Öncelikle herkese merhaba. Yaklaşık olarak bir buçuk yıldır forumu üyelik olmadan takip ediyorum. İnternet erişimimin kısıtlı olması ve iş nedeniyle üye olmamıştım ancak işleri hale yola koyunca ilk işim üye olmak oldu. Birazcık kendimden bahsedeyim 1992 doğumluyum, memurum. Bingöl'de çalışıyorum. Aslen Ankara Kızılcahamamlıyım. Traş geçimişim ise özetle:Lise ve yatılı iki yıllık yüksek okul hayatım boyunca Derby Yeşil hazır köpük ve Gilette Blue2 jilet olarak başladı. Çok fazla sakalım olmadığı için yetiyordu. 2017 yılının sonunda Geltir ailesi ile tanışmaya başlayınca ıslak traş, klasik traş kavramları hayatıma girmeye başladı ve artan oranda devam etti. İlk klasik traş denememde beni bu işin içine çeken olay rahmetli dedemi izlerken yaşadığım hissiyatı hatırlatmasıydı. Dedem TCDD'de memur idi. Kırmızı Arko sabununu köpürtür bakır tıraş tası ve ayaklı küçük mavi aynasıyla yaprak jileti tıraş makinesine koyarak traş olurdu. Eczaneden doldurttuğu açık tütün kolonyasını sürerdi. Bende ilk tıraşımda Arko traş sabunu Blue2 traş bıçağı ve tütün kolonyası ile neredeyse o günlere tekrar geri döndüm. Biraz da duygulandım açıkcası. Devamında da bu büyük aile ile işler gitgide büyüdü. Proraso yeşil sabun, Muehle 3'lü sabun, badem yağları derken dolaplar dolmaya başladı. 
Şimdi konu başlığında da neden yarı klasikçi dediğimden bahsedeyim. Jiletli tıraş makinası olarak Gilette'nin eski bir makinasını, EJ ve Mühle makina; Derby, Zaza ve Mühle jilet kullandım ancak istediğim konforu bir türlü yakalayamadım. Yüzdeki saatlerce bitmek bilmeyen yanma, kızarma beni mahvedince son üç yıldır kullandığım ve memnun kaldığım Mach3 Sensitive'e tekrar dönüş yaptım. Sorunlarım çok şükür düzeldi. Forumda gördüğüm neredeyse bütün tıraş tekniklerini denedim ancak jiletli klasik makina bana iyi gelmedi. Muhtemelen sakalımın seyrek ve yumuşak, cildimin ise çok hassas olmasından kaynaklı. Bir buçuk yıl sonra nihayetinde kendi tıraşımı buldum. Olduğum her tıraştan keyif almamı sağlayan bütün abilerime, komşularıma teşekkürü borç bilirim. Onlar sayesinde keyifli tıraşa başladım. Herkese keyifli tıraşlar.
Şimdi konu başlığında da neden yarı klasikçi dediğimden bahsedeyim. Jiletli tıraş makinası olarak Gilette'nin eski bir makinasını, EJ ve Mühle makina; Derby, Zaza ve Mühle jilet kullandım ancak istediğim konforu bir türlü yakalayamadım. Yüzdeki saatlerce bitmek bilmeyen yanma, kızarma beni mahvedince son üç yıldır kullandığım ve memnun kaldığım Mach3 Sensitive'e tekrar dönüş yaptım. Sorunlarım çok şükür düzeldi. Forumda gördüğüm neredeyse bütün tıraş tekniklerini denedim ancak jiletli klasik makina bana iyi gelmedi. Muhtemelen sakalımın seyrek ve yumuşak, cildimin ise çok hassas olmasından kaynaklı. Bir buçuk yıl sonra nihayetinde kendi tıraşımı buldum. Olduğum her tıraştan keyif almamı sağlayan bütün abilerime, komşularıma teşekkürü borç bilirim. Onlar sayesinde keyifli tıraşa başladım. Herkese keyifli tıraşlar.
"Öç gecikir ancak asla yaşlanmaz." 4.Murad
Daha dün bir tanidiga 15 farklı jilet götürdüm denesin beğendiğini kullansın sonra diye. Jilet çok göreceli. Bol bol denemek gerekiyor uyani bulmak için maalesef. Jilet para etmediği için genel olarak fazla etki yapmaz bütçeye de..
