Enis Batur'dan Ustura'ya Dair

[ekindgn]

Bilenler bilir, Enis Batur (Enes Batur değildir!) Türkiye'nin en verimli ve üretken yazarlarındandır, Türk Edebiyatı'na sınırsız katkıları vardır. 140'tan fazla kitabın yazarı, pek çok edebiyat dergisinin yönetmeni ve destekçisidir. Şu an Kırmızı Kedi Yayınları'nın editörüdür.
Kitaplığımdaki en fazla yeri işgal eden Enis Batur'un bu sabah bir yazısı ile karşılaştım okuduğum kitabında, sizlerle paylaşmak istedim; hayatımızda yer eden Ustura'nın ben dahil belki de pek çok kişinin bil(e)mediği bir özelliğini daha öğrenmiş olduk yazar sayesinde.

[mustbe]

Müslüman ve gayrimüslim kısmını daha önce duymuştum. Böyle güzel anlatımla ifade edilmesi güzel bir şey

[ibrahimbayram]

Böylesine kıymetli bir yazarı öğrenmiş olmak ne hoş. Ben de "tövbe tövbe burada da mı Enes Batur" nidalarıyla başlığa tıkladım. İyi ki tıklamışım. Teşekkürler.

[guwenkaya]

Okumayı epey severim, kitaplığım da epey doludur ama ben de Enes Batur diye girdim sayfaya. Şu an bu değerli yazarı tanımadığım için kendimden utandım ve yazısını okumadım çünkü kitabı satın alıp tamamını okuyacağım

S9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[ziyanınjileti]

Enes Batur bu işe de mi el attı, diye tepki verdim ama çok şükür değilmiş.

[edward]

Kafirleri traş ettikleri usturayı müslümanlar da kullanmamak?

O zaman Osmanlı'nın AIDS'ten haberi bile yoktur emin olun.Bilinen ilk Aıds vakası 1981 yılında rapor ediliyor 1983 yılında tam teşhis konuluyor.Yani Osmanlı zamanlarında bu hastalık muhtemelen bu kadar yaygın degildi ki zaten dünyanın haberi yok.Ayrıca hastalıgın Afrikadan yayılışını hesaba katınca Osmanlı dönemini pas geçiyorsunuz.

Abd'li yazar David Quammen Aids virüsünün ilk kez 1908 yılında Kamerunda ortaya çıktıgını belirtiyor.Biraz daha detayıyla hürriyette haberi var.

http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/aids-n...i-28275375

Yazar hangi gerekçeyle bunu AIDS'e baglamış?

Kan yoluyla yoluyla bulaşan bir hastalık oldugundan ustura ile kesik atılırsa bulaşır ee o zaman Osmanlı bunu görüp erkenden önlemini almış hadi ya?

Usturaları farklı kullanılmasının amacı başka birşey. Belki müslüman olmayanların kullandıgı ustura ve havluyu kullanmak istemiyorlardır? Aynı ayrımcılık yada ötekileştirme gibi.Tıpkı Amerikanın zamanında siyahilere yaptıgı gibi.



Bence burda üzerinde durmanız gereken nokta ustura degil kafir ve aidsin ne alaka oldugu ayrıca Müslüman olmayan kişilerin ayrı havlu ve ustura kullanılması geregi nasıl bir mantıklı açıklaması olacagı?


Yazar zaten ayrımcılıgı kendi açık açık ifade etmiş.Bu yetmezmiş gibi müslüman olmayanları kafir ilan etmiş.Ayrımcılıgı kapatmak için de Aidse baglamış kendince.



Kitapta müslüman olmayan kişileri kafir diye niteledirmesi okunmaması gereken bir kitap kategorisinde benim için.Çok mu zor başka bir ifade kullanmak? müslüman olmayan de gayrimüslüm de hristiyan de.

Birde bu ifadeyi 140'tan fazla kitap yazmış birisi kullanmış.

[ibrahimbayram]

Kafirleri traş ettikleri  usturayı müslümanlar da kullanmamak?

