112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - Baskı Önizleme +- Geleneksel Tıraş Forumları (http://www.geltir.com) +-- Forum: BEYİN FIRTINASI (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=35) +--- Forum: Tıraş (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=36) +--- Konu Başlığı: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından (/showthread.php?tid=8273) |
RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - Serjames - 26/05/2017 Clik to edit 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - SumNauta - 29/05/2017 Yine aynı kitaptan, "Bileme Taşının Kullanımı" bölümü: "6. Bölüm: Bileme Taşının Kullanımı Körleşmiş bir usturayı keskin hale getirmek için tek araç olan Bileme Taşının kullanımı, Usturalarını en iyi halde tutmak isteyenler için büyük önem taşımaktadır. Bileme taşları nadiren kuru halde ama genellikle su, köpük ya da yağ ile kaplanarak kullanılırlar. Bunun 3 nedeni var: 1) Usturanın bıçak kısmının çok ısınarak dayanıklılığını yitirmesini önlemek 2) Bileme sırasında oluşan çelik parçacıklarının bileme taşındaki gözeneklere girip, taş yüzeyini doldurup cilalı bir yüzey oluşturmasını engellemek 3) Bileme taşının yüzeyini olabildiğince pürüzsüz hale getirmek Bileme işlemine başlamadan önce, bileme taşını silerek temizleyin, sonra yüzeye bir kaç damla yağ koyun, ya da yüzeyi su ya da köpükle kaplayın. Bu, bileme sırasında açığa çıkan çelik parçacıklarını yüzeyde tutarak, onların bileme taşında kalmasını ve etkinliğini yitirmesine sebeb olmasını önler. Bir çok bileme taşında yağ, su ya da köpük kullanabilirsiniz ama birinden diğerine geçmeyin. Bileme taşında hangisini kullanmaya başladıysanız onunla devam edin. Yağ kullandığınızda Usturayı iyice keskinleştirmek daha uzun zaman alır ama bıçağın ağzı daha pürüzsüz olur. Berberlerin çoğu köpük kullanır, biz de yeni başlayanlara bunu öneriyoruz. Bileme adımları: Bileme taşı, iyi yüzeyi üstte olacak şekilde masanın ya da sağlam bir zeminin üstüne en iyi şekilde duracak şekilde konulmalıdır.Taşın pürüzlü öteki tarafı kullanmak için değil sadece destek içindir. Bileme taşını köpükle kapladıktan sonra, usturayı hem bıçak hem sap kısmını sıkıca tutarak (işaret ve başparmak usturanın dirsek kısmında) şekil A'daki gibi taşın üzerine düz bir şekilde koyun. Bıçağı arka kısımdan uca doğru hareket ve hafif şiddette bir baskı ile taşın üzerinde çekerek şekil B'deki pozisyona gelin. Şimdi bıçağı taştan kaldırmadan, sadece sapın yönünü değiştirerek bıçak ağzını ustura öteki yönde yatacak şekilde çevirin. Bıçağı yukarı doğru, uçtan bıçak sonuna bir hareketle kaydırarak şekil C'deki pozisyona getirin. Yine bıçak ucunun sonundan önüne doğru ilerleterek bileme taşı üzerinde D'deki pozisyona getirerek bileme hareketini tamamlayın. Bileme işlemine ağız iyice keskin hale gelene ve pürüz/kertiklerden iyice kurtulana kadar devam edin. Bıçak ağzının iyi bilendiğini, usturayı ıslak baş parmak tırnağınız üzerinde çok hafifçe çekerek anlayabilirsiniz. Eğer ağız bu hareket sırasında tırnakta hafifçe takılı kalıyorsa, bileme işlemi iyi bir ağız için gerekli olan küçük dişleri oluşturmuştur ve kayışlama işlemine hazırdır usturanız. Eğer bileme işlemini abartılı bir şekilde fazla baskı ile yaparsanız, usturanızın ağzına yapışarak kesim kalitesini düşüren çok ince çelik parçalarının oluşumuna yol açarsınız. Bunlardan kurtulmalısınız. Yukarıda söylendiği şekilde ıslak başparmak tırnağında ustura ağzını çekin, sonra taşta bileme işlemini bir iki kere tekrarlayıp bıçak boyunca eşit keskinlik oluşacak duruma getirin. Bunları yaptığınızda işlemi tamamlamışsınızdır ve usturayı bilemenin zorluğu denen bir şey kalmamıştır ortada. Önemli Noktalar: Aşağıdaki noktalara dikkat etmelisiniz. 