneksel tıraş sevdalısı. Geltir'e üye olması sonrasında bizlerin teşvikiyle Extrashaving sitesini hazırlaması bu nedenle oldu. Elinden geldiğince fiyatları makul tutmaya çalışıyor. Bunları yazdığım için İmpa'nın avukatı gibi davrandığımı düşünmeyiniz lütfen. Bunlar geçmişi bilmeyen veya unutan komşularımız için küçük bir hatırlatma. Razorus ise sadece Geltir üyelerine yönelik olmayan son derece entelektüel ve sürekli atılımlar içinde olan, marketing ve merchandising anlayışı farklı olan bir firma. Noyan Beyi cesaretinden dolayı kutluyorum. Evet Yaqi indirim kampanyasından elimde iki adet Yaqi olmasına rağmen bir adet daha aldım. Güncel Tabac launching kampanyası da büyük bir fırsat bizim için. Yorumlarda bahsedilen bir firma daha var. Tırassepetim diye tahmin ediyorum. Ancak buradaki ürünler ilgimi çekmediği için bir yorumda bulunmak istemedim.

Komşum aynen katılmakla birlikte son zamanlarda yaşanan genel kriz ortamı ve gümrük sıkıntılarından dolayı tedarikçilerimizde çok refah içerisinde değiller. Mustafa Bey'in de belki çok fazla ithal ürünlere talep olmamasına rağmen biz meraklılarına özel şartlarını zorlayıp, ithal ürün yelpazesini daraltmamasi su şartlar için oldukça iyi. Zaten biz tüketicilerin de alım gücü malûm son zamanlarda kritik. Ne diyelim Allah tedarikçilerimizde bizlere de sabır versin şu dönemde. Ve kırıcı olmadan birbirimizi anlamak nasip etsin.
Saygılar.
Voskhod  Jilet adamdır!
Cevapla
(02/06/2019, Saat: 00:29)Poerio Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Komşum ben üçüncü firmanın mühle türkiye olduğunu tahmin ediyorum.


Kesinlikle +1000


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Cevapla
Tüketici babalar gününe özel indirim talep etmiş firma sahibi hariç herkes cevaplamış ve olumsuz yaklaşmışsınız.Bu yorumu yazanlar tüketici degil mi? Bindirim yapın sonra indirim yapın yazan bile var nasıl bir tüketici düşüncesi anlamak zor.

Firma sahibi birşey yazmadan başka sitelerin önce bindirip sonra indirim yaptıgını kur gümrük vs firma sahibinden önce savunmaya geçmek ilginç.

Duygusal yönden bakıyorsunuz biraz tarafsız olun bence.

İndirim yapmak kurtarmıyor ise firma sahibi yapmaz uygun bir dille yazar konu orda biter ama direk firmayı savunmak kraldan çok kralcılık gibi (sadece benzetme).

Maliyetlerin artması sebebiyle indirim yapmamasını anlarım ve saygıyla karşılarım kimse itiraz etmez zaten ama tüketici kişilerin bile firma sahibi yapamam demesinden önce ki daha cevap vermemiş yapmasın yada yapamaz benzerinde yorumları akıl tutulması bence.
Cevapla
(02/06/2019, Saat: 05:27)edward Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tüketici babalar gününe özel indirim talep etmiş firma sahibi hariç herkes cevaplamış ve olumsuz yaklaşmışsınız.Bu yorumu yazanlar tüketici degil mi? Bindirim yapın sonra indirim yapın yazan bile var nasıl bir tüketici düşüncesi anlamak zor.

Firma sahibi birşey yazmadan başka sitelerin önce bindirip sonra indirim yaptıgını kur gümrük vs firma sahibinden önce savunmaya geçmek ilginç.

Duygusal yönden bakıyorsunuz biraz tarafsız olun bence.

İndirim yapmak kurtarmıyor ise firma sahibi yapmaz uygun bir dille yazar konu orda biter ama direk firmayı savunmak kraldan çok kralcılık gibi (sadece benzetme).

Maliyetlerin artması sebebiyle indirim yapmamasını anlarım ve saygıyla karşılarım kimse itiraz etmez zaten ama tüketici kişilerin bile firma sahibi yapamam demesinden önce ki daha cevap vermemiş yapmasın yada yapamaz benzerinde yorumları akıl tutulması bence.