O zaman Osmanlı'nın AIDS'ten haberi bile yoktur emin olun.Bilinen ilk Aıds vakası 1981 yılında rapor ediliyor 1983 yılında tam teşhis konuluyor.Yani Osmanlı zamanlarında bu hastalık muhtemelen bu kadar yaygın degildi ki zaten dünyanın haberi yok.Ayrıca hastalıgın Afrikadan yayılışını hesaba katınca Osmanlı dönemini pas geçiyorsunuz.

Abd'li yazar David Quammen Aids virüsünün ilk kez 1908 yılında Kamerunda ortaya çıktıgını belirtiyor.Biraz daha detayıyla hürriyette haberi var.

http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/aids-n...i-28275375

Yazar hangi gerekçeyle bunu AIDS'e baglamış?

Kan yoluyla yoluyla bulaşan bir hastalık oldugundan ustura ile kesik atılırsa bulaşır ee o zaman Osmanlı bunu görüp erkenden önlemini almış hadi ya?

Usturaları farklı kullanılmasının amacı başka birşey. Belki müslüman olmayanların kullandıgı ustura ve havluyu kullanmak istemiyorlardır? Aynı ayrımcılık yada ötekileştirme gibi.Tıpkı Amerikanın zamanında siyahilere yaptıgı gibi.



Bence burda üzerinde durmanız gereken nokta ustura degil kafir ve aidsin ne alaka oldugu ayrıca Müslüman olmayan kişilerin ayrı havlu ve ustura kullanılması geregi nasıl bir mantıklı açıklaması olacagı?


Yazar zaten ayrımcılıgı kendi açık açık ifade etmiş.Bu yetmezmiş gibi müslüman olmayanları kafir ilan etmiş.Ayrımcılıgı kapatmak için de Aidse baglamış kendince.



Kitapta müslüman olmayan kişileri kafir diye niteledirmesi  okunmaması gereken bir kitap kategorisinde benim için.Çok mu zor başka bir ifade kullanmak? müslüman olmayan de gayrimüslüm de hristiyan de.

Birde bu ifadeyi 140'tan fazla kitap yazmış birisi kullanmış.

Güzel ve yerinde eleştiriler komşum. Bu açıdan da bakmak lazım.

[ekindgn]

Kafirleri traş ettikleri  usturayı müslümanlar da kullanmamak?

O zaman Osmanlı'nın AIDS'ten haberi bile yoktur emin olun.Bilinen ilk Aıds vakası 1981 yılında rapor ediliyor 1983 yılında tam teşhis konuluyor.Yani Osmanlı zamanlarında bu hastalık muhtemelen bu kadar yaygın degildi ki zaten dünyanın haberi yok.Ayrıca hastalıgın Afrikadan yayılışını hesaba katınca Osmanlı dönemini pas geçiyorsunuz.

Abd'li yazar David Quammen Aids virüsünün ilk kez 1908 yılında Kamerunda ortaya çıktıgını belirtiyor.Biraz daha detayıyla hürriyette haberi var.

http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/aids-n...i-28275375

Yazar hangi gerekçeyle bunu AIDS'e baglamış?

Kan yoluyla yoluyla bulaşan bir hastalık oldugundan ustura ile kesik atılırsa bulaşır ee o zaman Osmanlı bunu görüp erkenden önlemini almış hadi ya?

Usturaları farklı kullanılmasının amacı başka birşey. Belki müslüman olmayanların kullandıgı ustura ve havluyu kullanmak istemiyorlardır? Aynı ayrımcılık yada ötekileştirme gibi.Tıpkı Amerikanın zamanında siyahilere yaptıgı gibi.



Bence burda üzerinde durmanız gereken nokta ustura degil kafir ve aidsin ne alaka oldugu ayrıca Müslüman olmayan kişilerin ayrı havlu ve ustura kullanılması geregi nasıl bir mantıklı açıklaması olacagı?


Yazar zaten ayrımcılıgı kendi açık açık ifade etmiş.Bu yetmezmiş gibi müslüman olmayanları kafir ilan etmiş.Ayrımcılıgı kapatmak için de Aidse baglamış kendince.