1) Ustura bileme taşı üzerinde tamamen düz bir şekilde tutulmalıdır ki bıçağın hem ağzı hem de sırt kısmı taşa dokunabilsin. Eğer sırt kısmı taştan uzaklaşırsa ve sadece ağız taşa değerse, dar eğim usturanın ağzını körleştirecektir bileme sırasında. 2) Bıçağı bileme taşı üzerinde çapraz bir şekilde sürerken, bıçağın topuk kısmı/bitişi, uç kısmından yaklaşık 3.5 cm önde olmalıdır ve bıçağın öteki yüzünü çevirdiğinizde de buna dikkat etmelisiniz tüm bileme boyunca. Bu bıçağın sonuna doğru meyilli dişleri ideal bir açıda tutar. Biz bıçak ağzını bir testereye benzetmiştik ama böyle bir fark da vardır: testere dişleri sondan uca doğru meyillenirken, usturada dişler uçtan sona meyillenir. 3) Bileme sırasında bıçağın her tarafına eşit baskı uygulamalısınız. İyi bir bileme taşında çok hafif bir baskı yeterlidir. Bir usturayı bilemek için gerekecek zaman, çoğunlukla usturanın durumuna ve yapıldığı çeliğin sertlik derecesine bağlıdır. Eğer usturanın ağzı beklenen bir durumda ise (kertiksiz ama sadece kayışın abartılı kullanımıyla kalınlaşmış ise) çok az bir bileme yetecektir. Her iki yönde 8-10 hareket yeterlidir. Ama eğer ağızda kertikler varsa, daha uzun ve dikkatli bir bileme gerekir. Usturanıza özen gösterdiğinizde ve düzgün bir şekilde kayışladığınızda, çok sık bileme işlemi gerektirmeyecektir. 6-8 haftada bir bileme yeterlidir. Bilemeye ihtiyaç olduğunu zaten kayışlama işlemi onu keskinleştirmeyeceği için anlarsınız. Sent from my iPad using Tapatalk 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - SumNauta - 02/06/2017 Aynı kitaptan "Ustura Kayışı" bölümünün çevirisi: "Bölüm 7: Ustura Kayışı Önceden bahsettiğimiz gibi, Usturayı bilemenin amacı bıçağın ağzını aşındırıp, onu mümkün olduğunca keskin hale getirmektir. Ama bunu yaptığımızda da Usturayı bilemek işlemi hala tamamlanmamıştır. Bileme taşından aldığımız Ustura'nın ağzı pürüzlü ve yüz için elverişsiz bir haldedir. Başka bir işleme daha ihtiyaç duymaktadır, işte biz buna Ustura'yı Kayışlama diyoruz. Kayışlama yapmanın amacı, Usturayı keskinleştirmek değildir. Ağzı pürüzsüz hale getirmek, oluşmuş olan küçük dişlerin pütürlü yüzeyini mümkün olduğunca kaldırmak ve onları mükemmel bir hizaya getirmektir. Kesinlikle en üst kalite bir kayışa sahip olmalısınız. Eğer kayışınız iyi değilse, Usturanızın çok kaliteli olması bir anlam ifade etmez. Kötü kalitede ya da iyice hırpalanmış bir kayışla Usturanızı iyi bir halde tutamazsınız. Hata tamamen kayış ve onu kullanma tarzından kaynaklandığı halde ilk suçlanan Ustura olur. Bileme taşı yerine kayış kullanarak 'sözde' bileme işlemi türevleri türü şeylerden kaçınmalısınız. Çoğu asit ve aşındırıcı maddeler içerdiğinden, zamanla usturanın sıkılığı ve yapısı bozulur. Bir çok farklı tipte kayış üretilip, pazara sunuluyor; kimileri iyi kimileri kötü kalitede. En yaygın olanları 'Swing' tipi kayışlardır: bir tarafı deriden ya da özellikle at derisinden, diğer taraf ise kanvas / keten ya da benzeri bir malzemeden yapılmıştır. Ucuz kayışlarda, kanvas / keten kalitesiz ve kabadır. Eğer Usturanızı mahvetmek