Firma sahibi bu konuyu zaten defalarca açıkladı. Herkes, İmpa Ticaretin satış politikasının indirim yapmaya imkan vermeyecek kadar müşteri dostu olduğunun farkında. Kimse kraldan çok kralcı değil, sadece gerçekçi gözle dünyaya bakıyorlar. Girin maggardrazors'a bakın ürünlerin fiyatına sonra impa ticaret ne kadar indirim yapar yahut yapamaz görürsünüz. Ayrıca İmpa ticaret, benim için herhangi bir alışveriş sitesi değil.Türkiye'de böyle niş bir keyfin tadını çıkarmaya çalışan bizlere, satabileceği en uygun fiyatlarla hatırı sayılır bir çeşit sunuyor. Sanıyorum ki forumdaki birçok insan için de Bittibitiyor.com'daki XYZ Ticaretten farklı bir yeri var bizim için.
Cevapla
Mustafa beyin esnaflıgını yakından tanımamıs bilmeyen yeni dostlar olabilir, gecmiste benzer mevzuyu cesitli kereler konussak anlatsakta, yeni dostlar atlayabiliyor. Bizlere dusen artık unutmaya yuz tutmus bu tarz esnafları kızmadan, sıkılmadan gerektiginde anlatmak olmalı. Zaten zaman ve tecrube her daim ilac oluyor, kim nedir nasıl kaca satıyor anlasılıyor. Ulke sartlarında, bu karmasık gumruk kurallarında hele kozmetik gibi zor sektorde urun ithal etmek cok zor, hani isin icinde olsanız inanın var olan fiyatlara ucuz bile diyebilirsiniz. Evrakta bir logo eksik diye, git bunun ureticisinden logo sertifikası istet duzelttir deyip malını vermeyen keyfi veya kıl tuyle ugrasan bir burokrası ve ticaret uygulaması var. Bu karmasa icinde tek bir urun degilde, farklı urunleri az adetlerde getirmek de bu isi iyice zorlu hale getiriyor.
Bizler mal istegi yapıyoruz, Mustafa bey sunu getirebilirmisiniz vs. ama onu gercege donusturmek gercekten bu ulkede cok zor.

Sabun, AS o kadar elzem degil, babalar gununde 1 gune ozel benzin vergisiz satılsın, 7 lira yerine 3.40a. Daha mutlu olmaz mıyız. Bunu dillendirelim toplu bence.
Cevapla
Firma sahibinden açıklama gelene kadar ara verelim
I'd Lather be Shaving, 'Cos Shave Must Go On!
Cevapla
Bu tip konularda empati yapabilmek önemlidir. Alıcılar satıcıları, satıcılar alıcıları anlarsa sağlıklı bir ticaret ortamı olabiliyor. Ticaretin, hele hele ithalatçılığın çok farklı boyutları var komşular. Tüketici olarak monitör başından indirim istemek, x ürünü istemek oldukça kolay ancak satıcı tarafından bunu sağlayabilmek için gösterilmesi gereken efor tüketicinin sandığından çok daha fazla.

Ben ne impayı, ne razorus'u ne başka firmayı savunmak, övmek ya da yermek amacı taşımadan, işlerin biraz içine girdiğimde gördüklerim üzerinden birazcık da olsa aydınlanmanız için şunları aktarmak isterim;

Öncelikle size ürün alışverişi yaptığınız herhangi bir firmanın sitesine girmenizi tavsiye ediyorum. Kategorilere göz gezdirin, kaç kategori var, her kategoride kaç ürün var, yaklaşık toplam kaç ürün ve kaç marka var bunlara bakın. Türkiyede resmi yoldan ithal ürün ticareti yapacaksanız üç yolu var ya bir markanın distribütörü olursunuz, ya o markanın reseller'ı olursunuz, ya da bağımsız satıcı olup distribütörden temin ettiğiniz ürünü alıp satarsınız.

Her malın bir alış fiyatı, bir de satış fiyatı vardır. Satış fiyatına vergiler, çalışanların ücretleri, dükkan kira ve giderleri, muhasebe giderleri, evrak, raf-depolama, paketleme bedeli gibi tüm giderler eklendikten sonra makul oranda kar payı eklenir ve satılır. Makul oran nedir? Satıcının göbeğini kaşıyarak yatağında ayakkabı kutularından çıkardığı dolar tomarlarını saydığı bir dünya değildir.

Makul olan kar payı; sattığınız ürünlerden size kalan kar ile aylık geçiminizi sağlabilecek, firmanızın devamlılığı sürdürebilecek, çoluğunuzun, çocuğunuzun, evinizin masraflarını karşılayabilecek, stoklarınız tükendiğine ülkedeki ağır döviz enflasyonuna rağmen yeniden mal çekmeye devam edebilecek ve haliyle yeni ürünler için kaynak oluşturabilecek bir kar oranıdır. Bu kar oranını koruyabildiğiniz sürece ancak o zaman ticaretinize devam edebilirsiniz.