Kitapta müslüman olmayan kişileri kafir diye niteledirmesi  okunmaması gereken bir kitap kategorisinde benim için.Çok mu zor başka bir ifade kullanmak? müslüman olmayan de gayrimüslüm de hristiyan de.

Birde bu ifadeyi 140'tan fazla kitap yazmış birisi kullanmış.

Detaylıca yazmışsınız komşum düşüncelerinizi, ne güzel. Bu forumun en çok sevdiğim tarafı bu; karşılıklı saygı çerçevesinde ifade ediliyor herşey. Zaten bunu yapmayan forum dışı kalıyor. Geltir.com'un diğer tüm forumlardan ve ortamlardan farkı bu zaten.

Enis Batur'u şahsen tanımam, tanışabileceğimi de zannetmiyorum. 35 kitabını okumuşum, 6 kitap sırada bekliyor. Daha vaktim olursa okuyabildiğim kadar okuyacağım.

Yazarın yazdığı yazıların savunucusu değilim fakat yazım üslubunuzdan yazarın herhangi bir yazısını okumadığınız yargısını varıyorum: herhangi bir söyleşisi yada makalesine denk gelirseniz yazdığını yazıyı tekrar düşüneceğini tahmin ediyorum.

Yazar birşey yazmış olabilir doğru veya yanlış, fakat "hadi ya!" yerine daha farklı bir ifade kullanabilirdiniz, bu anlamda yazınızın omurgasında bir çatlak oluşuyor. Ben, düşüncelerinizi daha farklı ve daha iyi bir uslüpla ifade edebileceğinize inanıyorum.

Amacımız tıraş: ustura, jilet, deneyim, köpük, krem vb. Bunlar tek ortak noktamız değil, sadece bir tanesi. Daha fazla olsun: gonderdiğiniz yazıdan Aids'le ilgili bilmediğim detaylar öğrendim, teşekkür ederim.

Enis Batur'un daha farklı kitaplarını okumanızı, ustura kullanıyorsanız tıraşlarınızın keyifle geçmesini dilerim. Şimdiden sıhhatler olsun.

[HTTPSEvrywhre]

Gayrimüslümler için halk ağzıyla sıklıkla kullanılan (bilhassa o dönem için) "kâfir" kelimesini kullanmasında bir beis aramaya gerek yok.

Aids kısmına gelince ise; yazar tabiki burada gerçek anlamda aids'e karşı bir koruma önleminden bahsetmiyor.
Takdir edersiniz ki kalburüstü eğitim seviyesine sahip ortalama bir günümüz insanı, aids'e yol açan hiv vürüsünün dış ortamda yaşayamayacağını, dolasıyla ustura ile birinden birbaşkasına hiv virusu taşımanın ancak anlık olarak her ikisine birden kesik atıp kan değdirerek taşıyabileceğini ve bunun da zor bir ihtimal olduğunu bilir.
Görselde yer alan sondan ikinci paragrafı konuşma ile aktarmış olsaydı son cümleyi söylerken dudakları yana kaymış yüzünü hafif tebessüm kaplamış dolayısı ile esprili bir anlatım için bunu söylemiş olurdu.

Herhalde okuyucununsalak yerine koyup, batı aids'ten haberdar bile değilken Osmanlı bunu biliyordu ve önlemini almıştı deyip, Osmanlı ve geçmiş zaman güzellemesi yapmıyor. Bunu böyle anlamak öküz altında buzağı aramaya kalkmak gibi afedersiniz..
Aslında oraya bir ünlem işareti konulabilirmiş ama editörün gözünden kaçmış ufak bir detayda olabilir.

[Razorlazer]

Yazar, kanun maddelerinden 'şaka gibi' bir çıkarım yapmanın yanı sıra yazım hataları da yapmış. Fener'li yerine Fenerli yazması gerekiyordu (Osmanlı'yı nasıl Osman'lı yazmıyorsak), iç içe de bitişik yazılmaz.