istemiyorsanız asla böyle bir kayış kullanmayın. Bizim düşüncemiz, kaliteli deriden ya da özellikle at derisinden yapılma kayışların en iyi kayışlar olduğudur; her ihtiyacınızı karşılarlar. Eğer kombinasyon bir kayış kullanacaksanız, kanvas / keten tarafı en üst kalitede olmalıdır. Kullanacağınız kayış 50 cm'den kısa olmamalı ve eni de en az 5 cm genişliğinde olmalıdır. Yüzeyi yumuşak ve pürüzsüz olmalı ve sırlı/perdahlı bir yapıda olmamalıdır. Bunu anlamak için elinizi yüzeyde ovarak sürmek yeterlidir. Kayışınızı katlayarak muhafaza etmeyin, yoksa yüzeyde çatlaklara ve sertleşmeye sebeb olursunuz ve bu da kayışlama sırasında Usturanın ağzını zedeler. Kayışın Bakımı: Eğer Kayış çok uzun zamanlar kullanılmışsa, bazen kayışlama sırasında usturaya iyi bir şekilde tutunamaz ve bu da Usturanın ağzının bir direnç görmeden kaymasına yol açar; sonuçta keskin ve pürüzsüz bir ağız oluşmasını engeller bu durum. Bunun nedeni, kayışın kuru ve gözenekli bir yapıda olmasıdır. Meseleyi kayışa yağ ya da benzer maddeler sürerek çözmeye kalkmayın; bu, işleri daha da kötü bir hale getirecektir. Kayışı bir çengele asın ve sol elinizle mümkün olduğunca sıkı bir şekilde gerin. İyi kıvamda bir köpüğü yüzeye sürün ve avuç içinizle yedirin. Bazen Berberler kayışı bir tahtaya çiviyle sabitleyip köpüğü pürüzsüz bir cam şişe ile bastırarak yedirirler ama biz elinizi kullanmayı öneriyoruz. Kayışın ihtiyacı olan şey, oluşmuş gözeneklerin köpük ile dolmasıdır; bunu kat kat bir şekilde, artık deri köpüğü kabul etmeyene kadar yapın. Sonra kayışı kurumaya bırakın. Bu basit bakım, Kayışın çalışmasını tamamen değiştirecektir ve bir sonraki kullanımınızda ustura üzerindeki etkisinin nasıl iyileştiğine şaşıracak ve memnun olacaksınız. Bu durumdaki bir kayışta, berberlerin bir kayışta arzu ettikleri (ve gerçekten de bir kayışın etkinliğini belirleyen) yapışma, kavrama ve direnç özellikleri vardır artık. " Sent from my iPad using Tapatalk RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - dikdik_s - 02/06/2017 Müdürüm, harika bilgiler. Cevirecek birsye kaldımı, kitabı bitiriyormuyuz sayenizde. Cok tesekkurler. 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - SumNauta - 02/06/2017 Teşekkür ederim @dikdik_s Sağolun. Yakında çevireceğim bölümlerle bu 112 yıllık keyifli kitap tamamen Türkçe'ye çevrilmiş olacak. 112 yıllık olduğu için bir telif yok, etik olmayan bir durum yok Umarım forum üyelerine keyifli bir kaynak olur. Sent from my iPad using Tapatalk 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - msakalli - 02/06/2017 Yaptığınız çok değerli bir hizmet gerçekten. Teşekkür ederiz. RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - Oguzhan53 - 02/06/2017 Gerçekten çok faydalı ve keyifli bir kaynak oluyor hocam emeğinize sağlık çok teşekkürler. Hep yazsam diye düşünüyordum da araya girmemek için yazmıyordum ben de RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - new38 - 02/06/2017 Teşekkürler, çok faydalı. Defne romunun ingilizcesi nedir acaba? RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - Serjames - 02/06/2017 (02/06/2017, Saat: 23:33)new38 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Teşekkürler, çok faydalı. Defne romunun ingilizcesi nedir acaba? Bay Rum RE: 112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından - new38 - 03/06/2017 Türkiyede bulmak mümkün değil galiba, teşekkürler komşum.@Serjames |