Sonra diyorsunuz ya "x ürün de gelse iyi olur". Evet bunu istemek çok kolay bir şey. Ama kitabın öbür yüzünde bir italatçıyı canından bezdirmek için her türlü eylemde bulunuluyor. Bitmek bilmeyen prosedürler, gümrükte yaşatılan sıkıntılar, devletin ülkelere göre koyduğu sizin hiç bilmediğiniz ekstra vergiler, kargo firmalarının işgüzarlıkları, sürekli artan kurlar. Üstüne alıcının alım gücünün düşmesinden dolayı satışın azalması. Hem bir markanın x ürünü getirmek diye bir şey olmaz. Belirli sayıda ürün getirmeniz lazım ki ithalatın masrafına değsin. Tek çeşit modele onbinlerce liranızı harcarsanız kaç ayda satılacak, bu ticari olarak ne kadar mantıklı olacak? Firma tek çeşit ürün satmak istemeyecek, ürün gamından belirli ürünler almanızı isteyecek. İster reseller olun ister distribütör mal aldığınız firmalar size belirli bir minimum kota koyarlar. Şu kadar çeşit maldan, bu kadar sayıda alacaksın diye. Kargosu, paketlemesi size yüklerler. Hele distribütörseniz almanız gereken miktarlar çok daha fazladır ve düzenli aralıklarla mal almak zorundasınızdır. Yani siz saç toniği istiyorsunuz diyelim. Sadece tonikle bitmiyor o iş. Tonik getireceğiniz firmadan alanınızla ilgili başka pek çok farklı ürünü belirli miktarlarda almak durumundasınız. Bu ürünlerin sağlık bakanlığına bildirimlerini yapmak zorundasınız. Size gümrükte çıkartılacak bir sürü problemden bahsetmiyorum bile. Bunların hepsi büyük bir işgücü ve sermaye gerektirmekte. Üstelik bakın tüm bu bahsettiklerim tek bir marka için. Bir markanın ürünlerini satmak için daha neler neler çekersiniz. Diyelim x markasını satacaksınız ama o markanın ülkede halihazırda bir distribütörü var. Ama işini çok kötü yapıyor, ticaret ahlakı yok, size türlü zorluk çıkarıyor, işleri savsaklıyor. El mahkum uğraşacaksınız o malı satmak için.

Şimdi tekrar o e ticaret sitelerini açın ve kaç çeşit marka satıyorlar bir görün. Aksi taktirde siz bir satıcı olsanız alanınızla ilgili yeni yeni markalar neden getirmek istemeyesiniz ki?

Yetmiyormuş gibi bütün paranızı yatırdınız mal çektiniz, ama alım gücü aşırı düşen tüketiciden siparişlerin azaldığını, her şeye ekstra vergi getirildiğini, kurun durmadan dalgalandığını da göz önüne alın. Misal siz 100x'e mal aldınız, o malı tüketene kadar fiyatı çoktan 150x oldu. Siz %50 daha yüksek fiyattan satmak zorundasınız yoksa ticaretinize devam edemezsiniz. Ama monitör başından bakan tüketici geçelim %50 zammı, %10 zammı görünce bile rahatsız oluyor değil mi? Ürüne zam yapmak satışın miktarını düşmesi demektir. Aklı başında herhangi bir insan daha az mal satacağını bile bile zam yapar mı, veya indirim yapmayı keser mi sizce?

Atıyorum ben almanyadan 100 liraya bileme taşı alıp size 200 liraya satıyorum diyelim. Siz benden istiyorsunuz ki o malı size 150 liraya satayım. Peki satayım. Elimdeki stoğu bitireyim. Kur da arttı, vergi de arttı. Ben artık o taşı alamayacağım. Piyasadan çekiliyorum. Siz de bir seferlik o malı 150 liraya alıp sevinmiş oldunuz ama bir daha size o malı satacak kimse kalmadı piyasada. Devamı yok yani, bitti o iş. Şimdi elinize ne geçti? Kazançlı mı çıktınız sizce? Piyasadaki binlerce kategoride yüzbinlerce satıcı ve esnafın yaşadığı baskı böyle işte şu anda. Gıdadan, giyime, kozmetikten, e-ticarete inanılmaz bir baskı ve zorlama altında insanlar. Bakın misal küçük esnaflar birer birer kapanıyor, yemek sepetini kullanıyor musunuz? Müşteri yorumlarında hep "fiyatlarınız artmış ama porsiyonlar küçülmüş, bir daha almayacağım" yorumları var. Dönerciler, tantuniciler hepsi et satmayı bir bir bıraktı mesela. Sadece tavuk var artık. Kaç senelik mekanlar birer ikişer kapanıyorlar. Bu adamlar böyle olsun isterler miydi? Alıcı olmak başka bir şey, satıcı olmak başka bir şey. Sizin alıcı olarak nasıl alım gücünüz düşüyorsa, onların da satıcı olarak kar payları düşüp makul olmaktan çıkıyor ve iflas ediyorlar.

Örnek; dolar artar, hemen mazota zam yapılır, kargo firmaları fiyatları uçurur, sen mal aldığın firmaya kızarsın "vay efendim kargo fiyatları neden böyle". E sen o adama kızacağına ülkede senin paranı böyle değersizleştirene, mazotu bu fiyatlara getirene kızsana, adamın ne suçu var? Kargo fiyatlarını o belirlemiyor ki. Ekmek zamlanınca fırıncıya mı kızıyorsunuz? Adamın su ve un masrafı artmış ne yapsın? Buğday çiftçisininn haline bakın kan ağlıyor o ne yapsın. Balığın baş kısmına bakın siz.

Bakın bu işlerin detayına girmeden çok yüzeysel kısımlarından bahsettim size. Dolayısıyla tepkiniz yanlış adreslerde komşular. İndirimi, işine devam etmek için kırk takla atan insanlardan değil, her hafta 2-3 kalem ürüne ekstra vergi koyan hükümetten isteyin. Tepkinizi alım gücünüzü düşüren, maaşınıza dilenciye sadaka verir gibi zam yapan, domates, soğan alırken hesap tutturan, 2 dolarlık çin alışverişinize bile gümrük vergisi çıkaran, sizin maaşınız erirken kendileri farklı bir alemde yaşayanlara gösterin bence.

Aslında uzaktan size kolay görünebilir diyorum ya, öyle de değil aslında çoğunuz için, bence hepiniz içten içe işlerin ne kadar zor olduğunu gayet iyi biliyor ya da en azından tahmin ediyorsunuz. İşler kolay olsa piyasada sadece birkaç firma olmaz, bu forumdan bir çoğunuz da bu işlere girerdiniz. Ama çoğunuz zaten farkındasınız ne kadar zorluklar yaşandığını da herhalde zaman zaman unutuyorsunuz diyelim. Mesajımı bitirirken yineliyorum, tepkinizi doğru yere, sizi ve ülkeyi bu hale getirenlere gösterin. Siz bir tıraş fırçasını iki dolar daha ucuza alacağım diye çinden 1,5 ay beklemeye yönelirken, adamlar belediyelerde bile önüne gelen trilyonluk makam araçları vermişler, düdük kadar belediyeler milyonluk borçlar yapmışlar. Ampul şeklindeki parklara milyonlar harcamışlar, dayıya amcaya milyonluk ihaleler vermişler. Kimin parasıyla? Sizin.

İşte o yüzden, siz bugün bu başlıkta bunları konuşuyorsunuz.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/  
http://saklinotalar.blogspot.com/
WWW
Cevapla
(03/06/2019, Saat: 11:02)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Bu tip konularda empati yapabilmek önemlidir. Alıcılar satıcıları, satıcılar alıcıları anlarsa sağlıklı bir ticaret ortamı olabiliyor. Ticaretin, hele hele ithalatçılığın çok farklı boyutları var komşular. Tüketici olarak monitör başından indirim istemek, x ürünü istemek oldukça kolay ancak satıcı tarafından bunu sağlayabilmek için gösterilmesi gereken efor tüketicinin sandığından çok daha fazla.

Ben ne impayı, ne razorus'u ne başka firmayı savunmak, övmek ya da yermek amacı taşımadan, işlerin biraz içine girdiğimde gördüklerim üzerinden birazcık da olsa aydınlanmanız için şunları aktarmak isterim;

Öncelikle size ürün alışverişi yaptığınız herhangi bir firmanın sitesine girmenizi tavsiye ediyorum. Kategorilere göz gezdirin, kaç kategori var, her kategoride kaç ürün var, yaklaşık toplam kaç ürün ve kaç marka var bunlara bakın. Türkiyede resmi yoldan ithal ürün ticareti yapacaksanız üç yolu var ya bir markanın distribütörü olursunuz, ya o markanın reseller'ı olursunuz, ya da bağımsız satıcı olup distribütörden temin ettiğiniz ürünü alıp satarsınız.

Her malın bir alış fiyatı, bir de satış fiyatı vardır. Satış fiyatına vergiler, çalışanların ücretleri, dükkan kira ve giderleri, muhasebe giderleri, evrak, raf-depolama, paketleme bedeli gibi tüm giderler eklendikten sonra makul oranda kar payı eklenir ve satılır. Makul oran nedir? Satıcının göbeğini kaşıyarak yatağında ayakkabı kutularından çıkardığı dolar tomarlarını saydığı bir dünya değildir.

Makul olan kar payı; sattığınız ürünlerden size kalan kar ile aylık geçiminizi sağlabilecek, firmanızın devamlılığı sürdürebilecek, çoluğunuzun, çocuğunuzun, evinizin masraflarını karşılayabilecek, stoklarınız tükendiğine ülkedeki ağır döviz enflasyonuna rağmen yeniden mal çekmeye devam edebilecek ve haliyle yeni ürünler için kaynak oluşturabilecek bir kar oranıdır. Bu kar oranını koruyabildiğiniz sürece ancak o zaman ticaretinize devam edebilirsiniz.

Sonra diyorsunuz ya "x ürün de gelse iyi olur". Evet bunu istemek çok kolay bir şey. Ama kitabın öbür yüzünde bir italatçıyı canından bezdirmek için her türlü eylemde bulunuluyor. Bitmek bilmeyen prosedürler, gümrükte yaşatılan sıkıntılar, devletin ülkelere göre koyduğu sizin hiç bilmediğiniz ekstra vergiler, kargo firmalarının işgüzarlıkları, sürekli artan kurlar. Üstüne alıcının alım gücünün düşmesinden dolayı satışın azalması. Hem bir markanın x ürünü getirmek diye bir şey olmaz. Belirli sayıda ürün getirmeniz lazım ki ithalatın masrafına değsin. Tek çeşit modele onbinlerce liranızı harcarsanız kaç ayda satılacak, bu ticari olarak ne kadar mantıklı olacak? Firma tek çeşit ürün satmak istemeyecek, ürün gamınızdan belirli ürünler almanızı isteyecek. İster reseller olun ister distribütör mal aldığınız firmalar size belirli bir minimum kota koyarlar. Şu kadar çeşit maldan, bu kadar sayıda alacaksın diye. Kargosu, paketlemesi size yüklerler. Hele distribütörseniz almanız gereken miktarlar çok daha fazladır ve düzenli aralıklarla mal almak zorundasınızdır. Yani siz saç toniği istiyorsunuz diyelim. Sadece tonikle bitmiyor o iş. Tonik getireceğiniz firmadan alanınızla ilgili başka pek çok farklı ürünü belirli miktarlarda almak durumundasınız. Bu ürünlerin sağlık bakanlığına bildirimlerini yapmak zorundasınız. Size gümrükte çıkartılacak bir sürü problemden bahsetmiyorum bile. Bunların hepsi büyük bir işgücü ve sermaye gerektirmekte. Üstelik bakın tüm bu bahsettiklerim tek bir marka için. Bir markanın ürünlerini satmak için daha neler neler çekersiniz. Diyelim x markasını satacaksınız ama o markanın ülkede halihazırda bir distribütörü var. Ama işini çok kötü yapıyor, ticaret ahlakı yok, size türlü zorluk çıkarıyor, işleri savsaklıyor. El mahkum uğraşacaksınız o malı satmak için.

Şimdi tekrar o e ticaret sitelerini açın ve kaç çeşit marka satıyorlar bir görün. Aksi taktirde siz bir satıcı olsanız alanınızla ilgili yeni yeni markalar neden getirmek istemeyesiniz ki?

Yetmiyormuş gibi bütün paranızı yatırdınız mal çektiniz, ama alım gücü aşırı düşen tüketiciden siparişlerin azaldığını, her şeye ekstra vergi getirildiğini, kurun durmadan dalgalandığını da göz önüne alın. Misal siz 100x'e mal aldınız, o malı tüketene kadar fiyatı çoktan 150x oldu. Siz %50 daha yüksek fiyattan satmak zorundasınız yoksa ticaretinize devam edemezsiniz. Ama monitör başından bakan tüketici geçelim %50 zammı, %10 zammı görünce bile rahatsız oluyor değil mi? Ürüne zam yapmak satışın miktarını düşmesi demektir. Aklı başında herhangi bir insan daha az mal satacağını bile bile zam yapar mı, veya indirim yapmayı keser mi sizce?

Atıyorum ben almanyadan 100 liraya bileme taşı alıp size 200 liraya satıyorum diyelim. Siz benden istiyorsunuz ki o malı size 150 liraya satayım. Peki satayım. Elimdeki stoğu bitireyim. Kur da arttı, vergi de arttı. Ben artık o taşı alamayacağım. Piyasadan çekiliyorum. Siz de bir seferlik o malı 150 liraya alıp sevinmiş oldunuz ama bir daha size o malı satacak kimse kalmadı piyasada. Devamı yok yani, bitti o iş. Şimdi elinize ne geçti? Kazançlı mı çıktınız sizce? Piyasadaki binlerce kategoride yüzbinlerce satıcı ve esnafın yaşadığı baskı böyle işte şu anda. Gıdadan, giyime, kozmetikten, e-ticarete inanılmaz bir baskı ve zorlama altında insanlar. Bakın misal küçük esnaflar birer birer kapanıyor, yemek sepetini kullanıyor musunuz? Müşteri yorumlarında hep "fiyatlarınız artmış ama porsiyonlar küçülmüş, bir daha almayacağım" yorumları var. Dönerciler, tantuniciler hepsi et satmayı bir bir bıraktı mesela. Sadece tavuk var artık. Kaç senelik mekanlar birer ikişer kapanıyorlar. Bu adamlar böyle olsun isterler miydi? Alıcı olmak başka bir şey, satıcı olmak başka bir şey. Sizin alıcı olarak nasıl alım gücünüz düşüyorsa, onların da satıcı olarak kar payları düşüp makul olmaktan çıkıyor ve iflas ediyorlar.

Örnek; dolar artar, hemen mazota zam yapılır, kargo firmaları fiyatları uçurur, sen mal aldığın firmaya kızarsın "vay efendim kargo fiyatları neden böyle". E sen o adama kızacağına ülkede senin paranı böyle değersizleştirene, mazotu bu fiyatlara getirene kızsana, adamın ne suçu var? Kargo fiyatlarını o belirlemiyor ki. Ekmek zamlanınca fırıncıya mı kızıyorsunuz? Adamın su ve un masrafı artmış ne yapsın? Buğday çiftçisininn haline bakın kan ağlıyor o ne yapsın. Balığın baş kısmına bakın siz.

Bakın bu işlerin detayına girmeden çok  yüzeysel kısımlarından bahsettim size. Dolayısıyla tepkiniz yanlış adreslerde komşular. İndirimi, işine devam etmek için kırk takla atan insanlardan değil, her hafta 2-3 kalem ürüne ekstra vergi koyan hükümetten isteyin. Tepkinizi alım gücünüzü düşüren, maaşınıza dilenciye sadaka verir gibi zam yapan, domates, soğan alırken hesap tutturan, 2 dolarlık çin alışverişinize bile gümrük vergisi çıkaran, sizin maaşınız erirken kendileri farklı bir alemde yaşayanlara gösterin bence.

Aslında uzaktan size kolay görünebilir diyorum ya, öyle de değil aslında çoğunuz için, bence hepiniz içten içe işlerin ne kadar zor olduğunu gayet iyi biliyor ya da en azından tahmin ediyorsunuz. İşler kolay olsa piyasada sadece birkaç firma olmaz, bu forumdan bir çoğunuz da bu işlere girerdiniz. Ama çoğunuz zaten farkındasınız ne kadar zorluklar yaşandığını da herhalde zaman zaman unutuyorsunuz diyelim. Mesajımı bitirirken yineliyorum, tepkinizi doğru yere, sizi ve ülkeyi bu hale getirenlere gösterin. Siz bir tıraş fırçasını iki dolar daha ucuza alacağım diye çinden 1,5 ay beklemeye yönelirken, adamlar belediyelerde bile önüne gelen trilyonluk makam araçları vermişler, düdük kadar belediyeler milyonluk borçlar yapmışlar. Ampul şeklindeki parklara milyonlar harcamışlar, dayıya amcaya milyonluk ihaleler vermişler. Kimin parasıyla? Sizin.

İşte o yüzden, siz bugün bu başlıkta bunları konuşuyorsunuz.

Ne kadar doğru tespitler..Elinize emeğinize sağlık...
Cevapla
Bayramda verdiğim siparişler elime bugün itibari ile ulaştı, paketleme özenliydi ancak Rımei tıraş aletinin ambalajı açılmıştı, o biraz canımı sıksa da genel olarak memnun kaldım diyelim. Uygun fiyatlarıyla ilerde tercih etme sebebi olacak bir çok ürün için. Hızlı kargo ve kaliteli hizmet için teşekkür ederim.
Cevapla
(02/06/2019, Saat: 13:53)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Mustafa beyin esnaflıgını yakından tanımamıs bilmeyen yeni dostlar olabilir, gecmiste benzer mevzuyu cesitli kereler konussak anlatsakta, yeni dostlar atlayabiliyor. Bizlere dusen artık unutmaya yuz tutmus bu tarz esnafları kızmadan, sıkılmadan gerektiginde anlatmak olmalı. Zaten zaman ve tecrube her daim ilac oluyor, kim nedir nasıl kaca satıyor anlasılıyor. Ulke sartlarında, bu karmasık gumruk kurallarında hele kozmetik gibi zor sektorde urun ithal etmek cok zor, hani isin icinde olsanız inanın var olan fiyatlara ucuz bile diyebilirsiniz. Evrakta bir logo eksik diye, git bunun ureticisinden logo sertifikası istet duzelttir deyip malını vermeyen keyfi veya kıl tuyle ugrasan bir burokrası ve ticaret uygulaması var.  Bu karmasa icinde tek bir urun degilde, farklı urunleri az adetlerde getirmek de bu isi iyice zorlu hale getiriyor.
Bizler mal istegi yapıyoruz, Mustafa bey sunu getirebilirmisiniz vs. ama onu gercege donusturmek gercekten bu ulkede cok zor.

Sabun, AS o kadar elzem degil, babalar gununde 1 gune ozel benzin vergisiz satılsın, 7 lira yerine 3.40a. Daha mutlu olmaz mıyız. Bunu dillendirelim toplu bence.

Serdar Bey ticaret geçmişiniz olduğu için bana eşşekten düşeni getirin misali konuya hakimsiniz. İthalatta çok gereksiz , tabiri caizse enayice ödediğimiz masraflar vergiler çıkıyor. Fatura tarihinden 1 dakika sonra hazırlanmış yol belgesi için ekstra 1 haftalık ardiye ödediğimi , İngiliz üretimi ürünün dış ambalajı çin malı olduğu için tüm palete çin malı fonu ödediğimi unutamam Smile

(02/06/2019, Saat: 14:45)onurcakmak Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Firma sahibinden açıklama gelene kadar ara verelim

Görmeyeli üzücü diyaloglar geçmiş , forum ortamı bilgileri paylaşma , hoş vakit geçirme ortamıyken bazen tansiyon yükselebiliyor.
Daha öncede belirttiğim gibi piyasadaki indirimlerin birçoğu vatandaşı kandırmaktan ibaret. Zincir mağazaların "reklam bütçesi" denen farklı bir uygulamaları olduğu için onları hesaba katmıyorum. Yeni düzende firmalar ürün maliyetine birsürü farklı maliyet yüzdeleri ekliyor, kampanya zamanları bu kalemlerden bazılarını iskonto edip indirim süsü veriyorlar. İndirim taleplerini karşılayamadığım için özür dilerim.


(03/06/2019, Saat: 11:02)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Bu tip konularda empati yapabilmek önemlidir. Alıcılar satıcıları, satıcılar alıcıları anlarsa sağlıklı bir ticaret ortamı olabiliyor. Ticaretin, hele hele ithalatçılığın çok farklı boyutları var komşular. Tüketici olarak monitör başından indirim istemek, x ürünü istemek oldukça kolay ancak satıcı tarafından bunu sağlayabilmek için gösterilmesi gereken efor tüketicinin sandığından çok daha fazla.

Ben ne impayı, ne razorus'u ne başka firmayı savunmak, övmek ya da yermek amacı taşımadan, işlerin biraz içine girdiğimde gördüklerim üzerinden birazcık da olsa aydınlanmanız için şunları aktarmak isterim;

Öncelikle size ürün alışverişi yaptığınız herhangi bir firmanın sitesine girmenizi tavsiye ediyorum. Kategorilere göz gezdirin, kaç kategori var, her kategoride kaç ürün var, yaklaşık toplam kaç ürün ve kaç marka var bunlara bakın. Türkiyede resmi yoldan ithal ürün ticareti yapacaksanız üç yolu var ya bir markanın distribütörü olursunuz, ya o markanın reseller'ı olursunuz, ya da bağımsız satıcı olup distribütörden temin ettiğiniz ürünü alıp satarsınız.

Her malın bir alış fiyatı, bir de satış fiyatı vardır. Satış fiyatına vergiler, çalışanların ücretleri, dükkan kira ve giderleri, muhasebe giderleri, evrak, raf-depolama, paketleme bedeli gibi tüm giderler eklendikten sonra makul oranda kar payı eklenir ve satılır. Makul oran nedir? Satıcının göbeğini kaşıyarak yatağında ayakkabı kutularından çıkardığı dolar tomarlarını saydığı bir dünya değildir.

Makul olan kar payı; sattığınız ürünlerden size kalan kar ile aylık geçiminizi sağlabilecek, firmanızın devamlılığı sürdürebilecek, çoluğunuzun, çocuğunuzun, evinizin masraflarını karşılayabilecek, stoklarınız tükendiğine ülkedeki ağır döviz enflasyonuna rağmen yeniden mal çekmeye devam edebilecek ve haliyle yeni ürünler için kaynak oluşturabilecek bir kar oranıdır. Bu kar oranını koruyabildiğiniz sürece ancak o zaman ticaretinize devam edebilirsiniz.

Sonra diyorsunuz ya "x ürün de gelse iyi olur". Evet bunu istemek çok kolay bir şey. Ama kitabın öbür yüzünde bir italatçıyı canından bezdirmek için her türlü eylemde bulunuluyor. Bitmek bilmeyen prosedürler, gümrükte yaşatılan sıkıntılar, devletin ülkelere göre koyduğu sizin hiç bilmediğiniz ekstra vergiler, kargo firmalarının işgüzarlıkları, sürekli artan kurlar. Üstüne alıcının alım gücünün düşmesinden dolayı satışın azalması. Hem bir markanın x ürünü getirmek diye bir şey olmaz. Belirli sayıda ürün getirmeniz lazım ki ithalatın masrafına değsin. Tek çeşit modele onbinlerce liranızı harcarsanız kaç ayda satılacak, bu ticari olarak ne kadar mantıklı olacak? Firma tek çeşit ürün satmak istemeyecek, ürün gamından belirli ürünler almanızı isteyecek. İster reseller olun ister distribütör mal aldığınız firmalar size belirli bir minimum kota koyarlar. Şu kadar çeşit maldan, bu kadar sayıda alacaksın diye. Kargosu, paketlemesi size yüklerler. Hele distribütörseniz almanız gereken miktarlar çok daha fazladır ve düzenli aralıklarla mal almak zorundasınızdır. Yani siz saç toniği istiyorsunuz diyelim. Sadece tonikle bitmiyor o iş. Tonik getireceğiniz firmadan alanınızla ilgili başka pek çok farklı ürünü belirli miktarlarda almak durumundasınız. Bu ürünlerin sağlık bakanlığına bildirimlerini yapmak zorundasınız. Size gümrükte çıkartılacak bir sürü problemden bahsetmiyorum bile. Bunların hepsi büyük bir işgücü ve sermaye gerektirmekte. Üstelik bakın tüm bu bahsettiklerim tek bir marka için. Bir markanın ürünlerini satmak için daha neler neler çekersiniz. Diyelim x markasını satacaksınız ama o markanın ülkede halihazırda bir distribütörü var. Ama işini çok kötü yapıyor, ticaret ahlakı yok, size türlü zorluk çıkarıyor, işleri savsaklıyor. El mahkum uğraşacaksınız o malı satmak için.

Şimdi tekrar o e ticaret sitelerini açın ve kaç çeşit marka satıyorlar bir görün. Aksi taktirde siz bir satıcı olsanız alanınızla ilgili yeni yeni markalar neden getirmek istemeyesiniz ki?

Yetmiyormuş gibi bütün paranızı yatırdınız mal çektiniz, ama alım gücü aşırı düşen tüketiciden siparişlerin azaldığını, her şeye ekstra vergi getirildiğini, kurun durmadan dalgalandığını da göz önüne alın. Misal siz 100x'e mal aldınız, o malı tüketene kadar fiyatı çoktan 150x oldu. Siz %50 daha yüksek fiyattan satmak zorundasınız yoksa ticaretinize devam edemezsiniz. Ama monitör başından bakan tüketici geçelim %50 zammı, %10 zammı görünce bile rahatsız oluyor değil mi? Ürüne zam yapmak satışın miktarını düşmesi demektir. Aklı başında herhangi bir insan daha az mal satacağını bile bile zam yapar mı, veya indirim yapmayı keser mi sizce?

Atıyorum ben almanyadan 100 liraya bileme taşı alıp size 200 liraya satıyorum diyelim. Siz benden istiyorsunuz ki o malı size 150 liraya satayım. Peki satayım. Elimdeki stoğu bitireyim. Kur da arttı, vergi de arttı. Ben artık o taşı alamayacağım. Piyasadan çekiliyorum. Siz de bir seferlik o malı 150 liraya alıp sevinmiş oldunuz ama bir daha size o malı satacak kimse kalmadı piyasada. Devamı yok yani, bitti o iş. Şimdi elinize ne geçti? Kazançlı mı çıktınız sizce? Piyasadaki binlerce kategoride yüzbinlerce satıcı ve esnafın yaşadığı baskı böyle işte şu anda. Gıdadan, giyime, kozmetikten, e-ticarete inanılmaz bir baskı ve zorlama altında insanlar. Bakın misal küçük esnaflar birer birer kapanıyor, yemek sepetini kullanıyor musunuz? Müşteri yorumlarında hep "fiyatlarınız artmış ama porsiyonlar küçülmüş, bir daha almayacağım" yorumları var. Dönerciler, tantuniciler hepsi et satmayı bir bir bıraktı mesela. Sadece tavuk var artık. Kaç senelik mekanlar birer ikişer kapanıyorlar. Bu adamlar böyle olsun isterler miydi? Alıcı olmak başka bir şey, satıcı olmak başka bir şey. Sizin alıcı olarak nasıl alım gücünüz düşüyorsa, onların da satıcı olarak kar payları düşüp makul olmaktan çıkıyor ve iflas ediyorlar.

Örnek; dolar artar, hemen mazota zam yapılır, kargo firmaları fiyatları uçurur, sen mal aldığın firmaya kızarsın "vay efendim kargo fiyatları neden böyle". E sen o adama kızacağına ülkede senin paranı böyle değersizleştirene, mazotu bu fiyatlara getirene kızsana, adamın ne suçu var? Kargo fiyatlarını o belirlemiyor ki. Ekmek zamlanınca fırıncıya mı kızıyorsunuz? Adamın su ve un masrafı artmış ne yapsın? Buğday çiftçisininn haline bakın kan ağlıyor o ne yapsın. Balığın baş kısmına bakın siz.

Bakın bu işlerin detayına girmeden çok  yüzeysel kısımlarından bahsettim size. Dolayısıyla tepkiniz yanlış adreslerde komşular. İndirimi, işine devam etmek için kırk takla atan insanlardan değil, her hafta 2-3 kalem ürüne ekstra vergi koyan hükümetten isteyin. Tepkinizi alım gücünüzü düşüren, maaşınıza dilenciye sadaka verir gibi zam yapan, domates, soğan alırken hesap tutturan, 2 dolarlık çin alışverişinize bile gümrük vergisi çıkaran, sizin maaşınız erirken kendileri farklı bir alemde yaşayanlara gösterin bence.

Aslında uzaktan size kolay görünebilir diyorum ya, öyle de değil aslında çoğunuz için, bence hepiniz içten içe işlerin ne kadar zor olduğunu gayet iyi biliyor ya da en azından tahmin ediyorsunuz. İşler kolay olsa piyasada sadece birkaç firma olmaz, bu forumdan bir çoğunuz da bu işlere girerdiniz. Ama çoğunuz zaten farkındasınız ne kadar zorluklar yaşandığını da herhalde zaman zaman unutuyorsunuz diyelim. Mesajımı bitirirken yineliyorum, tepkinizi doğru yere, sizi ve ülkeyi bu hale getirenlere gösterin. Siz bir tıraş fırçasını iki dolar daha ucuza alacağım diye çinden 1,5 ay beklemeye yönelirken, adamlar belediyelerde bile önüne gelen trilyonluk makam araçları vermişler, düdük kadar belediyeler milyonluk borçlar yapmışlar. Ampul şeklindeki parklara milyonlar harcamışlar, dayıya amcaya milyonluk ihaleler vermişler. Kimin parasıyla? Sizin.

İşte o yüzden, siz bugün bu başlıkta bunları konuşuyorsunuz.

@lord üstad parmaklarınıza emeğinize sağlık , bana yazacak bişey bırakmamışsınız . Yazıya ayırdığınız vakit için çok çok teşekkür ederim , mahçup ettiniz.

(12/06/2019, Saat: 17:38)kırmızıbalık Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Bayramda verdiğim siparişler elime bugün itibari ile ulaştı, paketleme özenliydi ancak Rımei tıraş aletinin ambalajı açılmıştı, o biraz canımı sıksa da genel olarak memnun kaldım diyelim. Uygun fiyatlarıyla ilerde tercih etme sebebi olacak bir çok ürün için. Hızlı kargo ve kaliteli hizmet için teşekkür ederim.

Sipariş notunda kontrol ediniz yazdığı için açmak zorunda kaldım malesef Smile
İyigünlerde kullanınız.
Saygılarımla
İmpa Ticaret Pazarlama
Mustafa Gönen

www.extrashaving.com
WWW
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Karabulut Ticaret Fenotip 50 31,103 20/06/2022, Saat: 21:06
Son Yorum: solidas
  İMPA TİCARET FİYAT LİSTESİ impaticaret 17 61,312 25/01/2018, Saat: 13:15
Son Yorum: protti
  Uhuvvet Ticaret laktik 4 10,994 05/12/2015, Saat: 13:51
Son Yorum: anarche

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: